Biliyorsun, buraya en son geldiklerinde kapıyı açık bırakmaları için işçiye para vermiştim. | Open Subtitles | أراهن بأن العمال تركوا الباب مفتوحاً قدموا بها إلى هنا |
Herhangi bir tehlikeyle başetmek konusunda ne kadar rahatlarsa kendilerini savunmasız bırakmaları o kadar o kadar mümkündür. | Open Subtitles | كلما إرتاحوا وشعروا بأنهم يستطيعون التعامل مع أي تهديد كلما تركوا أنفسهم معرضين للهجوم |
- Buradaki bütün zor işi ben yapıyorum. - Işıkları açık bırakmaları ne hoş. | Open Subtitles | أنا أقوم بالعمل الشاق هُنا من اللطيف إنهم تركوا المصابيح |
Bu kadar aktif bombayı böyle ortalık yerde bırakmaları imkansız. | Open Subtitles | محال أن يتركوا قنابل حية هكذا ظاهرة للناس في العراء |
Aramıza katılmayı hak etmek için korku ve paranoyayı arkada bırakmaları lazım. | Open Subtitles | لينالوا حق الانضمام إلينا يجب أن يتركوا وراءهم الخوف و جنون الارتياب |
Lütfen ama karımdan nefret ediyorum, çocuklarım tam ayak bağı ve o şirkette kalmamın tek sebebi onlara beni rahat bırakmaları için para vermem. | Open Subtitles | رويك رجاءً، أنا أكره زوجتي، وأطفالي مجرّد عوائق في طريق تقدّمي والسّبب الوحيد لبقائي في ذلك المكتب هو لأدفع لهم المال ليتركوني وشأني |
Başka bir çatışmaya girmektense bizi rahat bırakmaları için onları korkutmayı tercih ettim. | Open Subtitles | لتركنا وشأننا بدلاً من الدخول في معركة أخرى |
Bunu burada bırakmaları çok garip. | Open Subtitles | - [هوكس] ومن الغريب أنهم تركوا ذلك. |
Her şeyi bırakmaları şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | لا عجب أنهم تركوا كلّ شيء |
Onlara suyu derede bırakmaları için para veriyoruz. | TED | فنحن ندفع لهم .. لكي يتركوا المياه في الجدول |
Öldüklerinde parayı bize bırakmaları için beni sevmelerini mi istiyorsun? | Open Subtitles | اذن تريديهم أن يحبونى وعندما يموتوا يتركوا لنا هذا المال ؟ |
Götürülmeden önce, Naziler tarafından emanette tutulmak üzere para ve eşyalarını bırakmaları söylenmişti. | Open Subtitles | قبل أن يُوخذوا كان النازيين يخبرونهم أن يتركوا ورائهم أموالهم وأغراضهم للحماية |
Normalde birilerini bırakmaları gerekirdi. | Open Subtitles | سيكون البرتوكول أن يتركوا ورائهم أحدًا |
Beni ve Russ'ı rahat bırakmaları için. | Open Subtitles | ليتركوني وروس في شأننا |
"Bizi bırakmaları için yalvarıyordu." | Open Subtitles | هي كانت تستجديهم لتركنا |