"büyük bir sorun" - Traduction Turc en Arabe

    • مشكلة كبيرة
        
    • مشكلة كبرى
        
    • مُشكلة كبيرة
        
    • مشكلة ضخمة
        
    • مشاكل كبيرة
        
    Yani, sadece kafadan ibaret olan az ölü bir cici çocuk bizim için büyük bir sorun değil diyorum. Open Subtitles لذا هذا هو السبب الذي جعلني أقول رأس الولد التي ليست ميتة تماما ربما لا تسبب مشكلة كبيرة لنا
    Yeter... eğlenmeyi bırak, şu anda büyük bir sorun var. Open Subtitles يكفي هذا ـ توقف عن العبث .. هناك مشكلة كبيرة
    İyi fikir. Eğer haklıysak bu büyük bir sorun olabilir. Open Subtitles إذا كنا على حق هذا يمكن أن يكون مشكلة كبيرة
    Halkın, katilin yakalanması için aşırı hevesi polis için neredeyse büyük bir sorun olduğu giderek daha belirgin hale geldi. Open Subtitles واتضح بشكل متزايد انه بقدر ان القبض على القاتل مشكلة كبرى للشرطة فكان ايضا المنقذ من الجمهور
    - Gerçekten büyük bir sorun. - Hayır, değil... Bunu yapamazsın, tamam mı? Open Subtitles مُشكلة كبيرة جداً، لا يُمكنك فعل ذلك، إتفقنا؟
    Şubat 2017'de arkadaşım Dom ve ben mutfağımda bira içerken, yaratıcı sektörlerde büyük bir sorun olduğundan bahsetti. TED في شباط 2017، كنت أشرب البيرة في مطبخي مع صديقي دوم، واعترف لي بأن هناك مشكلة ضخمة في صناعة الإبداع.
    Bazı şeyler sana... büyük bir sorun gibi gelebilir... ancak bu yaşlı birine göre basit bir sorun olabilir anladın mı? Open Subtitles أحياناً تبدو إليكم أشياء أنها مشاكل كبيرة ولكنها بسيطة بالنسبة للكبار، أتفهمى؟
    Arılara ihtiyacımız var, onlar ortadan kayboluyor ve bu büyük bir sorun. TED لذا نحن نحتاج إلى النحل وهي تختفي وهذه مشكلة كبيرة
    Bu, büyük bir sorun çünkü bahçelere ve yerel ürünlere polen hangi şekilde yayılacak? TED إنها مشكلة كبيرة ، ما الذي سيحدث للتلقيح لكل الحدائق هل تنتج محلياً؟ يدوياً؟
    Neden aile içi şiddet ABD'de ve diğer dünya ülkelerinde hala büyük bir sorun? TED لماذا العنف المنزلي لا يزال مشكلة كبيرة في الولايات المتحدة وفي جميع أنحاء العالم؟
    Buna rağmen, hareketle ilgili büyük bir sorun var ve o da havadayken bir yere uyum sağlamanın gerçekten zor olması. TED وحتى الآن، هناك مشكلة كبيرة مع الترحال، وهذا هو أنه من الصعب حقاً أن تحدد اتجاهك عندما تكون في الجو.
    Burkina Faso'da insanlar hala ölüyor ve temiz içme suyuna erişim hâlâ büyük bir sorun. TED الناس لازالوا يموتون في بوركينا فاسو والحصول على ماء نظيف للشرب لازالت مشكلة كبيرة
    Şu anda bu çok büyük bir sorun çünkü bu onları diğer bir soruya götürüyor: Bu kimin sorumluluğu? TED وتعد هذه مشكلة كبيرة لأنها تقودهم إلى هذا السؤال التالي وهو: من المسؤول عن هذه؟
    Bu Whitopia'da, göçmenlik büyük bir sorun hâline geldi. TED فقد تبين أن الهجرة تمثل مشكلة كبيرة في مدن البيض.
    Fakat büyük bir sorun vardı: 2013'de yaratıcı bir insan olarak para kazanmak oldukça tuhaftı. TED لكن واجهتنا مشكلة كبيرة: الحصول على المال كشخص مبدع فى 2013 كان غريباً جداً.
    Bu bağlamda esasen büyük bir sorun olduğunu ve şimdi bunu araştırmak ve çözmek zorunda olduklarını. TED بأن هناك فعلا مشكلة كبيرة متعلقة بهذا الأمر، والآن عليهم التحقيق بشأنها وإكتشاف ما حدث.
    Bir gök bilimci olarak işimi yaparken her gün bununla mücadele ediyorum ve gerçekten büyük bir sorun olduğunu söylemeliyim. TED وكعالمة فلك، أكافح هذا الأمر كل يوم للقيام بعملي، ويتعين أن أقول لكم، إنها حقًا مشكلة كبيرة.
    İlk yüz metrede yüzebildiğim kadar hızlı yüzdüm, sonra çok kısa sürede farkettim ki ellerimde büyük bir sorun vardı. TED سبحت بأسرع ما أستطيع لأول مائة متر ثم أدركت بسرعة جداً أن لديّ مشكلة كبيرة في يديّ
    Saldırı büyük bir sorun diye bilirdim ben. Open Subtitles ظننت أن الإعتداء بهاتف ,خلوي كان مشكلة كبرى
    büyük bir sorun. Open Subtitles لكن هُناك مُشكلة بالنسبة للنموذج القياسي... مُشكلة كبيرة.
    Özel muamele, şu yalandan dolayı bizim kaçtığımızı, ve babamın büyük bir sorun olduğu yalanı yüzünden. Open Subtitles المعاملة الخاصة لأنني أخبرتهم أن السبب الذي جعلنا نهرب أن أبي لديه مشكلة ضخمة
    Önemli yasa koyucular için büyük bir sorun. Open Subtitles مشاكل كبيرة لبعض أكبر المشرعين في التاريخ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus