Cihazı, beyninden çıkarmayı başarmışlar ama çok geç olmuş olabilir. | Open Subtitles | استطاعوا إزالة الجهاز من دماغه, لاكنها قد تكون متأخرة |
Yani hesaplamalar imkânsız biçimde karmakarışık. beyninden bir parçayı ışınlamak istemezsin. | Open Subtitles | الحسابات معقدة للغاية لا نريد نقل قطعة من دماغه |
Sürpriz olarak gördük ki, dinleyenlerin tüm bu karışık modelleri aslında konuşanın beyninden gelmektedir. | TED | والذي أدهشنا، هو ملاحة كيف أن جميع هذه الأنماط المعقدة داخل أدمغة المستمعين جاءت من دماغ المتحدث. |
Önemli olan kişinin ya da farenin beyninden kanserin tamamen gitmesi değil. | TED | الأن، الأمر المهم، ليس فقط أن السرطان قد زال تماما من دماغ هذا الشخص، أو من دماغ هذا الفأر. |
Bütün hayal gücümüz, düşündüğümüz, hissettiğimiz her şey insan beyninden geliyor. | TED | لكن ذلك هو. كل الخيال، كل شئ نفكر به، نشعر به، نحس به، يأتي عبر الدماغ البشر. |
Elektroensefalogramda, beyninden kaynaklanan ve ayak parmaklarında sinir hasarına sebep olan bir anormallik tespit ettik. | Open Subtitles | مخطط كهربائية الدماغ أظهر مشاكل في مخك سببت تلف أعصاب أصابع قدمك |
Bağırsaklarından ameliyat oldu, beyninden değil. | Open Subtitles | لقد قمنا بالتداخل على أمعائها، لا على دماغها |
Ve bu sadece bir fare beyni. İnsan beyninden çok daha küçük. | TED | وهذا فقط مخ الفأر. وهو أصغر بمراحل من المخ البشري. |
beyninden kalbine giden yol değiştirilmiş. | Open Subtitles | لديه تحويلة من مقدمة دماغه اسفلاً باتجاه قلبه |
beyninden çıkardığım kurşun iyi bir aday. | Open Subtitles | الرصاصة التي إخرجتها من دماغه تعتبر مرشحا جيدا لذلك |
Vücudundan gelen kokuların hâlâ şeker gibi olduğunu düşünmeye devam ederse sorun kesinlikle beyninden kaynaklanıyor demektir. | Open Subtitles | فإذا كان يخطئ في روائح جسده ويظنها رائحة حلوى فالمشكلة قطعاً في دماغه |
Bazıları, o parlak, güzel beyninden sıralarını çalmak için hiçbir şeyden çekinmez. | Open Subtitles | البعض لن يوقفهُم شيءِ للحُصُول على الأسرارَ في دماغه الرائــع الجميــل |
Bugün sizlere insan beyninden bahsetmek istiyorum, California Üniversitesi'nde bu konuda araştırma yapıyoruz. | TED | أريد التحدث اليوم عن دماغ الانسان والذي كنا نجرب الابحاث عليه في جامعة كاليفورنيا |
Ama eğer insanların refahından bahsedeceksek insan beyninden bahsetmek mecburiyetindeyiz. | TED | ولكن ان كنا نريد التحدث عن معيشة الانسان فانه يتوجب علينا التحدث حتما عن دماغ الانسان |
– ama yinede girişini bu adamın beyninden izlemeye çalışacağım. | Open Subtitles | لكننى سأحاول مراقبة غوصك من خلال دماغ هذا الرجل |
Hayır. Bedenin beyninden daha iyi hatırlıyor. | Open Subtitles | يقـولون أن الجسـم يتـذكر أفضــل من الدماغ لذا أعتقـد أنكـى يجب أن تفعلـى ذلك ثانيـة لكـى تتـأكدى |
Yani şu andan itibaren bir on yıl boyunca, süper bilgisayarlarımız insan beyninden 500 kat hızlı olacak. | Open Subtitles | وبعد عقد من الآن ، سوف تصبح الحواسيب أسرع من الدماغ البشري بـ 500 مرة |
Unutma, düşünce trenin, beyninden kalemine oradan kağıda, oradan gözlerine ve oradan da yine dönüp dolaşıp beynine gelen bir fikir akıntısıdır. | Open Subtitles | وتذكر قطار الخواطر وتدفق الأفكار من مخك لقلمك |
Üç ay önce beyninden büyük bir tümör çıkarılmış, ve şişkinlik akut durumda. | Open Subtitles | لقد تم أزالة ورم ضخم من دماغها قبل ثلاثة اشهر و التورم حاد جداً |
Meraklı haberci yeteneklerini kullanarak, iradesiz beyninden bütün sırlarımızı öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | إنها تستغل حاسّتها الصحفية لتستخرج من عقلك الضعيف أدق أسرارنا |
Ne düşündüğünü, beyninden neler geçtiğini anlayabilmek için... | Open Subtitles | فقط لرُؤية ما إعتقدَ، فقط لإلتِقاط دماغِه. |