Sen yalnızca ClD'den geçmek istediğini ve benim yalnızca bir İnzibat amiri olduğumu söyledin. | Open Subtitles | انت قلت لى انك فقط تريد ان تعمل كمحقق فى اداره البحث الجنائى واننى مجرد رئيس مفتشين |
Polis amiri, beş yaşındaki kurban Danielle Huxton'ın olay sırasında evinin önünde oynadığını söyledi. | Open Subtitles | رئيس الشرطة راديماكر قالتْ الضحيّةُ دانيل هوكستون، كَانَ يَلْعبُ قُرْب بيتِها. |
Gemi amiri! Kaptan Ramsey tutukludur. Onu dinlenme odasına kilitleyin. | Open Subtitles | يا رئيس البحارة ، كابتن رامزي رهن الإعتقال عليك بحبسه في غرفته |
Kapalı kapılar ardında, baş ajan, takım amiri, sözümona teröristi "beş kuruş parası olmayan bir gerizekalı" olarak tanıttı. | TED | خلف الأبواب المغلقة، العميل الرئيسي مشرف الفريق وصف الشخص الذي سيكون "الإرهابي " بأنه " متخلف عقليا و أحمق" |
amiri olarak, ona tam yetki vermiştim. | Open Subtitles | بأعتباري رئيسه أعطيته كامل التصرف بالقضية |
Gemi amiri, derinliği 25 metreye getirin. Periskop derinliğine çıkmaya devam. | Open Subtitles | رئيس البحارة أجعل عمق الغواصة 75 قدم أستمر بالصعود إلى عمق المنظار |
Pekala. Salon amiri bizim birbirimizi tanıdığımızı anlamamalı. | Open Subtitles | رئيس المراهنات لا يجب أنْ يكتشف أنّنا نعرف بعضنا البعض |
Çavuş, İnzibat amiri Martial ile irtibata geç. | Open Subtitles | أيها الضابط, أريدك أن تنسق لنا ميعاداً مع رئيس المجلس العسكري |
Ve şimdi de Memur Ray Portnow'un amiri Teğmen Marcus Duvall dışarı çıkıyor... | Open Subtitles | الضابط ماركوس دوفال، رئيس الضابط بورنيل يغادر الآن |
Ve şimdi de Memur Ray Portnow'un amiri Teğmen Marcus Duvall dışarı çıkıyor... | Open Subtitles | الضابط ماركوس دوفال، رئيس الضابط بورنيل يغادر الآن |
Gemi amiri, konuklarımızı yemekhaneye götürün. | Open Subtitles | رئيس المركبِ رافقْ ضيوفَنا إلى غرفةِ الردهةَ |
Siz arabaya gidin ben Murat amiri bilgilendirip geliyorum. | Open Subtitles | الذهاب إلى السيارة. وسوف يكون هناك بعد أن أبلغ رئيس مراد. |
Dedektiflerin amiri tüm güvenlik kameralarının görüntlerini Argus sistemlerinden alıp as takıma yolladı. | Open Subtitles | رئيس مكتب الأمن الدبلوماسي لديه كل الأشرطة التي أُخِذَت من نظام المراقبة في المنطقة و أرسلها إلى الجهات المختصة بالقضية |
Birleşik Devletler Başkanı bu sabah amiri şahsen aramış ve iyi iş çıkarttığımız için onu tebrik etmiş. | Open Subtitles | رئيس الولايات المتحدّة إتصلّ شخصيا بالمدير هذا الصباح و هنّأهُ حول العمل الرائع الّذي قمنا بهِ. |
İtfaiye amiri Boden konuşuyor. 1140 Kuzey Hamlin'deyim. | Open Subtitles | هذا رئيس الفرقة بودن في موقع الحريق 1140 شمال هاملين. |
FBI yöneticisi Alman İstihbarat Şefi, Gizli Servis amiri ABD Başkanı. | Open Subtitles | نائب رئيس المباحث الفيدرالية ضابط المخابرات الألمانية ومشرف الخدمات السرية ورئيسة الولايات المتحدة |
Gizli operasyona çalışırlarken, takım amiri Hollywood vari bir son istediğini anlattı. | TED | مثل ما كانوا يعملون للضربة مشرف الفرقة يخبر عملاءه أنه يريد نهاية هوليودية |
Orada Büyük Merkez Kule amiri olacak. | Open Subtitles | هناك مشرف من البرج المركزي الكبير حاول العثور عليه |
İşte bu sebeple, 1941 sonbaharında Walter Burmeister adlı SS, amiri Herbert Lange'yi Polonya'ya götürdü. | Open Subtitles | لهذا السبب في خريف 1941 أوصل "فالتر بورمايستر" - إس إس رئيسه "هيربيرت لانجه" عبر بولندا |
Tam yol ileri. Gemi amiri, manevra yap! Tüm hız! | Open Subtitles | للأمام بأقصى سرعة ، أيها المشرف أستعد للمناورة أعطني أقصى سرعة لديك |
İdare amiri o şeyi her yaptığında bana para verirdi. | Open Subtitles | كبير المشرفين كان يعطيني المال في كل مرة يؤذيني |
Sorumlu amiri, Dedektif Jess Traynor sizleri bilgilendirecek. | Open Subtitles | الضابط المسؤول عنه, المحقق جيس تراينور سيزودكم بالحقائق |
Komutan Lassard"ın amiri Henry Hurst ile tanıştırayım. | Open Subtitles | كومديت. لاسارد مفوّض الشرطة، هنري هيرست. |
Yolcu değil, havaalanında bagaj amiri. | Open Subtitles | ليس أحد الركاب إنه مراقب للأمتعة بالمطار |