Görevi başarmak için bu bağların hepsinin birbirine tutunmuş olması lazımdır. | TED | يجب على كل رابط من هذه الروابط أن تتماسك لتنجح المهمة. |
Bağlı organizasyonlarımızda, zayıf bağları güçlendirmeye çalışırız ancak güçlü bağların gücünü hafife alırız. | TED | في علمنا علم مؤسسات الشبكة تعلمنا أن القوة في الروابط الضعيفة و لكننا نقلل من قوة الروابط القوية |
Bu onlara herhangi bir atom örgüsü içindeki bağların düğüm noktalarını bulmalarına izin veriyor. | TED | يسمح لهم هذا بالعثور على العقد الروابط في أي شبكة ذرات. |
Bugüne kadar hayatta kalmanın sebebi, bu dünyayla bağların olması. | Open Subtitles | والسبب الذي جعلكي مستمرة تلك الفترة هو أنه لديك روابط مع العالم |
Bu cüzdanı, hakkında yazı yazdığım kadına olan bağlarımı hatırlatması için, doğadaki asıl bağların parayla değil de anılarla ölçülebilen ekonomik olmayan insani bağlar olduğunu hatırlatması için saklıyorum. | TED | أبقيها معي لتذكيري بالروابط التي تربطني بالشابات التي كتبت عنهم، روابط ليست اقتصادية بل شخصية في طبيعتها، لا تقاس بالمال لكن بالذكريات. |
Benliğimiz olduğu hissi sosyal bağların bir sonucu değil midir? | Open Subtitles | أليست الروابط الإجتماعية هي سبب إدراكنا بذاتنا ؟ |
Yaşlıların durumundaki bir diğer büyük değişiklikse toplumsal bağların yaşlara göre belirlenmesi., bunun sebebi ise yaşlı insanların, çocuklarının ve onların arkadaşlarının hayatlarının büyük bir kısmında bağımsız olarak hareket etmeleri ve dağılmaları. | TED | تغيير آخر نحو الأسوء في وضعية المسنين هو تحطم الروابط الإجتماعية مع التقدم في العمر، لأن كبار السن وأبنائهم، و أصدقائهم، جميعهم يتحرك ويتفرقون بشكل مستقل عن الآخر مرات عديدة طوال حياتهم. |
Çünkü bazı bağların olması gerekir. | Open Subtitles | لأنّ بعض الروابط مقدّرةٌ علينا |
bağların kopmaması için dikkat ederiz. | Open Subtitles | نحن حريصون على عدم تكسير الروابط |
Sosyolog Mark Granovetter'in ünlü bir araştırması var, "Zayıf bağların Gücü" adında. Araştırmasında, insanlara işlerini nasıl bulduklarını sormuş. | TED | كتب عالم الاجتماع الشهير "مارك غرانوفيتر" ورقة بحثية معروفة بعنوان "قوة الروابط الضعيفة" وفي هذه الورقة، طرح سؤالاً على أشخاص حول كيفية حصولهم على وظائفهم. |
Stanford sosyoloğu, Mark Granovetter, 1973'te yayınladığı çığır açan makalesi ''Güçsüz bağların Gücü''nde sosyal ağımızı oluşturan bu güçsüz bağların ve buna ek olarak yabancıların, aslında bilgiyi yaymada bizim güçlü bağlarımızdan yani, bize yakın insanlardan daha etkili olduğunu önemle vurgulamıştır. | TED | قال مارك جرانوڨيتر, أخصائي علم الإجتماع في عام 1973 في بحثه الممتد "قوة الروابط الضعيفة," يشير إلى أن تلك الروابط الضعيفة والتي هي جزء من شبكات علاقاتنا, وهؤلاء الغرباء في الواقع هم أكثر قدرة على تعطيل وصول المعلومات إلينا من هؤلاء من تربطنا بهم روابط قوية, المقربون لنا. |
Bir ailen ve bağların yok. | Open Subtitles | لا عائلة لديك لا روابط من أى نوع |
Seni de tekrar görmek güzel Ahsoka. Onderon'la böyle güçlü bağların olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم ادراك انك لديك روابط قوية لاوندريون |