O zaman madem buradan daha çabuk gitmeni sağlayacak bir dakikan var. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ إذا كان سيُخرجكِ من هنا بأسرع وقت لديكِ دقيقة واحدة |
Sonuçları öğrenene kadar bir dakikamız var yani delirmek için bir dakikan var. | Open Subtitles | حسناً, عندنا دقيقة واحدة قبل ان نعرف النتيجة مما يعطيك دقيقة لكي ترتبكي |
Ne söyleyeceksen söyle, bir dakikan var. | Open Subtitles | سأعطيك دقيقة واحدة لتقل مالذي أتيت لتقوله |
Bitirdin mi yoksa satışa neden izin verdiğimi dinlemek için bir dakikan var mı? | Open Subtitles | .قبل أن يختفي هذا المكان ،هل إنتهيتَ أو لديكَ بعض الوقت لسماعِ تبريري لجعل الصفقة تتم؟ |
Bu bir saatte kaç para kaybettiğini bilmiyorum, ama çıkmak için bir dakikan var. | Open Subtitles | حسنا ، انا لا اعلم كم تتقاضى على الساعة ولكن انتَ لديكَ دقيقة واحدة فقط ؟ |
bir dakikan var, ama bizi beraber görürlerse beni öldürürler. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تأخذ دقيقة واحدة لكنهم سيقتلونني إذا رأوننا معا |
Unutma kasayı açtıktan sonra kutuyu geçirmek için bir dakikan olacak. | Open Subtitles | سسالآن ، خذي حذركِ ، بمجرد أن تفتحي الخزانة ، سيكون لديكِ دقيقة واحدة لإزالة العلبة ، قبل تدميرها ذاتياً |
Ve bu kaset bittikten sonra kurtulmanın bir yolunu bulmak için, bir dakikan olacak. | Open Subtitles | وبعد انتهاء ذلك الشريط لديك دقيقة واحدة لتجدي طريق الخروج |
Bombayı nereye koyduğunuzu söylemek için yaklaşık bir dakikan var. | Open Subtitles | لقد حصلت على حوالي دقيقة واحدة أن تقول لي أين أنت زرعت تلك القنبلة. |
Eşyalarını al. Hemen git gel, bir dakikan var. | Open Subtitles | خذي أشيائك , إمشي بسرعة للداخل ثم أخرجي بسرعة , لديك دقيقة واحدة |
Ondan kurtulmak için bir dakikan var yoksa sokak partisinde bir komşu eksik olacak. | Open Subtitles | أمامكِ دقيقة واحدة للتخلص منها وإلا سينقص جار من هذا الحيّ |
Kafasına bir kurşun sıkmadan önce bir dakikan var. | Open Subtitles | لديك دقيقة واحدة قبل أضع رصاصة في رأسها. |
Anlaşma yapmak için bir dakikan var, aksi halde kimse bir şey alamaz. | Open Subtitles | لديكم دقيقة واحدة لتتفاوضون على سعر ما, أو لن يحصل أحد منكم على أي شيء |
Beni kandırmak için bir dakikan var. AKıllıca kullan. | Open Subtitles | لديكِ دقيقة واحدة من إهتمامي إستخدميها بحكمة |
Slim Daddy seninle bazı planlarını görüşmek istiyor. eğer bir dakikan varsa. | Open Subtitles | (سليم دادي) يرغب في مناقشة بعض الخطط التي تتعلق بالعمل معك لو كان عندك بعض الوقت |
- Briggs. bir dakikan var mı? | Open Subtitles | مرحباً، يا (بريغز)، أتملك بعض الوقت يا رجل؟ |
Will, bir dakikan var mı? | Open Subtitles | ! ويل) هل لديك بعض الوقت) |
Oturmak için bir dakikan var mı? | Open Subtitles | -هل لديكِ لحظةً للجلوس؟ |
Cary, bir dakikan var mı? | Open Subtitles | هلا منحتنا دقيقة ؟ |
- Açıkçası-- - Blair bir dakikan var mı? | Open Subtitles | بلير لو سمحت هل لي بدقيقه ؟ |
- Günaydın Billy. bir dakikan var mı? | Open Subtitles | ــ صباح الخير ، هل أحظى بدقيقة من وقتك ؟ |
Harvey bir dakikan var mı? | Open Subtitles | (هارفي),ألديكَ دقيقة للحديث ؟ |
Konuşmak için bir dakikan var mıydı acaba? | Open Subtitles | كنت أتسائل لو تملكين دقيقة لنتحدث |
-Ya, tabii. Senin bir dakikan yarım saattir. | Open Subtitles | أجل, دقيقتك هي نصف ساعة! |