Peki, dönünce güzel bir çay içmek ve bıçaklanmaktan başka ne işimiz var? | Open Subtitles | من أجل ماذا نعود, ما عدا كأس من الشاي وبعض جرائم السكاكين ؟ |
bir çay alırım. | Open Subtitles | تتناولون العشاء؟ حسنا، نعم، سوف اتناول كوب من الشاي |
Detektif Conte, Bayan MacKendrick'e bir çay getirebilir misiniz? | Open Subtitles | محقق كونتي, هل من الممكن ان تقدم للسيدة مكيندريك بعض الشاي ؟ |
Al bir çay iç, çay karı eritir. Aptal, geri zekalı ! | Open Subtitles | إشرب بعض الشاي الساخن و سيذوب الثلج |
Gidip bir telefon etmem gerek sonra sıcak bir çay içeriz. | Open Subtitles | علي ان اذهب فقط واجري اتصالا هاتفيا ثم سنشرب كوب شاي ساخن |
Sana yemin ederim, masanın üzerinde bir çay varsa, ...aynı titreşimleri fincanın içinde de görebilirdin. | Open Subtitles | وأقسم إذا وضعت كوب من الشاى حينها على المائده سترين نفس الضجيج بهذا الكوب من الشاى |
Ona bir çay ya da başka bir şey ısmarla, bu başlangıç olur. | Open Subtitles | أطلبى الخروج معه ، وأعطه كوباً من الشاى أوما شابه كبداية |
bir çay ve yanında aspirin ile kendine geleceksin. | Open Subtitles | كوبا ساخن من الشاي و قرص أسبرين و ستكونين بخير كالمطر |
Her ameliyattan sonra bir çay için uğrar demiştim. | Open Subtitles | دائماً ما يظهر هنا لشرب فنجان من الشاي بعد إجراء الجراحة |
Çok nazikti. Bana "anne" diye hitap edip durdu. Hatta bir çay bile içti. | Open Subtitles | لقد كان مهذباّّ جداّّ حتى أنه ناداني بأمي وشرب كوباّّ من الشاي |
Sana odanı göstereyim ve güzel bir çay içelim. | Open Subtitles | .. افرك حذاءك سأرشدك لغرفتك، وبعد ذلك سنحضى بكوب من الشاي |
Geleneksel Çin kültüründe küçücük bir çay bardağının doldurulmasının bile bir usulü vardır. | Open Subtitles | في الحياة الصينية التقليدية حتى ابسط كأس من الشاي هو سكب مع مبلغ من طقوس معقدة |
Aksi taktirde arabayı gönderebilirdin ve sana bir çay ikram edebilirdim. | Open Subtitles | خسـارة أن لديك موعداً، ... أم يمكنك أن تأمر السائق بالعودة. تفضل لتحتسي بعض الشاي. |
Sana sıcak bir çay veya chili sos getireyim mi? | Open Subtitles | هل أجلب لك بعض الشاي أو فلفل مكسيكي حار |
Ne zaman istersen gelirsin ve nefis bir çay demlerim sana. | Open Subtitles | بإماكانك زيارتي أي وقت تشاءين وسأقدم لك كوب شاي رائع.. |
Bayan Ga Eul, neden gitmeden önce bir çay içmiyorsunuz? Hayır, gerek yok. Böyle yapmayın, içeri girin. | Open Subtitles | كا يول , لماذا لا تشربي على الأقل كوب شاي لا , حسنا لاتكوني هكذا , تعالي |
Sadece simbiyotik bakteri kültürüyle ve mayayla yapılan lezzetli, içilebilir mantar yetişen bir çay. | Open Subtitles | آه , إنه مجرد شاي مصنوع من العلاقة التكافلية من البكتريا والخميرة التي تنمو نوع من الفطريات الصالحة للشرب اللذيذ |
- Oh, bana. bir çay daha içelim ve kendimizi tebrik edelim. | Open Subtitles | لنهنئ بعضنا بعضاً ونشرب فنجان شاي |
İki şekerli bir çay istedi. | Open Subtitles | طلب منى فنجان من الشاى و قطعتين من السكر |
Otur bizimle bir çay iç, Hadi ara ver biraz. | Open Subtitles | تعال ، اجلس و تناول الشاي معنا، تعال ، اعطيها بعض الراحة. |
Ve tavanda harika bir çay partisi yaptık. | Open Subtitles | و لقد كان لدينا حفلة شاي رائعة على السقف |
Kına gecesi aktivitelerinden biri olarak annemin takımlarıyla bir çay partisi verebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | ارتأيتُ بأن نقيم حفل شاي باستخدام الخزف الصيني لوالدتنا تعلمين , كجزء من نشاطات حفل توديع العزوبية |
bir çay kaşığı ağacı kökünden sökebilir. | Open Subtitles | ملعقة شاي صغيرة منه بإمكانها أن تقتلع شجرة من جذورها. ها نحن ذا. |
Çaydanlığımı cilalar cilalamaz bebeklerimle bir çay partisi verebiliriz. | Open Subtitles | حينما أنتهي من تلميع إبريق الشاي الخاص بي, سيمكننا أن نحظى بحفلة شاي مع عرائسي |
Öyle yoğunlaştılar ki, bir çay kaşığı beyaz cüce, bir tondan daha ağır gelir. | Open Subtitles | لتجعله كثيف لدرجة أن ما تحملة ملعقة شاي من هذا القزم الأبيض قد يعادل وزنها طن |