Üzerinde durabileceğiniz ve altınızda şehrin yavaş çekimde akışını seyredebileceğiniz bir cam parçası. | TED | توجد قطع من الزجاج يمكنكم الوقوف فوقها، ورؤية المدينة تمضى من تَحْتِكُم ببطءٍ. |
Görünüşe göre orada kıracağım güzel bir cam tavan var. | Open Subtitles | يبدو أن هنالك سقفٌ جميلٌ مكونٌ من الزجاج بالأعلى هناك |
Tam istediğim şey. Sağlam bir cam kupa. | Open Subtitles | هذا ما أردته تماماً قدحاً من الزجاج الصلب |
Kırık bir cam parçası boynuna girdi. Camı çıkardı, onu durduramadım. | Open Subtitles | قطعة زجاج في عنقها ، لقد أخرجتها قبل أن يُمكنني وقفها |
Artık kendisini ailesine adamıştı ve bir cam fabrikasının personel kısmında çalışıyordu. | Open Subtitles | الآن هو ربّ عائلة مُلتزم ويعمل في مصنع زجاج في قسم الافراد |
Ancak zemin seviyesinde plaza adeta siyah bir cam kafes gibi. | TED | ولكن على المستوى الأرضي، تعطي الساحة شعور أنها سجن زجاجي أسود. |
Çünkü, doğaüstü güçleri olan bir cam gözü vardı. | Open Subtitles | كان لديها عين زجاجية قيل انها تحوي قوي غامضة |
Yerde bir cam parçası buldum... | Open Subtitles | وجدت، وجدت، قطعة ..قطعة من الزجاج على الأرض.. |
Üzerine herhangi bir bilgi yazılı olan papirüs kağıdı ince bir cam sirke şişesinin etrafına rulo olarak sarılır. | Open Subtitles | تكتب المعلومات على .. رقعة من ورق البردي ثم تُلفّ حول قارورة من .. الزجاج الرقيق مملوء بالخل |
Bu büyük bir cam ofis. Bulmam zor olmadı. | Open Subtitles | حسناً، أنه مكتب كبير من الزجاج لم يكن الأمر صعباً |
bir cam bölme için şehrin kalbini yerle bir ettiler. | Open Subtitles | لمربع من الزجاج ومزق المتظاهرون خارج قلب المدينة. |
Park yerinde bir cam kırığına bastım ve yaralandım. | Open Subtitles | دهست قطعة من الزجاج في مواقف السيارات آلمتني كثيراً |
Ama KCY, daha yaygın olarak kırık bir cam parçası, teneke kutu kapağı ya da sivriltilmiş bir taşla yapılır. | Open Subtitles | لكن معظم عمليات الختان تتم بقطعة من الزجاج بطرف قطعة صفيح أو قطعة حجر حادة |
Hiç devrilmiş bir eşya, kırık bir cam veya mücadele izi gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت أي أثاث تم تحريكه أو زجاج مكسور أو أي علامة للمقاومة؟ |
Kanlı bir cam parçasını delil torbasına koyuyordum. Kan kurumamıştı. | Open Subtitles | كنت أضع قطع زجاج دامي في كيس الأدلة وكان رطباً |
Yeni bir gece kulübü ve tüm kadınlar dans zeminin ortasındaki bir cam odadalar ve tüm erkekler onları izleyip besliyor. | Open Subtitles | إنه نادي ليلي جديد ، و كل النساء داخل غرف زجاج في منتصف حلبة الرقص و كل الرجال يشاهدونهم و يطعمونهم |
Neyse, hikayeyi uzatmayalım, Eve gittim, mikroskopun başına geçtim, bir cam parçasını ezdim, camı ezdim. | TED | بإختصار ذهبت إلى بيتي إلى تحت المجهر وقمت بسحق قطعة زجاج وسحقتها. |
Şey, ben bir cam parçası için asla Bayan Caldwell'e 8,000 dolar ödetmezdim. | Open Subtitles | لم أكلف السيدة 8 آلاف من قبل على قطعة زجاج |
Patlama sanki bir cam varmış gibi burada yayıldı. | Open Subtitles | الضغط ينبسط في هذه النقطة، كأن هناك زجاج |
Kamera, çıplak haline nazaran daha az dikkat çektiği... bir cam panelin arkasından çekim yapmaktadır. | Open Subtitles | الكاميرا تصور خلال لوح زجاجي.. والذي يجعلها غير بارزة نسبيا |
Aranızda sürekli bir cam bulunmasını istemiyorsan başka şansın yok. | Open Subtitles | لو رفضت لن تتمكن من رؤية حبيبتك مرة أخري بدون حاجز زجاجي بينكما |
Çünkü, doğaüstü güçleri olan bir cam gözü vardı. | Open Subtitles | كانت هناك واحدة قيل أنها الأكثر رعبا كان لديها عين زجاجية قيل انها تحوي قوي غامضة |