| Senden şuna bir göz atmanı istiyorum, çünkü bu şeyin canlı olmasına imkan yok. | Open Subtitles | أريدك أن تلقي نظرةـ لأن لا توجد طريقة لتكون هذه الأشياء على قيد الحياة |
| Dan, benim için bu formlardan birine göz atmanı istiyorum. | Open Subtitles | "دان"، أريدك أن تلقي نظرة على هذه الأوراق من أجلي. |
| Göl ya da nehir gibi büyük sularda balığa çıkacak olursan, birçok tarzda atmanı sağlayacak bir mekanizmaya ihtiyacın olacaktır. | Open Subtitles | إن كنت ستخرج في مساحة مائية واسعة كالبحيرات أو الأنهار فستحتاج شيئاً تلقي به هناك بشكل جيد |
| Fakat bu, tüm hayatını çöpe atmanı istediğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني اني اريدك ان ترمي بحياتك باكملها |
| Ve sonra sana diyorlar ki... Sana bir bomba atmanı söylüyorlar. Bu sanki sana silmeni söyledikleri bir şeyi silmeye benziyor. | Open Subtitles | ثم يأمرونك بأن ترمي القنبلة ولكأنك تمحين شيئاً ليس عليك محوه |
| Ama bu, makineye rozbifli sandviç atmanı gerektirmez ki! | Open Subtitles | ذلك ليس سببا لرمي شطيرة لحم البقر المشوي على الآلة! |
| Ona göz kulak olmanı söyledim, tehlikeye atmanı değil. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان تعتنى بها لا ان ترميها فى الخطر |
| Senden bu adamın çalışmalarına göz atmanı ve ardından bir konferans vermeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تتابع عمل هذا الرجل و تلقي محاضرة |
| Şimdi de yüzsüz halimi çöpe atmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريدك أن تلقي بلوحتي المجهولة الهوية |
| Sana o şeyi atmanı söylediğimi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد اني قلت لك ان تلقي هذا الشيء في الخارج |
| Bu arada bunlara göz atmanı istedi. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، أرادك أن تلقي نظرة على هذا |
| Bu sohbette daha fazla ileri gitmeden ben senin şuna bir göz atmanı istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن نذهب أبعد في هذا الحديث، أريدك أنت أن تلقي نظرة على هذا. |
| Maia annenin programına kabaca göz atmanı istiyorum olur mu? | Open Subtitles | إذاً, مايا اريدك ان تلقي نظره .على جدول امكِ |
| Eğer daha yeni açılan çikolata dükkanına gitmediysen gidip bir göz atmanı öneriyorum. | Open Subtitles | ...لو لم ترَ متجر الشيكولاتة الجديد ربما ستود أن تلقي نظرة |
| Bu hayaletler o lanet pizzayı dışarı atmanı istiyorlar. | Open Subtitles | الأشباح يردون منك أن ترمي هذه البيتزا اللعينه |
| FBI fenerini havaya atmanı istiyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدراليّة ، تطلب منكَ أن ترمي مصباحك الكاشف إلى الهواء |
| Rick, arkama yaslanıp her şeyi bir kenara atmanı izlemek beni öldürüyor. | Open Subtitles | شعور يقتلنى عندما اراك ترمي كل شيء بعيدا |
| Güzel,. şimdi, pencereden dışarı yatak yada yumuşak bir şey atmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن، أريدكِ أن ترمي المفرش أو شيء ناعم خارج النافذة. |
| Sana o kalmış vindalooyu atmanı söylemiştim. | Open Subtitles | أتعرفين، لقد أخبرتكِ بأن ترمي بقايا الفيندالو |
| - ...çünkü boş yere tüm bunları çöpe atmanı görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أريدك أن ترمي كل شيء بينما لست مضطراً إلى ذلك |
| Sana aparkat atmanı söylemiştim, sen gidip kroşe attın. | Open Subtitles | قلت لك لرمي كمة، وكنت ألقى هوك. |
| Tamam şimdi, bunu olabildiğince sert bir şekilde yere atmanı istiyorum, anladın mı? | Open Subtitles | أريدك أن ترميها بأكبر قوة لديك الآن، أفهمت؟ |