| Fakat sonraki sahnede bir Arap atına bindiğin açıkça görülüyordu. | Open Subtitles | إلا أنك في المشهد التالي يا عزيزتي كنت تركبين جواداً عربياً مجنحاً |
| Bak, aptalca bindiğin için bunu elinin arkasına bağlamalısın. | Open Subtitles | إسمعي, لأنكِ تركبين "جيفريز" يجب أن تركزي هذا على يدكِ الخلفيه |
| Senin bindiğin at Baltimore'da ayağını kırmıştı. | Open Subtitles | هذا الحصان الذي تركبين كسر ساقه في " بيمليكو " |
| Şu an bindiğin at bu çiftlikteki en pahalı at. | Open Subtitles | .. إن الحصان الذي تمتطيه الآن هو الحصان الاغلى بمزرعتنا |
| bindiğin o şaşalı ata? | Open Subtitles | ماذا حدث لذلك الحصان الرفيع الذي تمتطيه ؟ |
| Tabi sen otobüse bindiğin için ezik değilsin. | Open Subtitles | ليس لأنك فاشل لركوبك الحافلة |
| Bu arabaya bindiğin çok aptalın tekisin. | Open Subtitles | أنت حمقاء لركوبك هذه السيارة. |
| O ambulansa bindiğin her zaman zaten senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | اخاف عليك كل مرة تركبين فيها الاسعاف |
| Vince, o bindiğin deniz atı animasyon muydu, bilgisayarda mı üretildi? . | Open Subtitles | فرس النهر الذي كنت تمتطيه هل واقعية متحرّكة أم صور مركبة؟ |
| Vince, o bindiğin deniz atı animasyon muydu, bilgisayarda mı üretildi? . | Open Subtitles | فرس النهر الذي كنت تمتطيه هل واقعية متحرّكة أم صور مركبة؟ |
| S.ktir git, bindiğin at da s.ktirsin. | Open Subtitles | تبا لك وللحصان الذي تمتطيه |