Vurulmasaydın, Benimle böyle bir ilişkiye girmek aklına gelir miydi? | Open Subtitles | إن لم يطلق عليكي، هل وددتي ان تكوني معي هكذا |
Ve Benimle böyle konuşamazsın. Artık flört değiliz. | Open Subtitles | .وأنت لا تَستطيعُ الكَلام معي هكذا نحن لم نعد سويا بعد الأن |
Ben bir öğretmenim. Benimle böyle konuşamazsın. | Open Subtitles | أنا مدرس لا يمكنك أن تتحدث معي هكذا ، يا رجل |
Bir keresinde Benimle böyle konuşan bir adamı vurdurmuştum. | Open Subtitles | ذات مرة جعلت رجل يضرب بالنار لتحدثه معي بهذه الطريقة |
Lütfen konuşmalarınıza dikkat edin. Benimle böyle konuşmayın. | Open Subtitles | أرجوا أن تنتبه لما تقول لا يمكنك التحدث معي بهذه الطريقة |
Şunu bilmelisin insanlar artık Benimle böyle konuşamaz. | Open Subtitles | عليكِ أن تعلمي بأنّ الناس لا تتحدث إلي هكذا الآن |
Benimle böyle konuşamazsın. Orospu! Yüzüğünü istiyorsan tesisatçıyı çağır. | Open Subtitles | لا تتحدثين معي بتلك الطريقة أيتها الساقطة اتصل بسباك إذا أردت إستعادة خاتمك لا يمكنني تحمل هذا المكان أكثر |
Hayır, hayır. Hayır, artık Benimle böyle konuşamazsın. | Open Subtitles | لا،لا،لايحق لك أن تتكلم معي هكذا بعد الآن |
Bu köpek yokken Benimle böyle konuşmazdın. | Open Subtitles | أنتِ لم تتحدثي معي هكذا قبل مجيء هذا الكلب |
Sen beni dinle sersem Benimle böyle kouşamazsın | Open Subtitles | ثم سأرسلهم لوالدتك اللعينة لا, إستمع لي لن تتحدث معي هكذا |
İş sebebiyle gelmediğimi bildiğin için Benimle böyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | تتحدث معي هكذا لأنك تعلم أنني لست هنا للعمل |
Belediye başkanı olunca Benimle böyle konuşmasan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن لاتتحدُ معي هكذا عندما أصبحُ العمدة |
Benimle böyle konuşmak zorunda değilsin kardeşim. | Open Subtitles | لا يجب أن تتحدث معي هكذا او شيء كهذا ، يا أخي |
Ayrıca şunu da biliyorum Ari, bir daha Benimle böyle konuşursan... yüzündeki o pis sırıtışı suratına yapıştırırım. | Open Subtitles | وإذا تكلمت معي بهذه الطريقة ثانية، سألطم تلك البسمة على وجهك |
Benimle böyle konuşma, küçük hanım. | Open Subtitles | لا تتكلمي معي بهذه الطريقة يا أيتها الآنسة الصغيره |
Benimle böyle konuştuğun için hakkında soruşturma açtırabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أجعلك تخضع لمراجعة لتكلّمك معي بهذه الطريقة |
Diplomasi dünyasında Benimle böyle konuşan bir sen varsın. | Open Subtitles | إنك الشخص الوحيد في العالم السياسي الذي يتحدث إلي هكذا |
Benimle böyle konuşamazsın. | Open Subtitles | لا يحقّ لك التكلم معي بتلك الطريقة |
Neden sürekli Benimle böyle konuşuyorsun? | Open Subtitles | لما تتحدثين معى هكذا طوال الوقت ؟ |
Benim evimde beslenip uyuyorsun, bunu yaptığın sürece... Benimle böyle konuşamazsın! | Open Subtitles | أنت تأكل و تشرب في منزلي لذا لا تتحدث إلي بهذه الطريقة |
Kendi avukatımın Benimle böyle konuşmasını da tasvip etmiyorum. | Open Subtitles | ولا أقدِّر أن يُتحدَّث إليّ هكذا من المُحامي الخاص بي |
Çünkü Benimle böyle konuşmazsın değil mi? | Open Subtitles | لأنك لا تتحدث معي من هذا القبيل أليس كذلك؟ |
Benimle böyle konuşmasına nasıl izin veriyorsun? | Open Subtitles | كيف سمحت لها التحدث لي هكذا يا رجل؟ ماذا؟ |
- Hayir, Benimle böyle konusamazsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التحدُّث إليّ بهذا الشكل |
Ne kadar iyi olduğunu düşündüğün umrumda değil. Ama kimse Benimle böyle konuşamaz. | Open Subtitles | لا آبه كم أنت مُغّـتر بنفسك ولكن لا أحد يتحدث إليّ بهذه الطريقة |
Neden bir köle Benimle böyle konuşuyor? | Open Subtitles | لماذا تتكلم هذه الجارية معى بهذا الشكل ؟ |
Benimle böyle konuşmak istemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تريدين أن تتحدثي معي بهذه الطريقه الآن |
Benimle böyle konuşamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ الكَلام معي مثل ذلك. |
Dennis, Benimle böyle konuşma. | Open Subtitles | دنيس، لا تُتكلّمْ معني ذلك الطريقِ. |