"basit" - Traduction Turc en Arabe

    • البساطة
        
    • البسيطة
        
    • بسيطة
        
    • ببساطة
        
    • السهولة
        
    • البسيط
        
    • بسيط
        
    • مجرد
        
    • سهلاً
        
    • بسيطه
        
    • السهل
        
    • أسهل
        
    • بسيطا
        
    • البساطه
        
    • سهله
        
    Her şeyden önce oldukça basit bir yapısı olduğunu biliyoruz. TED و فوق هذا و ذاك، نعلم بأنّه كان شديد البساطة.
    bu cok basit bir biyoteknoloji. Ve bunu isterseni milyarlarca kere yapabilirsiniz. TED وهذه تكنولوجية حيوية في غاية البساطة. ويمكن أساسا القيام بهذا مليار مرة.
    ve bunun gibi şeyler... basit ama sonucunda büyük değişikler yapabileceğimiz şeyler. TED وأشياء من هذا القبيل. والأشياء البسيطة مثل هذه تستطيع إحداث فرق كبير.
    Yapılması gereken basit şeyler var... Örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... TED وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان.
    Çok basit, bu tür deneylerde oldukça öngörücü dokuz maddelik anket. TED ببساطة فإن دراسة من تسعة بنود تنبأ تماما في هذه التجارب.
    Ama başkaları için en basit olan bir şey, benim için imkansızdır. Open Subtitles ولكن ما كان دائماً شديد السهولة بالنسبة للآخرين هو مستحيل بالنسبة لي
    Sorun sadece malzemedeydi, o zamanlar mekanik anlamda bu daha zordu, bunun basit nedeni de malzemelerin elverişli olmamasıydı. TED المشكلة أنه من الناحية العملية الميكانيكية كان ذلك صعباً في الماضي للسبب البسيط أنه لم تتواجد الوسائل لفعل ذلك
    Sonra geri geliyoruz, eğer bir telefonunuz yoksa, size basit bir telefon satıyoruz ve birkaç hafta sonra ona para yolluyoruz. TED بعد ذلك نعود، فنبيعك جهاز هاتف بسيط إن لم يكن لك جهاز من قبل، وبعد أسابيع قليلة، نبعث لك المال عبره.
    Ben de izledim. Çok fazla basit değildi, biraz da kafa karıştırıcıydı. TED لقد قمت بمشاهدته، و أرتبكت قليلا حيث أن العرض ليس بذلك البساطة
    İşte bu kadar basit. Ya birine zarar vereceğim, ya da vermeyeceğim. Open Subtitles لذلك الأمر بمنتهى البساطة أننى أستطيع إيذاء شخص ما وأستطيع ألاّ أفعل
    Bu hiç olmamış gibi davranamazsın, bu o kadar basit değil Cass. Open Subtitles لا يمكنك التظاهر بأنه لم يحدث أنه ليس بتلك البساطة يا كايس
    Onu alıp basit bir strip kulübüne çevirmene izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني ان ادعك تأخذه بهذه البساطة وتحوله لنادي للتعري
    Bu basit performans ölçümüzde dört veya beş kat daha hızlı. TED إنه أسرع بحوالي أربع أو خمس أضعاف بمقياس هذه التجربة البسيطة.
    Birkaç basit kural uygulayarak Uluslararası Şirketler ağınının kopyasını üretebiliyoruz. TED ويمكننا بسهولة نسخ شبكة الشركة الانتقالية مع بعض القواعد البسيطة.
    Resif nasıl çalışır? Çok ama çok basit bir şekilde. TED كيف تعمل الشعاب المرجانية؟ حسنا ، انها بسيطة جدا جدا.
    Birkaç basit prensibin ışığında bunu gözünün önüne getirmeye çalışacaktı. TED وسوف يحاول ان يتخيلها مستنداً الى حزمة ارقام رياضية بسيطة
    Şu an, basit ama bizi büyüleyen şey kilisedeki grubun, tamamen tıbbi bakım altındaki gruptan daha iyi sonuçlar çıkarmasıydı. TED الآن، ما سيبهرنا ببساطة هوأنّ المجموعة القادمة من الكنيسة عملت مثل أو أفضل من المجموعة التي كانت تحت العناية الطبية.
    Çok basit, neden bu kadar başarılı olmana rağmen çalışmıyorsun? Open Subtitles ببساطة ,لماذا مع كل هذه الامكانات والمواهب لاتمارس مهنتك ؟
    uzay bilimi olmadığını söylerler. Bununla kastettikleri, uzay biliminin çok karmaşık olduğu ve konuşulan problemin ona kıyasla çok daha basit olduğudur. TED ليس كعلم الصواريخ والمعني بذلك هو ان علم الصواريخ معقد للغاية والمشكلة التي نتحدث عنها الان في غاية السهولة
    basit mantık şu, eğer birini öldürürseniz, o zaman idam cezası alırsınız. TED المنطق البسيط يقول أنك إذا قتلت شخصاً ما، فإنك ستتلقى حكم الإعدام.
    basit zevk ve eğlence ile başlayan birçok tecrübe bizi büyük bir dönüm noktasına götüren bir arayışın sonucudur. TED و هذا السعي هو سبب العديد من التجارب التي بدأت بمرح بسيط وتسلية قادتنا في النهاية إلي اختراقات عميقة.
    Yani fiziksel ve sanal olan arasında bir bağ kurmaya çalışıyoruz, ama ekrana bakarak değil de, basit bir postere bakarak. TED لذلك فإننا نعمل على خلق علاقة بين الجانب الجسمي والجانب الرقمي, ولكن لا تشبه شاشة مصغرة, وإنما تبدو مجرد ملصقة عادية.
    Evden izlendiği zaman çok basit görünür. Open Subtitles الأمر يبدو سهلاً دائماً للمشاهد فى المنزل هذه الأشياء التى تأتى بلا جهد
    En basit cevap şu olabilir hayattasınız çünkü bu soruyu sorabiliyorsunuz. Open Subtitles قد تكون الإجابه بسيطه أنتم أحياء لأنكم تقدرون على سؤال هذا
    - Evet, evet. Çok basit bir yerde. Eastern'den Logan'a kadar dümdüz geliyorsun. Open Subtitles من السهل الوصول إلى هناك ,تأخذ الطريق الشرقيِ في لوجان ,وتذهب إلى اليمين.
    İşte bu kadar basit. Bunun neresi sana uyar, sen karar ver. Open Subtitles إنها أسهل هكذا، أتصور أنك يمكنك التفكير بشأن ما تُحبه في ذلك
    Ben yoğurt adamla yaşarken, her şey basit ve güzeldi. Open Subtitles عندما كنت أعيش مع فتى الزبادي، كان الأمر بسيطا وجميلا
    basit bir tuzak olacağını sanmıyorum, en azından onu gözaltında tuttuğumuz sürece. Open Subtitles لا أعقد أنه سيكون هناك فخ بهذه البساطه ,ليس وهو محتجز لدينا
    - Evet. Her zaman kitaplarını kullanmada iyisin. Onlar senin için çok basit. Open Subtitles لقد كنت جيد جداً مع كتبك اجعلها تبدو سهله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus