bir kısmını erzak hesabıma gönder. Gerisine de sonra bakarız. | Open Subtitles | ضع جزءاً من نصيبي في حسابي ماتبقى سنرى فيما بعد |
bir kısmını erzak hesabıma gönder. Gerisine de sonra bakarız. | Open Subtitles | ضع جزءاً من نصيبي في حسابي ماتبقى سنرى فيما بعد |
Ardından E=mc² formülüne göre çok büyük bir enerjinin bir kısmını salıverebilirdi. | Open Subtitles | وعندما تنشطر، فقد تحرّر بعضاً من مخزونها الكبير من الطاقة، طبقاً للمعادلة. |
Kadın: Buradaki çekimlerden bir kısmını bütün ülkede yayınlanacak reklamlarımızda kullanmayı planlıyoruz. | TED | المراة: نامل ان نستعمل جزء من هذا في اعلان تجاري محلي، صحيح |
Belki bir şeyi yanlış duydun ya da konuşmamızın sadece bir kısmını duydun ve-ve yanlış anladın. | Open Subtitles | لعلّكِ فهمتِ شيئاً على نحو خاطيء أو سمعتِ جزءً من المُحادثة فحسب و أساءتِ فهم الأمر |
İçeri soktuğun o profiteroller de dikkatinin bir kısmını çalıyor bence. | Open Subtitles | أظن أن كيس كرات الكريمة يأخد جزءاً من انتباهك على الأقل. |
Los Angeles işinden alacağın paranın bir kısmını, senin için işletmemi ister misin? | Open Subtitles | أتريدني أن أخصّص جزءاً من حصّتك لتستثمر فيها؟ |
En azından kaçakçılara ödenenin bir kısmını geri alıyoruz. | Open Subtitles | وستكون على الأقل جزءاً من السداد لما دفعوه للمهربين |
Burada en güzellerinden bir kısmını görebilirsiniz, ders kitaplarında yer alanları. | TED | هنا، أريكم بعضاً من أجملها، من إصدارات الكتب المدرسية. |
Biz de bu kolonların bir kısmını veya hepsini hayatımıza uyarlayarak hayatımıza anlam katabiliriz. | TED | ويمكننا جميعاُ أن نصنع لنا حياةً ذات مغزىً بأن نبني بعضاً من أو كل تلك الركائز في حياتنا. |
Bu gece yatağına gittiğinizde... yeni alışkanlıklarınızın bir kısmını göreceksiniz. | Open Subtitles | الليلة، حين تذهبن إلى مخادِعِكُنّ .. ستجدن بعضاً من عاداتكُنّ الجديدة. |
Çıplak gözle gece gökyüzüne baktığımızda cisimlerin bir kısmını görürüz yalnızca. | Open Subtitles | ما يمكننا أن نراه بأعيننا فى المساء مجرد جزء من الصورة |
Böbreklerinden birini ve bağırsağının bir kısmını almak zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان علينا أن نستأصل احدى كليتيه و جزء من أمعائه |
Ne zaman hayatımın bir kısmını elime alsam diğer kısmı elimden gidiyor. | Open Subtitles | في كل مرة أشعر بأنني أمسكتُ زمام أمور جزءً من حياتي جزءٌ آخر يقع |
Yeni fotoğraf yerleştirmek için plâstik kaplamayı keserken mührün bir kısmını götürmüşler. | Open Subtitles | كانوا يقومون بقطع الطلاء لإدراج الصورة الجديدة يمكن أن يسحب بعض منه ليختمه |
Siz de bunun sonucunda, kendi kendinize karar verip... borcun bir kısmını tahsil ettiniz. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك، أخذت على عاتقك أن تحصّل بعضا من دينك |
Neden bana Cole'u öldürecek iksirin bir kısmını sakladığını söylemedin? | Open Subtitles | الذي لَمْ تُخبرْني أبقيتَ البعض مِنْ الجرعةِ لقَتْل كول مَع؟ |
Paranın bir kısmını kaparo olarak verirsek herkes biraz yardım eder ben de haftada birkaç gün yeniden çalışabilirim. | Open Subtitles | إن إستعملنا جزءا من المبلغ كي ندفع المقدم وكل شخص يساهم فيه يمكنني العودة للعمل بضعة أيام في الأسبوع |
Atmosfer ve içindeki moleküller bu ısının bir kısmını emiyor ve geri gönderiyor. | TED | يمتص الغلاف الجوي والجزيئات بداخله جزءًا من الحرارة ويعيد بعثها. |
Sadık okuyucularından bir kısmını amacımız uğruna bize ödünç verebilirsin. | Open Subtitles | ربّما قد تجعل بعض من قرّائك المخلصين أن ينضمّوا للقضية. |
Ve fikir, hayatımızda öğrendiğimiz en önemli şeylerden bir kısmını, doğmadan önce henüz rahimdeyken öğrendiğimizdir. | TED | وهو أن البعض من أهمّ ما نتعلّمه يحدث قبل أن نولد، بينما لا نزال في الرحم. |
Bilimadamlarımız çok önceden, Eskiler'in bilgi kütüphanesinin bir kısmını inceleyebilmişler ve çok şey öğrenmişlerdi. | Open Subtitles | علماؤنا منذ فترة طويلة أستخرجوا أجزاء من المكتبة القديمة من المعرفة وإستفادوا كثيراً منها لقد درسنا هذا لطالما أتذكره |
Karaciğerinin büyük bir kısmını feda etmem gerekecek ama yenilenmesine yetecek kadarını bırakacağım. | Open Subtitles | أتعلمين ؟ سوف أضحي بجزء كبير من الكبد لكننا سنترك ما يكفي للتوليد |
Podyuma çıkıp konuşmasının bir kısmını bitirene kadar beklemek zorundalar. | Open Subtitles | سينتظروا حتي يعتلي الرئيس المنصه و يقرا قليلا من خطبته |
Sadece ufak tefek parçalar buluyorduk ama ben iskeletin bir kısmını bulacağımızı umuyordum. | TED | فقد عثرنا فقط على أجزاء وقطع وكنت على أمل أن أعثر على جزء من هيكله العظمي في مرحلة ما. |