"balayını" - Traduction Turc en Arabe

• شهر العسل
• بشهر العسل
• شهر عسل
• شهر عسلنا
• لشهر العسل
• بشهر عسل
• شهر عسلك

Yemeği, çiçekleri, balayını planlamak ve her şeyi son dakikada toparlamak derken...
وأجمع كل شيء فى أخر الدقائق مع الأكل والورود و شهر العسل

balayını Hourglass Gölünde geçirdik.
لقد قضينا شهر العسل .في بحيرة الساعة الرملية

Mutlu çiftimiz balayını orada geçirecek.
هذا هو المكان الذى سيقصده العروسان لقضاء شهر العسل.

- Brabourne Stadyumuna. Hiç kimse balayını benim gibi geçirmez.
لم يحتفل أحداً قط بشهر العسل مثلما احتفلت أنا

Ve işte böylece Barney Amcanız Lily ve Marshall'ın balayını ödemiş oldu.
وهذا كيف دفع العم بارني تكاليف شهر عسل مارشال وليلي ..

balayını nerede yapacağımızı bile ağzından alamadım. Balayı falan olmayacak.
لا يمكننى حتى ان أعرف أين سيكون شهر عسلنا

Ayrıca balayını planlamak, nikâh tarihini belirlememize de yardımcı olur.
بالإضافة أنّ التخطيط لشهر العسل سيُساعدنا على تحديد موعدٍ.

Michael, tüm bunları ve çocukların balayını üstlenmen ne kadar cömert bir davranış.
مايكل أنت كنت كريم جدا لأهتمامك بكل الحفلة و بشهر عسل الأولاد

balayını daha enteresan kılar.
لديها دورتها الشهرية. يجب أن يكون شهر العسل مُثيراً, أليس كذلك؟

Oymağımız amcam ve karısını... balayını geçirsinler diye nehrin kenarına bıraktı.
عشيرتنا تركت عمي وزوجته عند ضفة النهر ليقضيا شهر العسل

Nevada yakasında evlenir balayını geçirir, işe döneriz.
ونتزوج على جانب نيفادا ونقضى شهر العسل ونعود قبل أن تفوتنا حاله؟

Mitchve ben balayını Paris'te geçirdik.Ben daha geri gelemedim.
ميتش وانا قضينا شهر العسل في باريس ولم اذهب مرة ثانية

Pekala, karıma, her zaman istediği balayını yaşatmak için, herkese bir ay ortalarda olmayacağımı haber verdim.
حسناً،لقدأخبرتالموظّفينللتوّ.. أنني سآخذ الشهر القادم إجازة لأعطي زوجتي شهر العسل الذي أرادته دائماً

balayını, Baja'da balina gözlemleyerek geçirdiler.
وامضيا شهر العسل في باها يراقبان الحيتان

Geçenlerde evlendim balayını geçireceğim bir yer arıyordum.
تزوّجت مؤخرًا، وكنتُ أبحث عن مكان لقضاء شهر العسل.

Sen bunu yap, ve ben de balayını ayarlayacağım.
تولى ذلك الأمر ، وسأتولى أنا أمر شهر العسل

balayını bile tamamlayamadık, sıkıntılar da hiç bitmedi.
شهر العسل لم ينتهي بعد وابتدأت المشاكل.

balayını düşündükçe testislerim titriyor.
التفكير بشهر العسل يجعلني أشعر بالإثارة

İspanyol engizisyonundan sonra fazladan uzun bir balayını hak ettik.
بعد "محكمة التفتيش"، فكّرت أننا نستحق شهر عسل طويل جداً.

Bir oğlumuz olduğundan balayını ertelemiştik.
أجّلنا شهر عسلنا لأنّنا أنجبنا طفلاً حديثاً، صبيّ

Michael, bu, mükemmel balayını bitirmek için mükemmel bir son.
اوه, ميشال , هذه هى النهاية المثالية لشهر العسل المثالي .

balayını da, alyansını da, taksini de, sandığını da al... hepsini Niagara Şelaleleri'nden aşağı at!
، خذ شهر عسلك ، وخاتم زفافك ....... والتاكسى ومقعد نافذتك ثم أقذفهم جميعاً ...