Aslında şiddetten nefret ederim Ama bunu kaçırmak yazık olurdu. | Open Subtitles | في العادة أنا أمقت العنف, لكن هذا لا يجب تفويته. |
Yani inanılmazdı ve bunun nasıl yapılacağını sonunda anlamadan önce birkaç tanesi başarısız oldu Ama bunu artık yaptın, hem de beş ya da altı kez değil mi? | TED | لكن هذا رائع، فشل العديد من هؤلاء قبل أن تعرف أخيرًا كيفية القيام بذلك، لكنك الآن قمت بذلك كم مرة، 5 أو 6 مرات؟ |
Yatkın, Ama bunu aşmak için gündeme olamaz anlamına gelmez. | Open Subtitles | مستعد، ولكن هذا لا يعني أنه لا يمكن التغلب عليها |
Ama bunu bölümden kimse bilmemeli tamam mı? Çünkü çok gizli. | Open Subtitles | لكن لا أحد خارج الدائرة يعرف عن هذا الموضوع لأنه مهم. |
- Önemli olduğunu sanmıyorum Ama bunu bir kontrol etsem iyi olacak. | Open Subtitles | سيدتي، أنا متأكد بأنه لا شيء لكن يجب أن أتحقق من ذلك |
Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, Ama bunu tek başımıza yapamayız. | TED | وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا |
Heyecanlı olmanı anlıyorum Ama bunu yapmak Sue'nun gelişini hızlandırmayacak. | Open Subtitles | أعرف أنك متحمس لكن ذلك لن يُعجِّل بعودة سو للبيت |
Ne isterse istesin yaparım Ama bunu değil. | Open Subtitles | قل لة فقط أن يطلب منى أى شىء أخر لكن هذا الطلب بالتحديد لا يمكننى ان أقدمة |
Ne isterse istesin yaparım Ama bunu değil. | Open Subtitles | أقدر ذلك . قل له فقط أن يطلب مني أي شىء أخر لكن هذا الطلب بالتحديد لا يمكنني ان أقدمه |
Uğratıyordun, Ama bunu zaten yapman gerekirdi. Bu yeniyetme kızların yapması gereken bir şey. | Open Subtitles | حسن،كنتِ تفعلين، لكن هذا ما يفترض بكِ فعله هذا جزء من كونك فتاة مراهقة |
Benimle gelirsiniz ya da gelmezsiniz. Ama bunu yapacağım. | Open Subtitles | يمكنكم ان تأتوا معي او لا لكن هذا ما سوف افعلة |
Ama bunu yapmanın tek nedeni bu değildi. İstediklerini geri vereceğim. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس السبب الوحيد لتفعل ذلك سوف أعيد له أشياءه |
Bir taraf seçmek zorundaymışım hissini bir kenara bıraktım Ama bunu yapmak uzun yıllarımı aldı. | TED | توقفت عن الشعور بأنه عليّ الانحياز لطرف واحد، ولكن هذا تطلّب مني سنوات طويلة. |
Ama bunu bebeklerin nasıl yaptığını tam söylemiyor. | TED | ولكن هذا لا يفسر لنا كيف تقوم الاجنة بذلك .. على كل .. |
Ne dendiğini biliyorum Ama bunu yapamazsınız. Çünkü krediniz için kötü olur. | Open Subtitles | أعرف ماذا يدعى لكن لا يمكنك فعل هذا هذا سئ لتنصنيف الإئتماني |
Hepimiz aç gözlüyüz ve korkuyoruz Ama bunu yapamayız. Onu ölüme terk edemeyiz. | Open Subtitles | جميعنا جشعون وخائفون، لكن لا يمكننا فعل ذلك بهِ، لا يمكننا تركه للموت. |
Ama bunu kendi geleceğimizle bütünleştirmeliyiz. | TED | و لكن يجب علينا مزج كل هذا مع مستقبلنا. |
Dostum, senin için ölürüz. Ama bunu bizden iki defa isteyemezsin. | Open Subtitles | نحنُ مستعدون للموت معكَ، ولكن لا تطلب منّا فعل ذلك مرتين. |
Ama bunu yapmak çok zor. Ne yazık ki yüzeydeki buz çok kalın. | TED | لكن ذلك صعب التحقيق لسوء الحظ, فطبقات الثلج الطافية شديدة السماكة |
Kanepede uyuyor olabilirim Ama bunu yalnız atlatmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ربما أنام على الأريكة لكن لن أدعك تمرّين بهذا لوحدكِ |
Seni tavsiye etmek istedim, seni tavsiye etmeye çalıştım, Ama bunu yapamadım sadece. | Open Subtitles | أردت أن أوصي بك، حاولت أن أوصي بك، لكني لم أستطع فعل ذلك |
Kızlarla takılıp dolaşmayı tercih ediyorum Ama bunu yapamam, değil mi? | Open Subtitles | أُفَضِلُ أن أكون أستمتعُ معَ بعضِ الفَتيات و البيرة، لكني لا أستطيعُ ذلك صح؟ |
Evet, Ama bunu babama şahsen söylemek zorunda kalacağımı hiç düşünmedim. | Open Subtitles | نعم , لكنني لم أتوقع أن أخبر والدي عن هذه شخصيا |
Suçu Sanchez'e yıkmıştı Ama bunu yapmasına gerek bile yoktu. Çocuk bombayı itiraf etti. | Open Subtitles | لكنه لم يكن بحاجة لذلك لقد اعترف الفتى بشأن هذه القنبلة |
Ama bunu gerçekte uygulamış olan sadece bir topluluk bulabildim. | Open Subtitles | لكن يمكنني أن أجد مجتمع واحد فقط يتطبقه فعليا ً |
Evet, küçük düşüreceğim Ama bunu söylerek değil çünkü bence bu konuda utanılacak.. | Open Subtitles | وسأفعل، ولكن ليس بهذا الشأن، لأني لا أعتقد أن هناك أي شيء مُذّل |
Ve sana yalan söylemek istemedim. Ama bunu atmak zor. | Open Subtitles | وأنا لم أقصد الكذب عليك ولكن من الصعب التفريط فيها |
Vegas'ta arayabileceğim bir adam var Ama bunu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | هناك رجل يمكنني مهاتفتة في فيجاس ولكني لا أريد فعل هذا |