"alıcıları" - Traduction Turc en Arabe

    • المشترين
        
    • المستقبلات
        
    • المشتريين
        
    • الإستقبال
        
    • مستقبلات
        
    • مجسات
        
    • المجسات
        
    • الحساسات
        
    • مشترون
        
    • يثير الاهتمام
        
    Platform ekonomisinin alıcıları ve satıcıları birleştirmesi iyi bir yatırım olabilir ve bunu son birkaç haftada gördük. TED مجال الاقتصاد الذي يصل المشترين بالبائعين يمكن أن يكون استثمارًا رائعًا، وقد رأينا هذا في الأسابيع القليلة الماضية.
    Kaminsky ve tüm ekibi hapsi boyladı ve ve network ağında ki bazı alıcıları da biliyoruz. Open Subtitles كامنسكي وكل طاقمه تم القبض عليهم ولدينا خيوط حول المشترين
    Koku alıcıları - yani minik koku detektörleri - burnunuzun içinde toplanmış, her biri fark etmekle görevli olduğu koku veya ligandı, sabırlı bir şekilde bekliyor. TED المستقبلات الشمِّية، وهي كاشفات روائح دقيقة، تقبع في أنفك، كل واحد منها ينتظر بصبر حتى يتم تنشيطه من قِبل الرائحة، أو اللَجين، الذي تم تكليفه بكشفه.
    Hani şu aşağıladığın potansiyel alıcıları hatırladın mı? Open Subtitles أتذكرين أولئك المشتريين الزنجيين الذين اسئتي لهما؟
    Projeksiyon lenslerini kontrol et, ve eğer sorun orada değilse, tüm alıcıları kontrol et. Open Subtitles إفحص كل عدسات التصوير وإن لم يكن بها شئ , إفحص أجهزة الإستقبال
    Esrar, vücudun her yerinde ve beyninde alıcıları olan vücudun kanabinoid sistemine etki eder. TED تعمل الماريجوانا على جهاز الكانابينويد في الجسم، والذي يحتوي على مستقبلات في جميع أنحاء الدماغ والجسم.
    Bu durumda, kargo gemisinin alıcıları onları tespit edecek kadar hassas değil. Open Subtitles في تلك الحالة, مجسات سفينة الشحن لن تشعر بهم
    Ben alıcıları yerleştirdim. Geri dönüyorum. Tamam. Open Subtitles المجسات فى أماكنها ، أنا عائد حسنا ، أراك قريبا
    EDİ'nin alıcıları 8 km. mesafeden bir insan yüzünü tanımlayabilir. Open Subtitles تستطيع الحساسات التقاط وجه على بعد 5 أميال
    Frankfurt'tan Dubai'ye kadar alıcıları ayarladım ya parayı bize gün sonuna kadar havale edersin ya da bu iş yatar. Open Subtitles لدي مشترون ينتظرون من فرانكفورت حتى دبي لذا إما ان تحول المال بنهاية اليوم أو أني سأطلق سراحه
    Kulüpleri kontrolümüze alırsak alıcıları da alırız. Open Subtitles السيطرة على الأندية, سيطرنا على المشترين.
    Kimi hedef aldıklarını bilmiyorum bütün alıcıları hedef alıyor olabilirler. O kadar büyük bir yeri koruyamam. Open Subtitles لستُ موقنًا ممّن يستهدفون، ربّما كل المشترين ولا يمكنني حمايتهم في حيّز بذلك الاتّساع
    Sen defilemden çıkıp gittikten sonra alıcıları bulmak için sadece bir ayım vardı. Open Subtitles و انا لدى شهر واحد فقط لاسترجاع المشترين بعد خروجك من عرض للأزياء الخاص بى
    İhtiyaç duyduğumuz alıcıları böyle çekemeyiz. Open Subtitles هذه ليست الطريقة المُثلى لجذب المشترين الذين نريدهم
    Aslında DNA'mızın büyük bir kısmı farklı koku alıcıları genlerine, her tür proteine kıyasla daha bağlı. TED في الحقيقة، الكثير من حمضنا النووي مخصص لجينات المستقبلات الشمِّية المختلفة أكثر من أي نوع آخر من البروتينات.
    Neler olduğunu anlamak için alıcıları kapatmak istiyorum. Open Subtitles لماذا لا نغلق المستقبلات و نرى ما سيحدث؟
    Biz yalnızca potansiyel alıcıları teker teker ziyaret ediyoruz. Onlara dikkat etmeleri gerektiğini söylüyoruz. Open Subtitles إننا فقط نزور المشتريين المهتمين ونخبرهم بأن يكونوا حرصين
    Ev sahibi bugün alıcıları gönderiyor bu yüzden... üstünü giyin. Open Subtitles لاند لورد سوف ترسل المشتريين اليوم لذا ارتدي سروالك
    Ama unutmayın, o gemiye çıktıktan sonra bütün metaller alıcıları engelleyecek. Open Subtitles ولكن تذكّر عندما تكون في تلك السفينة كل هذا المعدن سيسبب فوضى مع الإستقبال
    Stres alıcıları silahını kaybettiğinde bile devreye girmedi. Open Subtitles ان مستقبلات الضغط لم تعمل حتى عند انتهت من سلاحها
    Bu şey, civardaki bütün alıcıları uyardı. Open Subtitles إعني ... هذا الشيء لديه مجسات تمشي برشاقة في كل مكان
    Ve canlı bir kristal, bizim bu elde taşınabilen alıcıları, onun enerji izlerini saptayacak şekilde ayarlamamızı sağlayacak. Open Subtitles وسيكون لدينا بلور نشيط تسمح لنا بمعايرة المجسات المحمولة يدويا لاكتشاف أثر الطاقة المترافق معها
    Eğer o alıcıları devre dışı bırakırsak, takviye birliklerini şehrin üstüne gelinceye kadar göremezler. Open Subtitles اذا ضربنا هذه الحساسات لن يستطيعوا ان يروا التعزيزات حتى اذا
    Abbs, bu yeni bilgiyi araştırıp Hill'in başka alıcıları var mı bakar mısın? Open Subtitles (آبز)، أيمكنكِ أن تأخذي هذه المعلومة الجديدة وتعرفي إن كان لـ(هيل) مشترون جدد؟
    Rahibeler satmak istiyor, alıcıları var ve hemen kredi bulabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles تريد الراهبات إخلاءه بسرعة. أعلم أنه يثير الاهتمام و... لست واثقة من قدرتي على الحصول على قرض آخر بسرعة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus