Konuyu açıklayan bir hikayesi var ama gerçekleri nasıl test edeceğimizi bilmiyorum. | Open Subtitles | لديه قصة قد تفسر هذا إنني لست متأكداً بشأن كيفية أختبار الحقائق |
Herkes birer yazar olabilir. herkesin bir hikayesi vardır. | TED | وكل شخص هو راوي لأن كل شخص لديه قصة ليرويها |
Sadece, anlatacak bir hikâyesi olan bir kadınım. | TED | أنا فقط أمرأة لديها قصة لتحكيها. |
Davamla alakası yoktu ama DC'de bir ceset taşınmasıyla ilgili bir hikayesi vardı. | Open Subtitles | لم تكُن لديها علاقة بقضيتي ، لكنها تملك قصة أخرى غريبة بشأن جُثة كان يتم نقلها إلى العاصمة |
Aslında tanışmamızın komik bir hikayesi var. | Open Subtitles | فى الواقع ، كيف تقابلنا ، إنها قصة مرحة حقا |
Bu konuda lösemiden kurtulan küçük bir kızın müthiş bir hikayesi var. Kanını alıyorlar, düzenliyorlar ve CRISPR öncüsü ile geri koyuyorlar. | TED | هناك قصة رائعة عن طفلة صغيرة أنقذت من سرطان الدم عن طريق أخذ دمها بالكامل وتعديله ثم إعادته بواسطة مركب طليعي لكريسبر. |
Cumbrialı Kömürcü'nün de enteresan bir hikâyesi vardır. | Open Subtitles | وهُناك قصة غريبة حول (كومبران) موقد الفحم. |
Şüphesiz ki hiç bir adamın bu koşullar altında ancak masallarla kıyaslanacak böyle maceralı bir hikayesi olmamıştır. | Open Subtitles | و بالتأكيد لم يحظى بوجبة أبدا و تحت ظروف مشابهة حكاية مليئة بالمغامرات |
McCain ünlü bir savaş kahramanı ve pek çok insan açıkça onun Obama'dan daha Amerikalı bir hikayesi olduğunu söyleyecektir. | TED | يعد ماكين بطل حرب مشهور وكثير من الناس يقولون صراحةً أن لديه قصة أمريكية أكثر من أوباما. |
Yazar olduğunuzda herkesin bir hikayesi olduğunu öğreniyorsunuz. | Open Subtitles | ككاتب, أنت تتعلم أن كل شخص تقابله لديه قصة |
Şey, ayrılırken bu beyle karşılaştık ki, kendisinin ilginç bir hikayesi var. | Open Subtitles | كنا في طريقنا للمغادرة، عندما صادفنا هذا السيد والذي لديه قصة مثيرة للاهتمام ليرويها |
İkinci bir hikâyesi yok. | Open Subtitles | لأنه ليس لديها قصة ثانية *الجملة تعني طابق ثاني أيضا* |
Bayan Luthor bir hikâyesi olduğunu ve buluşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | السيدة (لوثر)قال بأن لديها قصة وطلبت مقابلة |
Anlatacak bir hikâyesi oldu. | Open Subtitles | لديها قصة لترويها |
Paskalya adası sakinlerini Rapanui'lerin bizleri bir anlıkta olsa durup düşündürtecek bir hikayesi var. | Open Subtitles | هذه قصة أخرى من رحلتنا "الرابانوي" سكان الجزر الشرقية لربما هذا يجب أن يمنحنا وقتاً للتفكير |
Rumi'nin başka bir hikayesi var üç kişi hakkında, bir Türk, bir Arap, üçüncüsünü unuttum, benim hatrıma, bir Malezyalı olsun. | TED | لدى جلال الدين الرومي قصة أخرى تدور حول ثلاثة رجال من أجناس مختلفة: تركي ، عربي ، عربي و .. نسيت الشخص الثالث و لكن أظن أنه "مالاي" |
Paylaşmak istediği bir hikayesi olan başka birisi var mı? | Open Subtitles | هل هناك شخص لديه قصة أخرى يريد مشاركتها مع البقية؟ ! |
Komik bir hikayesi var. | Open Subtitles | إنها قصة مضحكة في الحقيقة كانت مسرح جريمة |
- Çok komik bir hikayesi var. | Open Subtitles | ماذا تفعلان هنا؟ إنها قصة مضحكة |
Aslında ilginç bir hikayesi var. | Open Subtitles | فى الواقع إنها قصة ساحرة |
Yazar olmak için tıp fakültesini nasıl bıraktığımın üzücü bir hikayesi var. | Open Subtitles | فلنى,هناك قصة حزينى عن كيفية فشلى فى كلية الطب وبدأى لإمتهان الكتابة |
Sanırım bunun bir hikayesi vardır. | Open Subtitles | أعتقد أن من المحتمل أن يكون هناك قصة وراء هذا |
bir hikayesi olduğuna inanıyorum ama bir hayaletin insanı yaralayabileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنه كانت هناك قصة ولكني لا أعتقد بأن هناك شبح يمكنه في الواقع أن يؤذي شخصاً ما |
Sağlam bir hikâyesi var. | Open Subtitles | و لديه قصة غريبة |
Şüphesiz ki hiç bir adamın böyle maceralı bir hikayesi olmamıştır. | Open Subtitles | بالتأكيد لم يحظى بوجبة حكاية مليئة بالمغامرات |