| bir erkek arkadaş gibi değil de bir savcı gibi düşünmeye başladım. | Open Subtitles | وحينها بدأت التفكير كمدعٍ عام بدلا من صديق حميم |
| Evet. İlk arnavut, Fransa'da bir erkek arkadaş olmalı. | Open Subtitles | نعم، والصديق الذي كان في فرنسا يجب أن يكون صديق حميم لإحدى الفتاتين |
| Şu andan itibaren bir erkek arkadaş bulmana yardım edeceğim. | Open Subtitles | إبتداءاً من الآن، أنا سوف أساعدك للحصول على حبيب. |
| Eski bir erkek arkadaş olarak değil, şirkete yeni bir yeteneğin katılmasını takdir eden bir avukat olarak. | Open Subtitles | ليس كصديق سابق كمحامي يقدر موهبة إضافية للشركة. |
| Gerçekten sihir yapmak istiyorsan bana din muhabbeti yapmayan bir erkek arkadaş bul. | Open Subtitles | لو أردّت القيام ببعض السحر الحقيقي أعثري لي على صديق لا يعتنق جميع الديانات و أنا معه |
| Beni delirtmeyen düzgün bir erkek arkadaş? | Open Subtitles | صديق عادي لا يغضب علي |
| Ama Flack'la Danny ortada bir erkek arkadaş olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لكن " فلاك وداني " يقولون لا يوجد صديق في القصة |
| Kendinden bir erkek arkadaş olmayacağını düşünüyor ama er ya da geç benim erkek arkadaşım olacak. | Open Subtitles | ،إنه لا يظن أنه يصلح ليكون صديقا حميما لكنه سيصبح صديقي الحميم عاجلا أم آجلا |
| Evet, benden neden ayrıldıklarını ve nasıl daha iyi bir erkek arkadaş olabileceğimi tartışmak üzere tüm eski sevgililerimi biraraya getiriyorum. | Open Subtitles | أجل، أقوم بجمع جميع صديقاتي الحميمات السابقات معًا لمناقشة سبب انفصالهن عني وكيف أصبح صديق حميم أفضل |
| Ben yayın mi yaşıyorum Bir reklam bir erkek arkadaş bulmak için. | Open Subtitles | افكر بنشر اعلان لايجاد صديق حميم اعلان؟ |
| - Şimdi ise tek ihtiyacım bir erkek arkadaş. | Open Subtitles | -والآن, كل ما أحتاجه هو صديق حميم |
| Andy adında bir erkek arkadaş edindi. | Open Subtitles | لديه صديق حميم, أندي |
| Evet, ya da bir erkek arkadaş. | Open Subtitles | نعم .. أما هذا أو صديق حميم |
| Ne kadar harika bir erkek arkadaş. | Open Subtitles | يا له من صديق حميم مذهل |
| Keşke bir erkek arkadaş bulsan da başka bir şeyler konuşabilsek. | Open Subtitles | آتمنى أن تحصلي على حبيب حتى يُمكننا التحدثعنأمورآخرى. |
| Yeni bir erkek arkadaş ister durumda mısın? | Open Subtitles | أترغبين بالحصول على حبيب جديد؟ |
| - Yeni bir erkek arkadaş ister durumda mısın? | Open Subtitles | -أترغبين بالحصول على حبيب جديد؟ |
| Kıskanç bir erkek arkadaş oluyorsun. | Open Subtitles | أنت تتصرف كصديق سابق غيور |
| Ama şimdi gitti kendine Venezuelalı bir erkek arkadaş buldu. | Open Subtitles | والآن ذهبت وحصلت على صديق فنزولي الذي مثل |
| Tamam bakın. Josh sadece bir erkek arkadaş. | Open Subtitles | جوش هو صديق عادي |
| Sürekli turnede olan bir erkek arkadaşım var. Hiç görmediğim bir erkek arkadaş. | Open Subtitles | لدي صديق في جولة , صديق لا أراه بداً |
| Söylediğim her şeyi kabul eden bir erkek arkadaş isteseydim Milton'dan asla ayrılmazdım. | Open Subtitles | لو أردت صديقا حميما ، يوافق على كل ما أقوله لم أكن ﻷنفصل أبدا مع ميلتون |