bayrağın selâmlanması ve millî marşın söylenmesi geleneğin bir parçasıydı. | Open Subtitles | تحية العلم الهولندى وغناء النشيد الوطنى كانتا جزءاً من الطقوس |
Çok sevdim. Yine de bayrağın en hüzünlü tarafı, burada iki büyük yeni tasarım yarışmasının yapılmış olması. | TED | الجزء الأكثر إحباطاً في هذا العلم أنه كان هناك مسابقتان رئيسيتان لإعادة التصميم |
İsmi silin ve kenarlar daha belirginleştirilebilir böylece bayrağın bir parçası hâline gelir. | TED | إستبعد الإسم أما الأطراف فمن الأفضل جعلها أقل سمكا حتى تصبح أبعد بقليل من العلم |
Bu durumda görüyoruz ki; bayrağın yer değişikliğini, ortamın şekil ve boyutundaki değişiklik gibi düşünüyorlar. | TED | في تلك الحالة، يمكننا أن نرى كيف تغير المكان الذي يعتقدون أن الراية وجدت فيه كدالة لكيفية تغيير شكل وحجم الوسط. |
Bütün gözler yeşil bayrağın inmesini bekliyor. | Open Subtitles | كل الانظار تتجه نحو الراية الخضراء تأهباً للتلويح بها |
Biz hiçbir bayrağın altında yürümeyiz, Bay Norwood ne kızıl ne de siyah! | Open Subtitles | نحن لا نتبع راية أحد سيد نورود إن كانت حمراء أو سوداء |
Beyaz sarayın üstünde dalgalanan bayrağın altında savaşın aksi güçlere karşı olduğunu bildirdiğimizde, başkan isteklerimizi belirtiyor. | Open Subtitles | تحت الأعلام التى رفرفت فوق البيت الأبيض عندما أعلنا الحرب قام الرؤساء بتحديد أهدافنا |
Ben olsam basitçe Anka'yı alır ve onu bayrağın ortasında kocaman bir öğe hâline getiririm. | TED | و ببساطة أحب أخذ طائر العنقاء و أجعل منه العنصر الأساسي في منتصف العلم. |
Yine de bayrağın dalgalanmasını görmek güzeldi. | Open Subtitles | لكن على أية حال كان أمراً لطيف أن نرى العلم مرفوعاً فى تلك البقعة |
Şu çamaşırları hemen ortadan kaldırın. bayrağın etrafında toplanın. | Open Subtitles | اخرج تلك المغسلة من هناك شكّل جماعة حول العلم |
Şu çamaşırları hemen buradan çıkarın! Bütün gemi tayfası bayrağın etrafında toplansın! | Open Subtitles | اخرج تلك المغسلة من هناك شكّل جماعة حول العلم |
bayrağın dağa dikilmesi, beş günü buldu. | Open Subtitles | لقد إستغرقوا خمسه أيام قبل أن يرفعوا العلم |
Yıldızlı bayrağın kapının üzerinde dalgalandığını görmek istiyorum buradan daha amerikan görünmeli. | Open Subtitles | أريد أن أرى العلم الأمريكي في جميع الأرجاء |
bayrağın bombaya dayanıklı olduğunu sanıyorlardı. | Open Subtitles | وقد تم اعتبار مكان العلم كمنطقة محصنة ضد القصف |
O bayrağın kırmızısında hepimizin kanı var. | Open Subtitles | إنه دمّنا كلّنا الذي لوّن هذا العلم باللون الأحمر |
Bu sabah işe gelip bayrağın yarıya kadar indirildiğini görünce dedim ki: "Bu da oldu. | Open Subtitles | عندما دخلت هذا الصباح ورأيت العلم مُنكس إلى نصف الصاري |
Bayan Culper'da, içinde bayrağın nerede olduğuna dair önemli bilgiler bulunan bazı mektuplar var gibi görünüyor. | Open Subtitles | من الواضح ان السيدة لديها رسائل تحوي معلومات مهمة عن مكان الراية |
Koordinatları alırsak, bayrağın yerini de buluruz. | Open Subtitles | ان حصلنا على الاحداثيات سنجد مكان الراية |
Uzun lafın kısası, koordinatlar bayrağın yerinin kadının gözüne yansıtacak deliği gösteriyor. | Open Subtitles | حسناً ، القصة بالمختصر الاحداثيات تحدد ثقب يعكس مكان الراية على عين الإمرأة |
bayrağın burada olduğunu onayladığımız an bizi öldürecek değil mi? | Open Subtitles | يا شباب ، ما رأيكم ان نرفع الحجر؟ سيقتلنا حالما نثبت ان الراية بالداخل ، اليس كذلك؟ |
Kara bayrağın önünde o ve ben durduğumuzda bir adam ona hizmet vermekten mutluydu. | Open Subtitles | عندما أكون أنا وهو تحت راية القراصنة يكون الفرد سعيداً بالخدمة تحت قيادته. |
Bayraklar hakkında sevdiğim şey, bir defa bayrakların tasarımını, yâni iyi bir bayrağın nelerden, kötü bir bayrağın nelerden oluştuğunu anladığınızda, hemen her şeyin tasarımını anlayabiliyorsunuz. | TED | الشيئ الذي أحبه حول الأعلام في حال فهمت تصميم الأعلام ما الذي يجعل علما ما جيداً و آخر سيئاً ستستطيع فهم تصميم كل الأشياء تقريباً. |
SK: Bu durum da, bayrağı daha da saçma hâle büründüren son nokta oluyor, bayrağın içinde başka bir bayrak tasarımı bulunuyor. | TED | ستيف: إحتواؤه على ذلك العنصر الأخير هو الذي يجعله شديد السخف. لذلك هناك تصميم لعلم متضمن في علم ميلووكي. |