| CA: Bravo Daniel, Dünyayı daha değişik görebilmemiz için inanılmaz bir iş çıkardın. | TED | كريس أندرسون: دانيال، لقد قمت بعمل رائع في مساعدتناعلى رؤية العالم بطريقة مختلفة. |
| Harika bir iş çıkardın, bunun için sana müteşekkiriz Kyle. | Open Subtitles | الآن، لقد قمت بعمل هائل لكن سأتولى الأمر من عندي |
| Harika bir iş çıkardın ve bu siciline yansıyacak. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل مذهل وسوف ينعكس ذلك في سجلك |
| Araba bulmakta harika bir iş çıkardın. | Open Subtitles | وسأحميكِ.لقد قمتِ بعمل طيب بعثوركِ على السياره |
| Sağ salim döndüğüne sevindim. Harika bir iş çıkardın. | Open Subtitles | سعيدةٌ، لعودتَكِ سالمةً لقد قمتِ بعملٍ ممتاز |
| Sen iyi bir iş çıkardın. Ve sen tavırlarına dikkat et küçük hanım. Seni bu kadar erken beklemiyordum. | Open Subtitles | لقد قمتي بعمل رائع وانتِ في مشكلةً يا آنسه لم اتوقع منكِ العوده مبكراً |
| Ve anlattın. Rosie, harika bir iş çıkardın. | Open Subtitles | وفعلت ذلك في الحقيقة، روزي، أنت قمت بعمل عظيم |
| Daniel, bu dergiyi yönetmek konusunda harika bir iş çıkardın. Bu yarışı kazanabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | دانيل,لقد قمت بعمل عظيم لهذه المجلة في الستة أشهر الماضيـة |
| Shanghai'da çok iyi bir iş çıkardın gurur duydum oğlum | Open Subtitles | "تشينج كو" قمت بعمل جيد في "شنغهاي"، أنا مسرور جداً |
| Çip çalarak benim için güzel bir iş çıkardın, Prince. | Open Subtitles | انت قمت بعمل رائع من أجلي يا أمير وسرقت هذه القطعة |
| Pekâlâ, normalde böyle şeyler söylemem ama çok iyi bir iş çıkardın. | Open Subtitles | حسناً,أنا عادة لا أقول أشياء مثل هذه لكن.. لقد قمت بعمل جيد هناك |
| Tam gelişmiş bir haber kaynağı oluşturarak harika bir iş çıkardın ama bir sürü medya seçeneği varken, uzun süreçte seni ayrı tutacak olan nedir? | Open Subtitles | لقد قمت بعمل رائع ببناء مصدر متكامل للأخبار ولكن مع وجود خيارات اعلامية اخرى |
| Çok iyi bir iş çıkardın. | Open Subtitles | قمت بعمل جيد أتمنى لو إتصلت بي فقط وأخبرتني هذا |
| Bugün muhteşem bir iş çıkardın, Seni bugün ki servisinden ötürü 100$ ile ödüllendirmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل عظيم اليوم وأنا أريد أن أكافئك على خدمتك الممتازة بـ 100دولار |
| Sid? Bunu söyleyeceğimi sanmazdım ama düğünde harika bir iş çıkardın. | Open Subtitles | لم أفكر أبدا أن أقول هذا، ولكنك قمت بعمل جيد في الزواج. |
| Orada iyi bir iş çıkardın. Ortalık mahvolabilirdi. | Open Subtitles | قمتِ بعمل حسنٌ هُناك مما يتولد عن ذلك فوضى عارمة |
| Harika bir iş çıkardın. Böyle devam et. | Open Subtitles | -لقد قمتِ بعمل رائع ، استمر بهذا |
| Bugün FBI ve Tyler ile mükemmel bir iş çıkardın. | Open Subtitles | قمتِ بعملٍ ممتاز اليوم. مع المباحث الفيديرالية و مع (تايلر) |
| Seni onunla ilgilen diye işe aldım. Ve çoğu zaman mükemmel bir iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد عينتكِ كي تعتنين بها، وبالطبع لقد قمتي بعمل مُمتاز. |
| Çok iyi. Bugün çok iyi bir iş çıkardın. | Open Subtitles | جيد جدا لقد ابليت حسنا اليوم |
| Çok iyi bir iş çıkardın, seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | لقد فعلت عملا جيدا انا فخور بك |
| Orada müthiş bir iş çıkardın. | Open Subtitles | يا له من عمل الذي قمت به هناك، جوي. |
| "dünyayı yaratırken bence harika bir iş çıkardın. | Open Subtitles | "أعتقد انك أنجزت عملاً رائع في العالم." |
| Herşey için teşekkürler rahip. İyi bir iş çıkardın. | Open Subtitles | شكرا لك، أيها الأبّ، لقد أديت عملاً رائع |