"bırakman" - Traduction Turc en Arabe

    • تترك
        
    • تتوقف عن
        
    • تتركي
        
    • التوقف عن
        
    • تتوقفي عن
        
    • تتركيني
        
    • تتركها
        
    • تستقيل
        
    • تتخلى
        
    • توصليني
        
    • لترك
        
    • لتترك
        
    • لتتركني
        
    • تطلق سراح
        
    Bir kaç gün içinde orayı ziyaret edip metro istasyonunun vestiyerine ufak bir paket bırakman iyi olur. Open Subtitles اعتقد انك يجب ان تقوم بزيارة الى هناك فى خلال يومين وان تترك حزمة صغيرة فى غرفة المعاطف لمحطة الأنفاق
    İstersen bu işten kurtulabilirsin. Çocuğu bırakman yeterli. Open Subtitles يمكنك أنهاء كل هذا إذا أردت كل ما عليك هو أن تترك هذا الفتي
    İkimiz de ne yaptığınız biliyoruz. Kendini cezalandırmayı bırakman gerekiyor. Open Subtitles نعرف كلانا ماذ تفعل يجب أن تتوقف عن معاقبة نفسك
    İçmeyi bırakman lazım? Anladın mı? Open Subtitles يجب أن تتوقف عن الشراب منذ الآن وما هو آتي، مفهوم.
    Tedaviyi bana bırakman konusunda ısrar ediyorum. Open Subtitles انا يجب ان اصر علي ان تتركي امر المعالجه لي فقط
    Onları kurtarmak için, sorununu durdurmak için sanırım onlar için endişelenmeyi bırakman gerekiyor. Open Subtitles لكي تنقذهم عليك أن توقف اضطرابك أعتقد أنه عليك التوقف عن الخوف عليهم.
    İçerken alıntı yapmayı bırakman gerek. Öyle bir şey planladığını hiç sanmıyorum. Open Subtitles عليكِ ان تتوقفي عن الأقتباس عندما تشربي أتمنى بالتأكيد ألا تخطط من أجل هذا
    Tek istediğim beni yalnız bırakman. Open Subtitles ما أريد أن تفعليه هو فقط أن تتركيني وشأني
    Bazen zor ulaşılan cipsleri dibinde bırakman gerekir. Open Subtitles احيانا يجب ان تترك المشقه لتصل الى هذه الرقائق
    Ne zaman bırakman gerektiğini bilmiyorsun değil mi Jones? Open Subtitles أنت لاتعرف متى تترك العمل أليس كذلك يا جونز ؟
    Kiralaman, anahtarı bırakman ve lanet olası bir tatil yapman gerekiyordu. Open Subtitles ،كان من المفترض أن تؤجرها، تترك المفتاح ! وتأخذ أجازة لعينة
    Mastürbasyon istiyorsan ellerimden birini bırakman lazım. Open Subtitles يجب أن تترك إحداها إذا كنت تريد أعمال يدوية
    Homer, taşaklı bir adam olduğunu biliyorsun ama ne zaman bırakman gerektiğini de bilmelisin. Open Subtitles هومر أنت بالطبع لديك الارادة لكن يجب عليك أن تعرف متى تتوقف عن المحاولة
    Eğer hâlâ aynı şekilde düşünüyorsan şu sınıfı bırakman gerekecek; çünkü kafanda kurmaya başladın demektir. Open Subtitles لأنه لو كان هذا كل ما لديك فيجب أن تتوقف عن التدريس لطلبتك
    İşte bu yüzden soru sormayı bırakman için uyarmıştım. Open Subtitles لهذا السبب أنا حذرتكَ أن تتوقف عن طرح الاسئلة
    Buralarda senin kadar fazla bulunmadım Kate, ama bunu, evdeki masanın üzerinde bırakman gerektiğine eminim. Open Subtitles أنا لم تكن موجودة تقريبا بقدر ما كنت، وكيت، ولكن أنا متأكد من أنك من المفترض أن تتركي هذا على الطاولة الليلة
    Baba, Pictionary oynamadık. İçkiyi bırakman için müdahalede bulunmuştuk. Open Subtitles لم نكن نلعب، لقد كان تدخل لحثك على التوقف عن الشرب
    Bu da, konuyu değiştirmeyi bırakman gerektiği anlamına geliyor. Open Subtitles مما يعني أن يجب عليكِ أن تتوقفي عن تغيير الموضوع
    Ben sadece bitirmeden bırakman hoş değil dedim. Tamam mı? Open Subtitles أنا مجرد قلت أنه ليس رائعاً أن تتركيني و قضيبي منتصب.
    Hayatta kalacaksak bunu bırakman lazım. Open Subtitles لقد ذهبت اذا اردنا ان ننجو, يجب ان تتركها تذهب
    Şu an işi bırakman için seni ikna etmemin bir yolu var mı? Open Subtitles هل من وسيلة لأقنعك بها أن تستقيل الآن وإلى الأبد؟
    Bu dönem çok fazla müfredat dışı etkinliğe katılıyorsun ben de okul yıllığını bırakman gerektiğini karar verdim. Open Subtitles أنت تشترك بالكثير من النشاطات من خارج المنهاج هذا الفصل و قد قررت أنه يجب أن تتخلى عن المجلة المدرسية
    Tekrar doktora gideceğim bugün. - Tamam. Beni bırakman gerek. Open Subtitles سأذهب لطبيب الظهر اليوم و أحتاجك أن توصليني
    Kesinlikle öyle. Koleksiyonunu arkada bırakman gerektiği için üzgünüm. Open Subtitles بالتأكيد , أسف لأنك اضطررت لترك معظم العينات التى جمعتها هناك
    Kardeşin, sarhoş Amerikalıyı partide bırakman için yalvarmıştı ama sen kaldın. Open Subtitles لقد رجاك أخوك لتترك الأمريكي الثمل في الحفلة لكنك بقيت
    Seni, peşimi bırakman için ikna etmem kolay olmayacak gibi. Open Subtitles يبدو أنّي لن أتمكّن من إقناعك لتتركني أذهب.
    Tek isteğim Kıça-Tekme'yi bırakman. O yanlış bir şey yapmadı. Open Subtitles وكلّ ما أطلبه منك هو أن تطلق سراح (كيك-آس).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus