Kesin perşembe aksamları takımı oluşturmak için bir barda buluşuyorlardır. | TED | لديهم على الارجح فريق بناء لمساء يوم الخميس في حانة. |
Hollywood'da bir barda, bir kadınla tanışıp onun evine mi gittin? | Open Subtitles | أتقصد أنك ذهبت إلى البيت مع سيدة قابلتها في حانة بهوليوود؟ |
Tommy, ben bir barda çalışıyorum. Onlarla konuşmak benim işim. | Open Subtitles | أنا أعمل في حانة يا تومي وعملي هو التحدث إليهم |
Bir keresinde Eric Clapton'u, Austin'de küçük bir barda görmüştüm. | Open Subtitles | أتعلم ، رأيت مرة إريك كلابتون في بار في أوستن |
Son doğum günümü, dandik bir barda sarhoş olup kavga çıkaran birini zaptetmekle geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت اخر عيد ميلاد لي أخضع ثملا و فوضوياً في حانه خسيسه |
Ben ve kankam, geceye bir barda başladık, birkaç tek attık, bayanlarla tanıştık. | Open Subtitles | لقد بدأت سهرتي أنا وصديق في حانة تناولنا بعض الكؤوس قابلنا بعض السيدات |
Bu aynen, 200 yıl önce bir barda birini dövmüşsün, | Open Subtitles | أنه مثل، قبل 200 سنة ضربت شخصاً ما في حانة |
Hayır, bir barda, tıpkı bir zamanlar ki biz gibi. | Open Subtitles | كلا, هو في حانة مثلنا تماماً في مرة من المرات |
İşte bu senin tamamen erkeklerle dolu bir barda ne yaptığını açıklar. | Open Subtitles | هذا جواب سؤال , عما تقومين به هنا في حانة مليئة بالرجال |
Ama 20'li yaşlarda anlattığınız tüm hikâyeler bir barda başlıyordu. | Open Subtitles | لكن كــل قصة من العشرينات من عمركم تبدأ في حانة |
Kendimi dört şat Jameson'la bir barda buldum, tecrübeyle sabit. | Open Subtitles | وجدت نفسي في حانة مع أربعة قنينات جيمسون تحت حزامي. |
Hayal edin, eğer aynısını arkadaşlarınızla bir barda içerken yapsaydınız. | TED | حسنا، تخيلوا أنكم فعلتم الشيء ذاته مع أصدقاء وأنتم تسكرون في حانة. |
Ben daha yeni Princeton'dan atıldım ve aslında ilk sefer bir barda son buldu, ve mekanda her yerde bu mutlu saat şeylerini gördüm. | TED | لذا لتو إنسحبت من جامعة برنستون و في الواقع إنتهى بي المطاف في بادئ الأمر في حانة و رأيت هذه الساعة السعيدة في كل مكان |
Sonra bir barda biraz kağıt oyunu oynadık birkaç hilebaz ile. | Open Subtitles | انتهى بنا الأمر في حانة حيث لعبنا ورق لعب مع بعض المحتالين لقد أخذوا كل أموالنا |
Hafta sonlarını bir barda köylülerle oturarak geçirmeliyim. | Open Subtitles | لقد ضيعت نهاية الأسبوع في حانة مع مجموعة من المتخلفين |
Bir ay kadar önce. bir barda çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت اتقدم لوظيفة في بار عند مطعم الكولوني |
Bilmiyorum onu bir barda sarışın bir kadını soruştururken gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | انا لا اعلم, ولكن وجدنا شهود يقولون انهم راءوه في حانه ,يسأل عن امرأة شقراء نوعاً ما |
bir barda diğerine kıyasla bu kadına yanaşırdım. | TED | سأفضل الاقتراب منها في البار على الاقتراب من الأخرى. |
Sen geceyi bir barda ya da kafede sessizce oturarak geçirmeye can atıyorsan... | Open Subtitles | إلا إذا كنت تتطلعين لتمضية المساء في صمت داخل حانة أو مقهى |
Tiyatrodan dönerlerken, bir barda bir şeyler içmek için duruyorlar. | Open Subtitles | وعادوا معا الى المسرح و توقفوا فى حانة للمشروبات |
bir barda çalışıyorum bira satıyorum, kendim değil. | Open Subtitles | ...أنا أعمل في ملهى ابيع البيرة, وليس نفسي |
Her şey Madrid'de karanlık bir barda başladı. | TED | بدأ الأمر برمّته في حانةٍ مُظلمة في مدريد. |
Başka bir barda geçmişi eşelemek için bir kaç papel harcadım. | Open Subtitles | لقد انفقت بعض الدولارات فى بار آخر مقابل بعض المعلومات |
Vay canına. Neyse, başka bir barda olamaz değil mi? | Open Subtitles | على أية حال، هل تعتقدين أنه ذهب لحانة أخرى؟ |
Lucky Pete's diye bir barda. | Open Subtitles | إنّها حانة رياضيّة تدعى (لاكي بيت) |
Ama ben bu iş için geldim ve bir barda çalışıyorum. | Open Subtitles | لكن اتيت إلى هنا لأباشر في هذا وانا اعمل في الحانة |
Bu adamlarla bir barda tanıştığını söylüyor. | Open Subtitles | أنها تقول لأنها قابلت هذا الشخص فى البار. |
Beni bir barda ekti ve benden bir mesajla ayrıldı. | Open Subtitles | جعلني أقف عند حانة وإنفصل عني عن طريق رسالة |
Ben okuluma yardımcı olmak için şehir merkezinde, bir barda çalışıyordum. | Open Subtitles | كُنتُ أعمل بتلك الحانة في منتصف المدينة من اجل دفع أجور المدرسة |