"bakir" - Traduction Turc en Arabe

    • عذراء
        
    • بتول
        
    • بكر
        
    • بتولاً
        
    • العذراء
        
    • بِكر
        
    • عذري
        
    • البتول
        
    • أعذر
        
    • البكر
        
    • عذرياً
        
    • بكراً
        
    • عذريته
        
    • عذريتي
        
    • بتولا
        
    Eğer Hector'u tanıyorsam, buradaki tek bakir şey, zeytin yağı. Open Subtitles إذا أَعْرفُ هيكتر، عذراء الشيءِ الوحيدةِ دوّرْ هنا زيتُ الزيتون.
    Amazon'da hala bakir olarak düşünülebilecek sadece birkaç yer var. Open Subtitles هناك فقط بضعة الأماكن في الأمازون التي ما زالت تستطيع أن مراعي عذراء
    Orada bir yerde, bir bakir olmalı. Bulun onu! Open Subtitles لا بد من وجود بتول في مكان ما بالخارج ،جدوه
    Dindar bir bakir ile yatarsan, seninle beraber olmak için Tanrı'dan ayrılıyormuş gibi gelir. Open Subtitles تضاجعين بتول متديّن, إنه مثل انفصاله عن الله لمواعدتكِ.
    Seni yok ederler..doğru kızı bulana kadar bakir kal Open Subtitles ابنى انت ستكون بكر حتى تجد الفتاه المناسبه
    Ve günümüzde 18 yaşındaki bir çocuğun bakir olması zor, değil mi? Open Subtitles ومن الصعب أن يكون شاباً في سن الـ18 بتولاً الآن،صحيح؟
    Kutsanmış bakir Böğürtlen, Naneli On Emir, İncil Sakızı." Open Subtitles التوت العذراء وصية النعناع ، علكة الكتاب المقدس
    Çünkü, kolleje bakir giden erkekler nasıl görünür biliyorsun musun? Open Subtitles لأن تَعْرفُ مثل هذه الامور لا اريد ان اذهب للكليه عذراء
    Demek istiyorum ki, bakir değilim sadece bir kadınla hiç birlikte olmadım. Open Subtitles انا اعنى انا لست عذراء ولكننى لم اكون مع اى فتاة من قبل
    Ben ne kadar uzun süre bakir kalırsam, bütün okul için o kadar daha fazla kahkaha malzemesi oluyorum. Open Subtitles المحبب لكي أن تكوني عذراء لقد أصبحت أضحوكة المدرسة المدرسة بالكامل
    Hapishaneye bakir hâlde girersen seni takip etmeyi bırakacağım. Open Subtitles إذا كنت في نهاية المطاف الذهاب الى السجن عذراء ، وأنا لن تكون شائكة حولها.
    Görgü tanıkları şahsın ahmak görünümlü ve muhtemelen bakir olduğunu belirttiler. Open Subtitles وضح الشهود انه يبدو اهبل الشكل وفي الغالب هو بتول.
    8 yaşından beri bakir biriyle birlikte olmamıştım. Open Subtitles لم أكُن مع شخصٍ بتول منذُ أن كنتُ في الثامنة من عمري
    Rahip bana evlenene kadar bakir kalmak istiyorsam... sadece anal ilişki yaşayabileceğimi söylerdi. Open Subtitles القس اعتاد ان يقول لي هل تود ان تبقى بتول حتى وقت زواجك؟ ؟
    Yeni pazarlar açmayı bilen bir adam için bakir bir bölge. Open Subtitles -أراضي بكر للرجل الذي يعرف كيف يفتح أسواقاً جديدة
    Ben eminim bu adam hala bakir. Open Subtitles أنا اضمن لك بان هذا الفتى لا يزال بكر
    Hala bakir olduğunu bilemezler. Open Subtitles إنّهم لا يعلمون أنّك بتولاً. وما أدراك بذلك؟
    Çok çabuk boşaldığın için o bakir götüne gülmüştür belki de. Open Subtitles ربما ضحكت على مؤخرتك العذراء لأنك كنت سهل الجذب
    Yok be, milletin karısıyla sevişmek için yalan söyleyip bakir ayağına yatıyor. Open Subtitles لا إنه يدعي أنه منعزل ويكذب عن كونه بِكر ليتمكن من ممارسة الجنس مع الزوجات
    Beraber çalıştığımız ilk gün kuzenine çaktığını, çünkü üniversiteye bakir gitmek istemediğini söyledin. Open Subtitles أول يوم عملنا مع بعضنا أخبرتني بأنك أقمت علاقة مع قريبتك لأنك لم ترد الذهاب للكلية عذري
    47 yaşında altı bezli bir bakir. Halk mutlu olacaktır. Yeter! Open Subtitles الذى عنده 47 سنة البتول الاحمق ان الشعب سيكون غاية فى السعادة
    Bu, İdarî Ofis'ten elde edilen "bakir Erkek İdrarı". Open Subtitles حصلنا عليه من "مكتب الإدارة". "بول ذكر أعذر"
    Binyıllar boyunca dünya topraklarının üçte birinden fazlası bakir ormanlar ile kaplıydı, hayat doluydu. Open Subtitles منذ آلاف السنين، كان ثلث اليابسة على الأرض.. تغطيه الغاباتُ البكر المزدهرة بالحياة.
    Şişe bakir olmadığımı söylüyor. Open Subtitles الزجاجة تقول أنني لست عذرياً , لقد كنت أعلم هذا
    Wasim hala bakir. Open Subtitles وسيم مازال بكراً
    Çünkü, arkadaşlarımın arasında hala bakir olan, bir tek ben varım. Open Subtitles لأن أَنا الوحيدُ في أصدقائِي الذي لم يفقدَ عذريته.
    Kızlarla da böyle olabilseydim eğer! Hala bir bakir olmayacaktım. Open Subtitles لو كنت بهذه البراعة مع الفتيات ما كنت لأفوّت عليّ فرصاً كثيرة لأفقد عذريتي
    Hayır, artık bakir de olmadığıma göre dua etmek için bir neden kalmadı. Open Subtitles لا . بما أنني لست بتولا بعد الآن لم يتبقى أيّ شيء أدعو الله عليه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus