Pekala, akşam yemeğinden önce 50 eyaleti bulacağıma bahse girerim. | Open Subtitles | حَسَناً، رَاهنتُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أُصبحَ كُلّ 50 قبل العشاءِ. |
Ama akşam yemeğinden bahsetti, ve bu talimatları bıraktı. | Open Subtitles | لَكنَّه أخبرَني عن العشاءِ, وتَركَ تلك التعليمات |
akşam yemeğinden önce bir şey yememiştin değil mi? | Open Subtitles | أنت لَمْ تَأْكلْ أيّ شئَ طِوال النهار قبل العشاءِ |
Hakikaten öyle, saygıdeğer leydi. Ancak akşam yemeğinden sonra hiç burada oturmayız. | Open Subtitles | حقا، بان النوافذ كذلك، سيادتك، ولكننا لا نجلس هنا ابدا بعد العشاء. |
akşam yemeğinden kalan eti çıkar ve kahve yap. | Open Subtitles | أحضر اللحم المتبقي من العشاء وبعض القهوة الساخنة. |
- akşam yemeğinden caymayacağım. - Tavsiye isteyen ben değilim. | Open Subtitles | ـ انا لا اغير رأئي عن العشاء ـ لست انا من يطلب النصيحة |
- akşam yemeğinden önce ofiste buluşuruz. | Open Subtitles | -أقابلكَ في المكتب قبل العَشاء |
akşam yemeğinden sonraya kadar polisler buraya gelmemişlerdi. | Open Subtitles | الشرطة لَمْ يَحْصُلوا على هنا حتى بعد العشاءِ. |
akşam yemeğinden önce, sizin evde olacağınıza söz vermiştim. | Open Subtitles | وَعدتُ بإمتِلاكك بيتِ قبل العشاءِ. |
- akşam yemeğinden önce iştah açıcılar. | Open Subtitles | - فقط بَعْض المشهيات قبل العشاءِ. |
Eğer biri gerçekten arkadaşınsa akşam yemeğinden sonra gelir. | Open Subtitles | إذا كان لديك صديق فعلاً فسوف يزورك بعد العشاء |
akşam yemeğinden beri. Geceleri hep burada otururum. | Open Subtitles | منذ بعد العشاء انا اجلس هنا دائما فى الليل |
O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. | Open Subtitles | هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة |
Bu akşam bir işim yok ve sanırım bir akşam yemeğinden zarar gelmez. | Open Subtitles | حسناً، أَنا حره هذا المساء ، لذا أنا أفترض قليلاً من العشاء لن يضر |
- Büyükbabanlarda bu Cuma akşam yemeğinden kurtulabilirim... | Open Subtitles | أستطيع أن نبعد أنفسنا عن العشاء عند جديك يوم الجمعة, ربما ...... |