Elbette üç olduğunu bilirsin çünkü bildiğim her şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | بالطبع أنت تعلم أنها ثلاثة لإنك تعرف كل شيء أعرفه |
Carly'i rahat bırakmanız şartıyla size bildiğim her şeyi anlatırım. | Open Subtitles | سأخبركم كل شيء أعرفه لكن إذا تركتم كيرلي و شأنها |
3D yazıcılarla alakalı bildiğim her şeyi öğrendiğim küçük bir atölye buldum. | TED | وجدت ورشةً صغيرةً، تعلمت فيها كل ما أعرفه عن الطباعة ثلاثية الأبعاد. |
Yarın öğle yemeğinde bildiğim her şeyi sana anlatırım tabii o gece kulüpçü sevgilin beni motoruyla tekrar ezmeye kalkmazsa. | Open Subtitles | سأخبرك بكل ما أعرفه على الغداء غدا طالما لن يحاول صديقك بالنادى بأن يدهسنى بدراجته النارية |
Kapıyı açıp ilaçlarımı bana verirsen bildiğim her şeyi anlatırım. | Open Subtitles | أفتحي هذا الباب ودعيني آخذ أدويتي وسأخبرك بكل شيء أعرفه. |
bildiğim her şeyi söyledim. Artık git. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بكلّ ما أعرفه حان الوقت الآن لترحل |
bildiğim her şeyi size anlatabilirim. | Open Subtitles | ويمكنني أن أخبركما كلّ ما أعرفه |
Beni yemeğe götür ben de sana şarap hakkında bildiğim her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | تصطحبني علي الغداء و سأخبرك كل شيء أعرفه بخصوص توفيق الأختيار بين النبيذ |
Dedektiflikle ilgili bildiğim her şeyi televizyondan öğrendim. | TED | كل شيء أعرفه عن عمل المحققين، تعلمته من التلفاز. |
Ve sana bildiğim her şeyi anlatmak Hiristiyanlık vazifemdir. | Open Subtitles | وهذا هو واجبي كمسيحي أن أقول لكم كل شيء أعرفه |
Arkady Federov hakkında bildiğim her şeyi anlatmaya karar verdim. | Open Subtitles | قررت أن أخبرك عن كل ما أعرفه عن أركادي فيدوروف |
Size, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizle ilgili bildiğim her şeyi on sekiz dakikadan daha kısa bir sürede anlatacağım. | TED | سأخبركم كل ما أعرفه في أقل من 18 دقيقة. ما أعرفه بشأن الحصول عما تريدونه. |
Sen de bildiğim her şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | لكن على حد علمي إننا نعرف بعضنا جيدا أنت تعرف كل ما أعرفه |
Karşılığında, onlara grup hakkında bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | وبالمقابل أخبرهم بكل ما أعرفه عن الجماعة |
Polise bildiğim her şeyi anlatırsam işte olacaklar: | Open Subtitles | لو أخبرت الشرطة بكل ما أعرفه هذا ما سوف يحدث |
Askeri inzibata bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | لقد أخبرت الشرطة العسكرية بالفعل بكل شيء أعرفه |
bildiğim her şeyi Dedektif Harding'e anlattım. | Open Subtitles | قلت للتحري هاردينج بكل شيء أعرفه حتى الآن؟ |
Ancak bildiğim her şeyi zaten anlattım. | Open Subtitles | صحيحٌ بأنه كان زوجي .و لكنني أخبرتكم بالفعل بكلّ ما أعرفه |
Sana bildiğim her şeyi öğretmedim diyelim. | Open Subtitles | فلنقل أنّي لمْ أعلّمك كلّ ما أعرفه |
Bay Hammond, üzgünüm, bildiğim her şeyi anlattım efendim. | Open Subtitles | سيدي هامون .. أنا آسف لقد أخبرتك كل ما أعرف سيدي |
Onlar hakkında bildiğim her şeyi sizin öğrendiğiniz gibi öğrendim. - Ben. | Open Subtitles | كل شيء اعرفه عن السباكون عرفته بنفس الطريقة التي تعرفها انت, بن |
Belki de polise gitmeli ve bildiğim her şeyi onlara anlatmalıyım. | Open Subtitles | ربما يجب أن أذهب للشرطة وأخبرهم بكل ما أعرف |
bildiğim her şeyi o öğretti disiplini görevi. | Open Subtitles | لكنه أخدني على كل حال أنت تعلم، فهو علمني كل شيء أعرفه الآن الإنظباط الداتي |
Kadınlar hakkında bildiğim her şeyi şu ip atlama sözü özetleyebilir. | Open Subtitles | كل ما اعرفه عن النساء يمكن تلخيصه في قافية القفز على الحبل: |
Bakın, bildiğim her şeyi polise anlattım. | Open Subtitles | أنظروا لقد أخبرت الشرطة بكل شئ أعرفه |
Eğer sana kim olduğumu söylersem, eğer sana bildiğim her şeyi anlatırsam, beni öldürürsün. | Open Subtitles | لو قلت لك من أكون لو قلت لك كلّ شيء أعرفه ستقتلني |
Sana bildiğim her şeyi söyleyemezdim. Yapamazdım. Daha da uzlaşmaz olurdu. | Open Subtitles | لقد قلت لك ليس كل شيئ أعرفه أنا لا أستطيع سيعرضني للخطر. |
bildiğim her şeyi size anlattım. | Open Subtitles | وأنا أخبرتُك كُلّ شيء أَعْرفُ. |