14 yaşındayken, 60 yaşında bir adamın üçüncü karısı olmuş ve 18'ine gelmeden, üç çocuk annesi boşanmış bir kadındı. | TED | في عمر الـ 14 أصبحت الزوجة الثالثة لرجل في الـ 60 وفي عمر الـ 18 أصبحت أما مطلقة لثلاث أطفال |
bir adamın atalar mezarlığında mezarı yoksa yabancı bir ülkede ölecektir, anayurdundan uzakta. | Open Subtitles | إذا لا يوجد قبر لرجل مع قبور أجداده سوف يموت في أرض اجنبية |
Burada küçük bir adamın ya da bir kadının yürüdüğünü görüyoruz. | TED | نرى هنا أن هناك رجلاً يمشي على طول، أو ربما إمرأة. |
New York City'deki suçu bir adamın işletmesi fazla hayalperest. | Open Subtitles | رجل واحد يدير الجريمة فى نيويورك يبدو هذا صعبا للغاية |
Zenci bir adamın seni bu dünyadan yollamasına hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعدٌ لأن تلقى حتفكَـ على يد رجلٍ أسود؟ |
Bir dakika sonra, masum bir adamın üstüne kurşun yağdırıyorsun. | Open Subtitles | وفي الدقيقة التالية ، كنت تضخ الرصاصات على رجلٌ بريء |
Hayır, izolasyon odasındaki bir adamın canlı video görüntüsü bu. | Open Subtitles | لا,تلك صورة لدائرة تغذية مغلقة لرجل لدينا في غرفة العزل |
Balık dükkanında tanıştığım bir adamın kondomsuz benimle birlikte olmasına izin verdim. | Open Subtitles | سمحت لرجل قابله فى متجر السمك أن يفعل بى دون واقى ذكرى. |
Seni arayanlara gelince, ölü bir adamın beyin dalgalarını bulamazlar. | Open Subtitles | والذين يبحثون عنك لا يمكنهم تعقب الموجات الدماغية لرجل ميت |
Bunlar aşık ve tutkulu bir adamın melo dramatik ifadeleri. | Open Subtitles | تلك تصريح لمشاعر و انفعالات لرجل عاطفي واقع في الحب |
Senin durumundaki bir adamın kasten ona borç verenleri kızdıracağını sanmam. | Open Subtitles | أنا واثق أن رجلاً فى مركزك لا يتعمد ان يعادى دائنيه |
bir adamın üst kata çıkıp kafasını uçurduğu bir partiye katıldın mı? | Open Subtitles | هل كنت يوماً في حفلة حيث يصعد رجلاً إلى الأعلى ويفجر رأسه؟ |
Tıpkı ilk kez başka bir adamın hayatını aldığım günkü gibi. | Open Subtitles | و وضعته حول رقبتي كما حدث بالضبط يوم قتلت رجلاً آخر |
Ama aynı zamanda tek bir adamın hafızasına güvendiğimizi fark edelim. | Open Subtitles | ولكننا فى الحقيقة نبحث عن رجل واحد فقط أعرف يا سيدى |
Neden bu kıymetli su kaynaklarını bir adamın balıkçılık sevgisi için kullanmıyoruz ki? | Open Subtitles | لما لا نستخدم مصادر المياة الثمينة لمساندة رجل واحد يمارس رياضة اصطياد السمك |
Bence zaten suçlanmayan bir adamın masumiyetini... ispat etmeye kalkması gerçekten saçmalık. | Open Subtitles | ولا يمكنني التفكير بشيءٍ أكثر جرماً .. من رجلٍ لم يتمّ باتهامه بشيءٍ ويعترض على براءته |
Kör bir adamın asla çocuk sahibi olamayacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أيمكنك إخبار رجلٌ أعمى أنه لا يجب عليه إنجاب الأطفال؟ |
Dün gece ziyaret saatinden sonra burada bir adamın olduğunu söylediler. | Open Subtitles | قالوا كان هناك رجل في ليلة وهنا مشاركة بعد ساعات الزيارة، |
bir adamın manşetlere taşınmasına neden olunduğu kadar, yardım da edilmeli. | Open Subtitles | أي رجل الذي خدم بالإضافة إلى عنده له الحق في إعتراف. |
Ama güneyli bir beyaza, aynı cinsten iki kişinin... yani bir Yahudi'yle sevişen siyah bir adamın öyküsünü anlatan... kitabım sorun yaratır mı diye... sorma! | Open Subtitles | لكن لا تأتي و تسأل رجل أبيض من الشمال هل كتابك الذي عن رجل أسود يقام علاقة جنسية مع رجل عبري من نفس جنسه مشكلة |
Benim durumumdaki bir adamın önlemler almak zorunda olmasını anlarsın. | Open Subtitles | تتفهم ذلك رجل في موقعي يجب أن يتخذ الإجراءات الوقائية. |
Telefonu açtı ve arka plandan bir adamın sesini duydum... | Open Subtitles | و أجابت ثم سمعت بالخلفية رجل ما يقول شيء مثل |
Derler ki bir adamın çöpü başka bir adamın zenginliğidir. | Open Subtitles | يقولون قُمامَة رجُل هيَ كنزٌ بالنسبة لرجلٍ آخَر |
Notda, onun ve bir adamın birçok yaşamı kurtardığını söylemiş. | Open Subtitles | المذكرة تقول أنها مع رجل آخر انقذوا الكثير من الأشخاص |
Öyle ama zengin bir adamın o kadar da çalışmasına hiç gerek yok. | Open Subtitles | أجل، لكن لا ينبغي على الرجل أن يعمل طوال الوقت من أجل المال |
Biliyor musun, bütün bunlar için bir adamın öldürülmüş olduğuna inanmak güç. | Open Subtitles | انت تعرف انه من الصعب التصديق بان رجل قد قتل بسبب هذه |