"anladım" - Traduction Turc en Arabe

• فهمت
• أفهم
• أتفهم
• فهمتك
• فهمتُ
• افهم
• مفهوم
• فهمتها
• اكتشفت
• أفهمك
• حصلت عليه
• أدركتُ
• ادركت
• عرفتُ
• ارى

Neden tiyatroya gittiler diye merak ederken, opera söylemeye başladıklarında her şeyi Anladım;
تسائلت لماذا ذهبوا للاوبرا وحينما بدأ الغناء فهمت كل شيء يمكنهم أن يخططوا

Büyük soru bu. Anladım. Aynı gazetede çalışıyorlarsa birbirlerini tanıyorlardır.
فهمت إنّهما يعملان بنفس الجريدة لا بدّ أن يعرفا بعضهما

Şimdi, son zamanlarda niye bu kadar garip davrandığını Anladım.
حسناً , الآن فقط فهمت لماذا كانت تصرفاتك غريبة مؤخراً

Kızların neden matematikçilerle değil de müzisyenlerle çıktığını şimdi Anladım.
الآن أفهم لماذا تخرج الفتيات مع الموسيقيين و ليس الرياضيين

Anladım. Yani bırakacağım da benim nasıl biri olduğumu görsünler.
فهمت , على أن أجعلهم يروني تعلمون , كما أنا

Mücadele etmek için yaptığım onca şeyden sonra sonunda sahip olduğum sıfatı Anladım.
بعد كل شئ سأفعلة لأكتشف أمري أخيراً فهمت اللقب كانت تعني أن أكون

Mara, M.'nin kız arkadaşı. O da işin içindeymiş. Anladım.
إنها مارا إنها صديقة إم إنها جزء من اللعبة،لقد فهمت

Dur, Anladım. Siz turneye çıkmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz.
انتظروا, فهمت أنتم لا تعرفون معنى أن نكون فى جولة

Az önce olanları Anladım, peki, reklam filmine ne oldu?
فهمت مالذي قد حدث للتوّ, مالذي حدث في تصوير الدعاية؟

bu dövmeli adam için... tamam bu kadar yeter Anladım.
هذا من الرجل صاحب الوشم. حسناً ، هذا يكفي. فهمت.

- Demek istediğim bu değil. - Hayır. Ben Anladım.
هذا ليس ما أتحدث عنه لا , لقد فهمت الامر

Evet, Anladım. Malum, en erotik organın beyin olduğunu söylerler.
حسناً, فهمت أتعلمي, يقولون أن العضو الأكثر إثارة هو الدماغ

Niye sana gönderdiğim bütün müvekkillerimin bana çiçek gönderdiğini şimdi Anladım.
لقد فهمت أخيراً لماذا العملاء الذين أحيلهم إليكِ يرسلون لي الزهور

Beni ne kadar özlediğini gördüm ve Pavel lahana gecesindeki gibi koktuğumu Anladım.
حسنا أفهم إنك تفتقديني بشدة وعقب ماحدث بالليلة التي أعد لنا بافل الطعام

Doğru mu Anladım Profesör, bunu yapmamız için bize izin mi veriyorsunuz?
دعيني أفهم هذا بطريقة مباشرة يابروفيسور، لقد سمحتي لنا فعلاً بفعل هذا.

Pencerelerin bu yüzden kapalı olduğunu Anladım, peki ya perdeler?
أنا أتفهم لماذا تغلق النوافذ لكن ماذا عن الستائر ؟

Evet Anladım. Gelir elde etmek istiyorsun. Herkes bunu istiyor.
نعم، أنا فهمتك أنت تريد الربح هذا ما يريده الجميع

Sonunda onun böyle özgür dolaşarak nasıl mutlu olabildiğini Anladım.
أخيراً فهمتُ كيف بمقدوره أن يكون سعيداً وأن يتجول بحرّيّة.

Bu kadarı yeter. Anladım. Sadece onları kullandın, hepsi bu.
هذا صحيح , انا افهم , انك كنت تستغلهن صحيح؟

- O bir kahraman. Bütün bilmek istedikleri bu. - Anladım fakat sadece ailesi değil..
مفهوم ياسيدي, ولكن ليس فقط والداهـ لقد تلقينا اتصالا من بريد واشنطن

Anladım. Bir çeşit deprem ya da volkan bu çatlakları açtı.
فهمتها ، نوعاً ما من الزلازل والبركاين أحدث تلك الشقوق ؟

Seninle evleninceye kadar. Ondan sonra ne kadar yanıldığımı Anladım.
حتى تزوجتك ، و حينئذ اكتشفت كم كنت مخطئاً حقاً

Boşver, önemli değil zaten, seni çok iyi Anladım ben, Nick.
على أيّة حال.. لا يهمّ ذلك.. لأنني أفهمك جيّداً يا نـك.

12657 Juliet. Tamam. Anladım.
طريق جولييت رقم 12657 حسناً, حصلت عليه, شكراً لك

Anladım ki başka hiç bir kadın senin bana hissettirdiklerini... hissettiremedi, hissettiremez.
أدركتُ أنه لم تحرك مشاعري امرأة أخرى وحتى الآن كما تحركينها أنت

Ardından Anladım ki, bugün üzerinde çalıştığımız teknolojinin beş yıl içresinde, 10 yıl içerisinde nasıl görüneceğini derinlemesine düşünmeliydik.
ادركت ذالك الحين ان علينا التفكير بعمق في التكنولوجيا التي نعمل بها اليوم في الخمس أو العشر سنين القادمة

Üzgünüm ama hayır. Daha ilk zamanlarda bunu başaramayacağımızı Anladım.
آسفة، ولكن لم أحبه عرفتُ مسبقاً أننا لم نكن لننجح

Ne demek istediğini Anladım ama bundan bir şey çıkmaz.
استطيع ان ارى وجهة نظرك ولكن صدقيني لاغبار على الصفقة