Benim hikayem aslında iki yıl önce tam burada Rajasthan'da başlıyor. | TED | تبدأ قصتي هنا تماما في الواقع في راجستان منذ حوالي سنتين. |
Ve hayatına sadece benim yazıcımdan çıkan basit bir kağıt parçası olarak başlıyor. | TED | حيث تبدأ البطاقة حياتها كقطعة ورق متواضعة تخرج من طابعة الحبر الخاصة بي. |
Bütün hikaye Pennsylvania, Pittsburgh'da, ölüymüşler gibi herkesin onlardan vazgeçtiği sert bir mahallede lise öğrenci olan benimle başlıyor. | TED | كل القصة في الواقع تبدأ كفتى في الثانوية في بيتسبورغ، بنسلفانيا، في احد الاحياء القاسية التي يئس منها الجميع. |
Film burada 7.20'de, burada 7.40'ta, burada 8.10'da ve burada 8.45'te başlıyor. | Open Subtitles | لابد اننا فوتنا شيئا ما فلنبدأ مجددا الفلم سيبدأ هنا في 7: |
TWA Avrupa'ya uçuşlara başlıyor. İlk uçuşu ben yapmak istiyorum. | Open Subtitles | تى.دبليو. ايه ستبدأ أولى رحلاتها لأوربا سأقود أول طائرة بنفسى |
Yatırımcılar için satılık özel mezarlıklar kuruluyor ve yaklaşık 3.900 pounddan başlıyor. | TED | توجد مدافن خاصة تتوفر فيها قطع للبيع للمستثمرين، تبدأ من 3900 جنيه. |
Bence, her şey insanların bunun bir ayrım noktası olduğunu anlaması ile başlıyor. | TED | ولكن أعتقدُ أنها تبدأ مع الناس الذين يدركون أن هذه هي نقطة التحول. |
Yolculuğumuz uzayda başlıyor, maddenin yoğuşma ile küreler halini aldığı yerde | TED | تبدأ رحلتنا فى الفضاء، حيث تتكثف المادة الى فلك بمرور الزمن. |
Ziyaretler öğle yemeği bitiminde başlıyor. Gezinmememiz için sebep yok ya, çocuklar? | Open Subtitles | الزيارات تبدأ بعد الغذاء ، ربما يمكننا أخذ جولة، صحيح يا أبنائي؟ |
Yarın, yine topu smaçlıyor olurum. Büyük turnuva haftaya başlıyor. | Open Subtitles | غدًا، سأعود لضرّب الكرة مجددًا بالأسبوع القادم تبدأ البطولة الكبيرة. |
Ama ilişkiler hep böyle yürüyor. Sevinçle başlıyor üzüntüyle bitiyor. | Open Subtitles | لكن العلاقات غالبا تكون كذلك تبدأ بالمتعة وتنتهي بالحسرة والغم |
Onların yolculuğu yeni başlıyor ama bu adanınki sona yaklaşıyor. | Open Subtitles | رحلتهم فقط تبدأ لكن رحلة هذه الجزيرة تقترب من نهايتها |
Ertesi gün uçan balık arayışları tekrar en baştan başlıyor. | Open Subtitles | في اليوم التالي، البحث عن السمك الطائر سيبدأ من جديد. |
At gösterisine bilet aldım ama bir saat içinde başlıyor. | Open Subtitles | حسنا، حصلت لنا تذاكر لعرض الخيل، لكنه سيبدأ خلال ساعه |
Gelmek istersen saat 8'de başlıyor. Hepimiz inek sayılırız yani yabancılık çekmezsin. | Open Subtitles | إن أردت المجيء سيبدأ الحفل في الـ8 كلنا أشخاص متحضرين وستنسجم معنا |
Pırıltılı çağrı cihazım bile umrumda değil, çünkü klinik deneyim bugün başlıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير حتى بجهاز الاستدعاء اللامع لأن تجربتي الطبية ستبدأ اليوم |
Saat yedi buçukta başlıyor. Saat neredeyse yedi buçuk oldu. | Open Subtitles | لكنها ستبدأ عند السابعة والنصف والوقت الآن السابعة والنصف تقريباً |
AP: Kumanda merkezinden Binbaşı Tom'a, AG: Beş, dört, üç, iki, bir ... AP:Gerisayım başlıyor, motorlar aktif. | TED | آل غور: سبعة، ستة أماندا: بدء العد التنازلي، وتشغيل المحركات آل غور: خمسة، أربعة، آل غور: ثلاثة، اثنان، |
Ne dersek diyelim, o yeni, o başlıyor ve ben mükemmel olacağını düşünüyorum. | TED | مهما سميناها أنها جديدة ، إنها البداية وأظن أنها ستكون واضحة جلياً |
Hayatım, adam işe yeni başlıyor. Bu onun ilk büyük rolü. | Open Subtitles | عزيزتي ، إنه يبدأ الأمر فحسب ، إنه أول عمل له |
Materyalleri yaşayan organizmalar ile üretmeye başlayınca önceki üretim metotları mantıksız görünmeye başlıyor. | TED | وعندما نبدأ بإنتاج المواد باستخدام الكائنات الحيّة، ستبدو الطرق السابقة للتصنيع غير منطقيّة. |
Biyolojik saat dediğimiz şey bu hastalar beş yaşına gelince hızlanmaya başlıyor. | Open Subtitles | الذي نَدْعوة الساعةَ الداخليةَ يَبْدأُ بالتَسْريع في حوالي الخمسة. |
"Gerçek savaş daha yeni başlıyor. Sana yeniden ihtiyacımız olabilir. | Open Subtitles | المعركة الحقيقية على وشك البدء ومن المحتمل ان نحتاجك ثانية |
Tek yaptığımız durmadan tartışmak ve bu işimi etkilemeye başlıyor. | Open Subtitles | نحن نتجادل بلا توقف لقد بدأ الأمر يؤثر على عملي |
Kurt benzeri bir yaratıkla işe başlıyor ve fino köpeğine varabiliyorsunuz. | TED | لقد بدأنا التجارب من اشباه الذئاب وأنتهى بنا الحال الى المالطية |
Maya canlanıyor ve şekeri yemeye başlıyor, alkol ve karbon dioksit oluşturuyor -- aslında maya geğiriyor ve terliyor, ekmek de bu zaten. | TED | حيث تبدا الخمائر بوظيفتها . وتبدأ بالتغذي على السكر الموجود لكي تصنع اكسيد الكربون والكحول تحديدا هي تتجشأ وتتعرق .. وهذا هو الخبر |
Arabada ne oldu bilmiyorum, dostum herifler saçmalamaya başlıyor. | Open Subtitles | ولكن، ومنذ البداية بمجرد أن ركبنا السيارة بدأوا يتذمرون |
Evet, ama bu kadar uzun olmamıştı, insan meraklanmaya başlıyor. | Open Subtitles | نعم ولكن ليس لهذه المدة و يبدء المرء بالتساؤل |
Bak, yorgunsun ve hayal gücün sana oyun oynamaya başlıyor. | Open Subtitles | انظري، لقد كنتِ منهكه، وبدأ خيالك بعمل بعض الحيل عليك |