"almasını" - Traduction Turc en Arabe

    • يأخذ
        
    • يشتري
        
    • يحصل على
        
    • تأخذه
        
    • يأخذه
        
    • يتلقى
        
    • يحظى
        
    • يأخذني
        
    • ليشتري
        
    • تتولّى
        
    • له أن
        
    • ليأخذ
        
    • حصوله
        
    • يشترى
        
    • من الحصول على
        
    Randall'a arabayı almasını söylemiştim ama her zamanki gibi dinlemedi tabii! Open Subtitles لقد طلبت من راندال ان يأخذ السيارة لكنه لم يستمع لي
    Herkesin derin bir nefes almasını istiyorum ve bırakın, çünkü dışarı çıktığınızda hoşlanmayacağınız bilgi sızıntıları olacaktır. TED وأريد أن يأخذ الجميع نفسا عميقا ويأخذ الأمور ببساطة، لأن في حياتكم، ستكون هناك معلومات ستتسرب ولن يروقكم الأمر.
    Ona ya yenilerini almasını ya da yalınayak gezmesini söyle. Umurumda değil. Open Subtitles قولي له أن يشتري خفين جديدين أو يمشي حافي القدمين, لا يهمني
    İyi bir eğitim almasını istediğim için mi evi terk etti? Open Subtitles هو غادر لإني اردتُ له ان يحصل على تعليماً جيداً ؟
    Benim dünyam, şu an okulunun dışında annesinin gelip onu almasını bekliyor. Open Subtitles عالمي الآن ينتظر خارج المدرسه في إنتظار والدته لكي تأخذه
    Sen de yabancı birinin onu almasını veya Illinois eyaletinin vergi mükelleflerinin iki kuruşuyla ona bakmasını istiyorsun, öyle mi? Open Subtitles أنه يأخذه , أو تأخذه المقاطعه لتكون مسؤوله عنه بمال الضرائب؟
    Yardım almasını tavsiye ettiğimde, sanki ihanete uğramış gibi baktı. Open Subtitles عندما اخبرته ان يتلقى المساعدة ... نظر الي كأنني خائنه
    Dükkânı başka birinin almasını istemiyorum, anladın mı? Open Subtitles لا اريد ان يحظى احد اَخر بالمتجر حسناً ؟
    Ölümün, her yıl bir pandanın canını almasını masallarda ejderhaların genç kızlara yaptığı türden bir şey gibi kabullenerek. Open Subtitles متقبلين أن كل سنة الموت يأخذ دب باندا كما تحمل التنانين الفتيات الشابة بالحكايات الخيالية
    Hatta bir arkadaşımıza babasının arabasını almasını bile söyledi. Open Subtitles حتىأنهسألصديقاًلنا.. أن يأخذ سيارة والده
    Onu selamla ve halkımla birlikte ateşin başında yerini almasını sağla. Open Subtitles لترحبي به، ودعيه يأخذ مكانه بمجلس النار لقومي
    Eğer yakın zamanda bir şeyler almasını sağlayamazsak, kan basıncının patlaması bir an meselesidir. Open Subtitles إذا لم يأخذ شيئاً في القريب العاجل انها فقط مسألة وقت قبل أن يرتفع ضغط الدم
    Başka birilerinin olayı ciddiye almasını sağlamak için, elimizde somut kanıtlar olmalı. Open Subtitles و لكن لنطلب من شخص آخر أن يأخذ الأمر على محمل الجد علينا أن نحصل على شيء موثوق
    Böyle zamanlarda, birinin çocuklarınızı almasını dilersiniz? Open Subtitles أمررتم بوقت من الأوقات وتمنيتم أحداً يأخذ أولادكم بعيداً عنكم؟
    Bilemiyorum. Bana biraz fıstık ve patlamış mısır almasını söylemiştim. Open Subtitles لا اعلم ، طلبت منه ان يشتري لي بعض المكسرات
    Bir keresinde, babamdan bana bir hamster almasını istemiştim, çünkü kuzenimde vardı. Open Subtitles مرة ، جعلت أبي يشتري لي فأرا لأن إبنة عمي كان لديها واحد
    Tüm ihtiyaçlarının giderilmesini ve en iyi tedaviyi almasını sağlayabilirim. Open Subtitles و الحرص أن يحصل على أفضل رعاية و أفضل علاج.
    Benim dünyam, şu an okulunun dışında annesinin gelip onu almasını bekliyor. Open Subtitles عالمي الآن ينتظر خارج المدرسه في إنتظار والدته لكي تأخذه
    Sen de yabancı birinin onu almasını veya Illinois eyaletinin vergi mükelleflerinin iki kuruşuyla ona bakmasını istiyorsun, öyle mi? Open Subtitles أنه يأخذه , أو تأخذه المقاطعه لتكون مسؤوله عنه بمال الضرائب؟
    Ve onlardan birisi yardım almasını söylediğinde kendini kaybetti ve neredeyse onu öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles عندما اقترحت أحداهن ان يتلقى المساعدة,ثار و بشكل عملي هدد بقتلها
    Ve çocuğumuzun bu soy isim ne getiriyorsa almasını istiyorum. Open Subtitles وأنا أريده... أو أريدها... أن يحظى بكلّ ما يحتاج
    - Beni nasıl ciddiye almasını bekliyorsun? Open Subtitles كيف من المفترض أن يأخذني على محمل الجد ؟
    Venezuela petrolün 50 bin hissesini almasını söylerim. Open Subtitles ليشتري لي أسهم بمقدار 50 ألف دولار من النفط الفينزويلي
    Büro Patty'nin almasını istediğimiz bir dava oluşturuyor. Open Subtitles تعدّ المباحث الفيدرالية قضيّة نودّ من (باتي) أن تتولّى زمامها
    "Ama bu da zaten yaratığın gelip gözünü almasını beklediğim için oldu." Open Subtitles لكن كان هذا لأنني كنت أنتظر الكائن الفضائي ليأخذ عينه ويغير حياتي
    Ama önce Lloyd'un istediği şeyi almasını engellemeliyiz. Open Subtitles لكن أولا يجب أن نوقّف لويد من حصوله على ما يريد
    Öyleyse annenin haberi olmadan babana gidip, ondan Playstation almasını isteyebilirsin. Open Subtitles إذن عليك أن تذهب إلى أبيك من غير أن تعلم والدتك، واطلب منه أن يشترى لك واحداً.
    FDA insanları korumak için kurulmuştur onların yardım almasını engellemek için değil. Open Subtitles وكالة الأدوية تشكلت لكي تحمي الناس ليس لمنعهم من الحصول على المساعدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus