"bir anne" - Traduction Turc en Arabe

    • أمٌ
        
    • لأم
        
    • وأم
        
    • أمّاً
        
    • اماً
        
    • هي أم
        
    • من الأمهات
        
    • أمّ تلاقي
        
    • أم سيئة
        
    • أنا أم
        
    • أم غير
        
    • أم من
        
    • أمًا
        
    • إنها أم
        
    • كانت أماً
        
    bir anne ile oğlu sonsuz bir çöle doğru yolculuk ediyorlar. TED أمٌ وابنها يتجشمان مشقة رحلة عاثرة في فلاة.
    Kaza geçiren bir anne ve akciğeri delinmiş çocuğu hakkında yazıyorum. Open Subtitles انا اكتب لأم طفل. والذى اصيب بثقب فى الرئة جراء حادث.
    Evlat edinildim. Yeni bir anne ve babam olacak, ve çok hoşlar. Open Subtitles لقد تبُنيت ، أصبح لدي أب وأم جديدين ، ذلك لطيف جداً
    Arkadaşlarıma bakardım ve iyi bir anne olmadığımı ve yetersiz bir anne olduğumu düşünürdüm. Open Subtitles كنت أَنْظرُ إلى صديقاتي وأَعتقدُ أني لم أكن أمّاً جيدة ما كنت أَكْفِ
    Hayır, harika bir anne oldun. Bunu Nicola'da görebiliyorum. Open Subtitles كنت اماً رائعة يمكنني رؤية ذلك من خلال نيكولا
    Ya da geri dönüp yüksek lisansını tamamlamak için bilgilerini tazelemek isteyen iki çocuk sahibi bekâr bir anne olan Jenny. TED أو جيني، والتي هي أم عازبة لطفلين وتريد صقل مهاراتها بحيث ترجع وتكمل دراستها للماجستير.
    Ben çocuk doğurduktan sonra, öyle bir anne olacağımı sanıyorsan Çok yanılıyorsun! Open Subtitles إن كنت تظنني سأنجب طفلاً لهذا إن كنت هذا النوع من الأمهات
    Küvette genç bir kadın ardından ölüme atlayan bir anne ve en sonunda da ağır bir cisimle öldürülmüş bir adam. Open Subtitles شابة في مغطس، تتبعها أمّ تلاقي حتفها سقوطاً... وتنتهي برجل يُضرب
    Annem gece gündüz çalıştığı için onu kötü bir anne olmakla suçlardık. Open Subtitles أتذكّر أننا اتهمنا أمي بأنّها أم سيئة لأنها كانت تعمل ليل نهار
    O diğer futbol annelerinin, yalnız bir anne olduklarını düşünmelerini istemiyor. Open Subtitles لاتريد من الأمهات الآخريات أن يعتقدوا أنّها أمٌ عزباء
    Kardeşin ona bakacağını söyledi. O iyi bir anne Open Subtitles اختكِ قالت أنها ستعتني به، وهي أمٌ صالحةٌ
    Olağanüstü bir kadın, harika bir anne kimse geleceği tahmin edemez ama bu hiçbir şekilde mümkün değil. Open Subtitles إنّها إمرأة رائعة، أمٌ عظيمة، ولا أحدُ يمكنه التنبأ بالمُستقبل. لكن قطعاً لا.
    Bu gördüğümüz Hindistanlı bir anne, ve o, yeni keşfedilen bir dil olan Koroca konuşuyor. TED وما نشهده هنا صورة لأم في الهند, وهي تتحدث لغة الكورو, وهي عبارة عن لغة مكتشفة حديثاً.
    bir anne ve iki genç çocuk için yeterli besleyici, düşük maliyetli beslenme ayda dört yüz yetmiş yedi dolar tutar. TED فالنظام الغذائي منخفض التكلفة والمغذي بشكل كاف لأم وطفلين صغيرين يكلف 477 دولارًا شهريًا.
    İyi bir arkadaş, iyi bir anne ve iyi bir eski eştim. Open Subtitles كما تعلمين أنا . كنت صديقة جيده وأم جيده وزوجة سابقة جيده
    Tanrı'nın, benim iyi bir anne olamayacağıma karar verdiğini ve bunu gerçekleştirmediğini düşünmüştüm. Open Subtitles وفكّرت أن الرّب قرّر أنني لن أكون أمّاً صالحة، لذا .. لم يجعلني أُنجب
    - Deli bir adamdan uzak tutuyor çocuklarını o kadar. - Ben de onun gibi iyi bir anne olabilsem. Open Subtitles اظن اى افضل ان اكون اماً ستكونين اماً رائعة
    Ama şimdi üç çocuklu bir anne. Kütüphanelerin dayattığı katı teslim tarihi nedeniyle çocuklarının kütüphane kartı almalarına izin vermiyor. TED لكن الآن هي أم لثلاثة أطفال، وليس هناك طريقة تسمح لهم للحصول علي بطاقة مكتبية، بسبب فرض المكتبات مواعيد نهائية صارمة.
    Nasıl bir anne, bakması gereken bir çocuğu varken kafayı çeker ki? Open Subtitles سمعتيني، أي نوعٍ من الأمهات تثمل عندما يكون لديها طفل تعتني به
    Küvette genç bir kadın ardından ölüme atlayan bir anne... Open Subtitles شابة في مغطس تتبعها أمّ تلاقي حتفها سقوطاً...
    Şimdi dosdoğru konuşalım aslında kocam benim kötü bir anne olduğumu düşünüyor. Open Subtitles دعني أوضح ذلك إذاً .. بشكل أساسي يظن زوجي أنني أم سيئة
    Ben buyum Darryl,bir eş, bir anne,ben buyum. Open Subtitles الأمر يا داريل ، أنا زوجة أنا أم ، هذا أنا
    Eğer bu bir film olsaydı, ...seni yetersiz bir anne olarak götürürlerdi. Open Subtitles هنا أين يأخذونك بعيداً لأنك أم غير مؤهلة. و أنا لا أبكي.
    Çocuklarımın öyle bir anne ile yaşamasını istemedim. Open Subtitles لم أرد أولادى أن يترعرعوا مع أم من تلك النوعية
    Colorado eyaletinin, seni uygunsuz bir anne bulmuş olması onu şaşırtır mı? Open Subtitles هل سيكون مفاجئًا له ان يعلم ان ولاية كولورادو اعتبرتكِ أمًا غير كفؤة لذلك ؟
    Kadından da ötesi. O bir anne. Yoksa yaşam nasıl yolculuk edebilir ki? Open Subtitles بل أكثر من أنثى، إنها أم كيف تمضي الحياة بغير ذلك ؟
    Fakat onun içinde de, ailesiyle ilgilenen çok iyi bir anne ve büyükanneydi. Open Subtitles لكنها وراء ذلك القناع كانت أماً وجدة ً لطيفةً تعتني بعائلتها جيداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus