Ancak bunlar bilim adamları tarafından seçici eşleştirme ve genetik teknoloji kullanılarak üretilmiştir. | TED | لكن هذه تم إنشاؤها من طرف العلماء باستخدام الاستيلاد الانتقائي مع التكنولوجيا الجينية. |
15 yıl öncesine kadar bilim adamları kardeş bağına pek ilgi göstermediler. | TED | إلى ما قبل الخمسة عشر سنة الماضية، لم ينتبه العلماء لرابط الأخوة. |
Öteki bilim adamları laboratuarlarında oyunlar oynarken Tesla çarpıcı buluşlarını aklında oluşturuyordu. | TED | بينما كان العلماء يلعبون في مختبراتهم، كان تيسلا يُنشئ اختراعاته في مخيلته |
Bulunduğumuz yüzyılda, bilim adamları yapay zekanın gücünü açığa çıkartmayı öğrenebilir. | TED | وفي هذا القرن، فإن العلماء قد يتعلمون إيقاظ قوة الذكاء الصناعي. |
balıkçılar, kaptanlar, bilim adamları ve teknikerler den oluşan bir takım bu hayvanı 4-5 dakikalığına suyun dışında tutmaya çalışıyor | TED | فريق الصيادين ، قباطنة ، علماء وفنيين يعملون معاً للحفاظ على هذا الحيوان خارج المحيط لحوالي أربعة إلى خمس دقائق |
Sizin zamanınızda, bilim adamları, insanların kendilerini dondurup gelecekte uyanacaklarını sanıyorlardı. | TED | في وقتك، ويعتقد العلماء أن البشريمكنهم تجميد أنفسهم والاستيقاظ في المستقبل. |
Sizin zamanınızda bilim adamları insanların organlarını değiştirip hayatlarını yüzlerce yıl uzatacaklarını düşünüyorlardı. | TED | في زمنكم، اعتقد العلماء أنه يمكن للبشر استبدال الأغضاء وتمديد الحياة لمئات السنين. |
Dünyadaki tüm bilim adamları güneş panellerini daha verimli ve ucuz yapmaya çalışıyorlar. | TED | العلماء في كل أنحاء العالم يركزون على جعل ألواح الطاقة الشمسية أرخص وأكفأ. |
bilim adamları. Beni yanlış bir zamana gönderdiklerini bilmeleri lazım. | Open Subtitles | العلماء ، انهم يريدن معرفة انهم ارسلونى الى الوقت الخطأ |
bilim adamları bu buzlu kabuğun altında ılık su okyanusları olduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | تحت هذه القشرة المتجمّدة العلماء يعتقدون أن هناك محيطات من الماء الدافئ |
Boston'da MIT'de bilim adamları Kismet adında bir robot geliştirmiş. | Open Subtitles | اخترع العلماء في معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا في بوسطن إنساناً آلياً |
Bu yeni bulunan parçacıkları kullanarak, bilim adamları Einstein'ın kuvvetleri birleştirme rüyasına yaklaşıyorlardı. | Open Subtitles | وباستخدام هذه الجزيئات المُكتشفة حديثاً العلماء كانوا يقتربون من حلم اينشتين لتوحيد القوى. |
Demek istediğim, bütün Şeytani bilim adamları içlerine kapanmış çalışıyorlar. | Open Subtitles | أعني , جميع العلماء الأشرار لديهم ألاعيبهم الشيطانيـة الخاصة بهم |
bilim adamları için değil sadece bir kişi için buradayız. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لإنقاذ مجموعة من العلماء بل عالم واحد |
Aslında bazı bilim adamları bunun hakkında ciddi ciddi düşünüyorlar. | Open Subtitles | في الواقع، بدأ بعض العلماء بإعادة النظر في ذلك الافتراض |
Gemide iki tip insan var... DL: bilim adamları ve askerî elemanlar. | Open Subtitles | هناك نوعان من الاشخاص على السفينة هناك العلماء و في المقابل العسكريون |
Dünyadaki bilim adamları şu anda o parçacıkları avlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | و يبحث العلماء في جميع أنحاء العالم عنها حتى الآن |
Amerikalı bilim adamları.., ...kovanları ve beslendikleri yer arasına bir işaret koymuşlar. | Open Subtitles | .. ان .. العلماء في امريكا .. اقاموا علامات بين الخليه والتغذيه |
bilim adamları uzayın şeklini bulmak için kozmosun derinliklerinde bir sınır hattı arıyor. | Open Subtitles | العلماء يلاحقون أبعد مايمكن من الكون محاولين تحديد الحدود الخارجية لمعرفة شكل الكون |
Amerikalı bilim adamları bir beyinden diğerine enjeksiyonla düşünce zerk etmeyi başardılar. | Open Subtitles | نجح علماء أمريكين في نقل الأفكار من دماغ لآخر عن طريق الحقن |
Ama bilim adamları lavların kendilerine ulaşmasını her zaman bekleyemez. | Open Subtitles | لكن لا يمكن للعلماء دائماً انتظار الحمم حتى تأتي إليهم. |
Çılgın bilim adamları buna, biyolojik bir kütle olarak bakmaları için eğitilmiş. | Open Subtitles | عالمان مجنونان، درّبنا على أن نعدّ هذا كتلةً أحيائيّة |
Fakat doktorlar ve bilim adamları, bir yarı küresi eksik olan veya iki yarı küresi ayrı olan hastaları incelediklerinde, bu fikir desteklenmedi. | TED | ولكنّ هذه الفكرة لم تصمد حين قام الأطباء والعلماء بفحص مرضى فقدوا نصف كرة مخية أو تم فصل نصفي الكرة المخية لديهم |
Bütün o bilim adamları hayal kırıklığına uğrar, seninle bizzat tanışmak isterler. | Open Subtitles | لكن هناك الكثير من طلاب العلوم, سيكون الامر مخيبا لانهم اخيرا سيلتقون بك شخصياً |
Ama bilim adamları olarak çözmeye çalıştığımız yapbozla ilgili bir şeyler öğrenmek için bunların kötü özelliklerinin ötesini görmemiz gerekir. | Open Subtitles | لكن كعلماء ننظر الى ما هو أبعد من من الصفات الكريهة الممكنة من هذه الأشياء التي قد تساعدنا في |
Birisi, Eureka'nın bilim adamları ve kurucularının fotoğraflarını neden istesin ki? | Open Subtitles | لم قد يريد أي شخص صور لعلماء و مؤسسين يوريكا؟ |
Ve eğitim merkezi Kongolu ve bazı Amerikalı bilim adamları etrafında inşa edilmişti | TED | بني مركز التدريب هناك بالقرب من مركز الموظفين الكونغوليين العلميين وبعض المراكز العلمية الأميركية |