Bir sürü şey oluyor ve biz hâlâ nasıl ve neden olduğunu anlamıyoruz. | TED | توجد كل هذه الحالات المرضية في العالم، ونحن لازلنا لا نفهم كيف ولماذا يحدث هذا. |
Dirk Helbing'in belirttiği gibi, bizimle ilgili olan ve etrafımızı saran bu karmaşıklığı gerçekten anlamıyoruz. | TED | كما وضّح ديرك هلبينغ في الاقتباس الأخير، نحن لا نفهم كثيراً التعقيد المرتبط بنا، المحيط بنا. |
Bilgisayarlar gerçek anlamda düşünemez, duygusal davranmaz, şiirden anlamaz, nasıl çalıştıklarını tam olarak anlamıyoruz. | TED | حسناً ، الكمبيوتر لا يستطيع التفكير لا يستطيعون أن يشعروا ولا أن يفهموا الشعر ونحن في الحقيقة لا نفهم كيف يعملون |
Dediklerini anlamıyoruz... ama hoşumuza gidiyor. | Open Subtitles | نقسم أنها كأنت معنا وتقول كلام كثير لا نفهمه ولكنه يعجبنا لاتوبخها يا عمى |
Milton, saçmalıyorsun, ne dediğini anlamıyoruz. | Open Subtitles | ملتون انت تهمهم ونحن لا نفهمك |
Bobby, söylediğin tek kelimeyi bile anlamıyoruz. | Open Subtitles | (بوبي)، لا نستطيعُ فهمَ كلمةٍ واحدة تقولها. |
Bu menü Fransızca, anlamıyoruz. | Open Subtitles | 'لأن هذه القائمة كلها باللغه الفرنسية ونحن لا نفهمها |
Bence bu gerçek. Şimdi bile bu basit komutların, nasıl da karmaşıklaştığını anlamıyoruz. | TED | وأعتقد أن تلك هي الحقيقة. فلازلنا لا نفهم كيف أن هذه الأوامر البسيطة تقود إلى تعقيد متزايد |
İroniye bakın ki, normalde bu küçük şeyin nasıl çalıştığını anlamıyoruz. | TED | المثير للسخرية الآن هو أننا لا نفهم حقًّا كيف يعمل هذا الشيء. |
Kanabinoid sistemi tam olarak anlamıyoruz fakat bir özelliği bize nasıl işlediği hakkında ipucu verir. | TED | إنّنا لا نفهم جهاز الكانابينويد فهمًا كليًّا، ولكن لديه ميّزة واحدة تقدّم دليلًا كبيرًا عن عمله. |
Dili anlamıyoruz ancak aynı şeyi ifade ediyoruz. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً، نحن لا نفهم لغة بعضنا البعض لكننا نعنى الشئ ذاته |
Neden tavukla birlikte sütün olamıyor bunu anlamıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نفهم لماذا لا يمكنك أن تأخذ دجاجا بالحليب |
Tamam. Ne var, biliyor musun? Birbirimizi anlamıyoruz. | Open Subtitles | حسناً تعلمين ذلك إننا لا نفهم بعضنا البعض |
Birbirimizi anlamıyoruz ve anlamadığımızı anlıyorum. | Open Subtitles | ماذا تعتقد ؟ قد نكون لا نفهم بعضنا و أنا أتفهم هذا |
Bak, siktiğim göt deliği, konuşuyor ve biz bişey duymuyoruz, söylediği hiçbirşeyi anlamıyoruz. | Open Subtitles | انظر إلى هذا الأحمق الأخرق كان يتحدث ، ولم نسمع شيئاً و لم نفهم شيئاً مما قاله |
Ve Tanrım, nedenini anlamıyoruz ve acı içinde bile olsak sana inanıyoruz. | Open Subtitles | يا الله .. دائما لا نفهم لماذا و مع ذلك نحن نثق بك حتى فى ألامنا |
Biz senin neden engelli kalmayı seçtiğini anlamıyoruz. | Open Subtitles | اتعلم أننا لا نفهم حقاً لماذ أنتَ تختار أن تبقى مُعاقاً |
Kadınların bu yönlerini anlamıyoruz, bizim gibilerini nasıl severler acaba? | Open Subtitles | هذا ما لا نفهمه في النساء كيف لهم أن يحبوا أمثالنا ؟ |
Atalarımız 100 bin yıl önce inşa etmiş ama hâlâ tam olarak anlamıyoruz. | Open Subtitles | الاولون بنوه منذ 100 ألف سنة نحن مازلنا لا نفهمه بالكامل |
Sanırım haklısınız da. Sizi anlamıyoruz. | Open Subtitles | وأعتقد أنك محق، نحن لا نفهمك. |
Bak, tıklatmaya devam et, lütfen. anlamıyoruz. | Open Subtitles | واصل الطرق رجاءً لا نفهمك |
"Söylediğin ek elimei ile anlamıyoruz!" | Open Subtitles | لا نستطيعُ فهمَ " خرابيشك الملعونة" |
Tamam, çoçukklar, Birkaç yaşlıyı yukarıya kitledim yani birşeylerin kırıldığını ve birisinin bağırdığını duyabilirsiniz ve dağ köylüsü biz anlamıyoruz, ve bunun dışında, muhteşem bir şükran günü geçireceğiz. | Open Subtitles | حسناً يا رفاق لقد حبست زوجين عجوزين بالأعلى لذلك يمكن أن تسمعو صوت صراخ و تكسير وصوت تمتمات لا نفهمها |
- Elektronikten anlamıyoruz. - Biz bildiğimiz işe bakalım. | Open Subtitles | ـ انسَ الأمر، لا نعرف شيئاً عن الأجهزة الإليكترونيّة ـ سنبقى فى المضمار الذى نعرفه |