| Onu güvenli bir yere mi götürüyorsunuz bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة بأنّك أخذه إلى المكان الآمن. |
| Ters giden bir şey varsa bilmem gerek. Artık benimle birliktesin. | Open Subtitles | هل هناك خطب ما ، يجب أن أعرف أنت معي الأن |
| Bilmek istiyorsan senin neden kötü bir kontla yaşadığını bilmem gerek. | Open Subtitles | لإنى أحتاج أن أعرف لماذا تعيشين مع هذا الكونت الشرير ؟ |
| Onu avlayıp öldürebilmem için, türünün ne olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ماذا كان نوعه لكى أعرف كيف أقتله |
| Prue, çok şey değil ama bir şeyi bilmem gerek. | Open Subtitles | برو، أنا لا أرغب بالكثير، لكنني أريد معرفة شيء واحد |
| Babasına ne anlattığını ve ne anlatmaya niyetlendiğini bilmem gerek. | Open Subtitles | اريد ان اعرف ماذا اخبرت والدها, ومالذى تنوى ان تخبره. |
| Tehlikenin türünü kesin olarak bilmem gerek. | Open Subtitles | وصل لعشرة أميال ويزيد، أحتاج لمعرفة الطبيعة الدقيقة |
| Aslında bu cihazların ıslanmayacağını bilmem gerek. | Open Subtitles | في الحقيقة، أحتاج لمعرفة أن هذا التجهير لا يتبلل |
| Onlara ilişkiniz hakkında ne söyleyeceğini bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة ما الذي ستخبرهم به عن علاقتكما |
| Ödeyeceğim. Ama önce onun orada olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | لا، أنا سأدفع , لكن أولا أنا يجب أن أعرف إذا كانت موجودة |
| Bana doğruyu söyle. Hakkımda neler hissettiğini bilmem gerek. | Open Subtitles | كن صريحاً لأقصى الحدود، يجب أن أعرف ، شعورك تجاهي |
| Bir sorunu olan varsa, hemen şimdi bilmem gerek. | Open Subtitles | أي أحد لا يوافق على ذلك يجب أن أعرف الآن |
| Baba, bazı tavsiyelere ihtiyacım var. Bir kız benden nasıl hoşlanabilir bunu bilmem gerek. | Open Subtitles | أبي ، أحتاج إلى نصيحة أحتاج أن أعرف كيف لفتاة أن تحبني |
| Neden öldüğünü bilmem gerek. Bütün bunların bir hiç uğruna olmadığını bilmeliyim. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعرف سبب موته أحتاج أن أعرف أن هذا لم يكن من أجل لا شئ |
| Eğer Amanda ile ilgili önlemler almışsa, bunları bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إن كان قد توخى حذره مع أماندا |
| Önüme bakmak istiyorum, ama neyin parçası olduğumu bilmem gerek. | Open Subtitles | أريدُ تجاوز الأمر، ولكني أريد معرفة فيم كنتُ متورطة، بأني |
| Sadece dinle, eğer beraber devam edeceksek benimle misin değil misin bilmem gerek. | Open Subtitles | اسمع اذا اردت ان نكمل سويا اريد ان اعرف للمرة الأخيرة هل انت معي ام لا |
| Duygusallığını yakalayabilmem için Filmin... ne hakkında olduğunu bilmem gerek.! | Open Subtitles | يجب أن أعلم عن ماذا يحكي الفيلم كي أشعر بذلك |
| bilmem gerek, ne oldu sana dün gece ? | Open Subtitles | حسناً، علي أن أعرف ماذا حدث لك الليلة الماضية؟ |
| Bu gemi hakkında bildiğin her türlü şeyi bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج إلى معرفة كل شيء تعرفـه عـن هذه المـركـبـة |
| Ne olduğunu anlayamıyorum.. ..bunun ne olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | أعجز عن استبيانه، لكن عليّ معرفة ماهيّته. |
| Bak, ameliyata geçmeden önce acı hissetmemene neden olabilecek herhangi bir ilaç alıp almadığını bilmem gerek. | Open Subtitles | إذن, استمع إليّ, قبل أن أبدأ بالعمليّة أحتاج أن أعلم إذا تناولت أي أدوية و هذا سيفسِّر سبب عدم شعورك بأي ألم |
| İçerisi temiz mi bilmem gerek. Herhangi bir alarm var mı? | Open Subtitles | أنا عند الوُرش، أريد أن اعرف إن كان المرفأ خالياً، وهل هناك اية إنذارات ستُطلق؟ |
| Kafandaki saatli bombanın yanında hasta tedavi edeceksem bilmem gerek! | Open Subtitles | أريد ان أعرف إن كنت أساعدكِ على علاج المرضى وبداخل رأسكِ قنبلة |
| Ama bu durum farklı. Ailemizin senin için öncelikli olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | لكن الأمر مُختلف الآن أعني، أريد التأكد أن عائلتنا تأتي في المقدمة |
| Bunun tüm acını alıp almayacağını bilmem gerek. | Open Subtitles | أودّ أن أعلم أنّ قتله سيزيل عنك كلّ معاناتك. |