Tam aksiyon adamı, ama altın gibi bir kalbi var. | Open Subtitles | هو رجل الأفعال وليس الأقول لكن لديه قلب من ذهب |
Yüzme havuzları gibi yüzme havuzları var, Esnek saatleri var, sosyal bir kalbi, ortak alanları var, sizin de doğa ile bağınız var. | TED | إن لديها مرافق مثل حمام السباحة، كما لديها مرونة الوقت، لديها قلب اجتماعي، مساحة، لديك اتصال مع الطبيعة. |
Ama sertliğin altında, altın gibi bir kalbi var, Snowden. | Open Subtitles | لكنه فى داخله رجل جليدى هنالك ينبض قلبا من الصخر |
Ölümün seni sevip salıverecek bir kalbi olduğunu neden düşünesin? | Open Subtitles | وهل تعتقدي ان الموت له قلب لكي يحبك ويتركك ؟ |
Gerçekten iyi bir kalbi var. O kimseye zarar veremez. | Open Subtitles | يتمتع بقلب عطوف حقاً ولم يكن ليؤذى أحد قطّ |
Ben sana onun altın veya gümüş gibi bir kalbi olduğunu sorduğumuzu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أذكر يسأل عما إذا كان لديه قلب من الذهب أو الفضة. |
Kocanızın iyi bir kalbi var Lois ama Yahudilik hakkında yanlış bilgiye sahip. | Open Subtitles | زوجك لديه قلب نقي لكن نظرته لليهودية مضللة |
Fakat bu kedi bana midesinden çok daha büyük bir kalbi olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | لكن هذه القطّة، ماذا تعني لي بدون شكّ لديه قلب كبير كمعدته نخب أليكس |
O her zaman başkalarına yardım, iyi bir kalbi vardı. | Open Subtitles | . كان لديها قلب جيد ، دائماً تساعد الآخرين |
Biyonik bir kalbi yoksa başka ne var? | Open Subtitles | لا تنفع إلا إن كان لديها قلب صناعي غيره؟ |
Harika bir kalbi, tarzı ve zarafeti var sinirlendiğinde bile. | Open Subtitles | لديها قلب رائع, ستايل , و نعمه... حتى وهي معصبه. |
Kalbi nerede bilmiyorum. bir kalbi var mı onu da bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم أين يوجد قلبه لا أعلم إذا كان يملك قلبا |
Sen çirkin bir kalbi olan kötü bir insansın... ve senin hakkımızda ne düşündüğün hiç umurumuzda değil. | Open Subtitles | وتحملين قلبا سيء، ونحن لا نهتم أبدا برأيك بنا |
- Söylemişti zayıf bir kalbi olduğunu. - Biri elinde tavayla üzerine yürüse... | Open Subtitles | لقد قالت بنفسها, انها تمتلك قلب ضعيف اعتقد انك تمتلكين قلبا ضعيفا |
Ölümün seni sevip salıverecek bir kalbi olduğunu neden düşünesin? | Open Subtitles | وهل تعتقدي ان الموت له قلب لكي يحبك ويتركك ؟ |
Bir şeyi kafasına taktı mı gerçekten pislik olabilir ama tüm bunlara rağmen iyi bir kalbi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة عندما يضع اي شئ في تفكيره .. لاكن مع كل هذا استطيع القول بأن له قلب طيب |
Siz asla sebze olamazsınız çünkü bir enginarın bile bir kalbi vardır. | Open Subtitles | فعلى الأقل فأنت لن تكون مثل الفتى بائع الخضار لانه حتى الخرشوف له قلب |
Ülkesini, zayıf bir kalbi göğüsden söker gibi parçalayacağım. | Open Subtitles | سوف أمزّق أرضه إلى أشلاء كما أفعل بقلب ضعيف يسكن صدر جبان |
Bu çok can sıkıcı çünkü aslında temiz bir kalbi var. | Open Subtitles | إنه لأمر مزعج. لأنه يملك قلب طيب. |
Sonra dehşet bir kalbi olan birini buldular. | Open Subtitles | ولكنهم كانوا كثيرين لكن ليسوا بتلك القوة وهناك رجل لديه قلب قوي جدآ |
Aslında, bu küçük yaşına rağmen böyle büyük bir kalbi olmasına şaşırıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا متعجب كم هو صغير لأن لديه قلباً كبيراً |
Başkan Brown ın bir kalbi olduğuna inanıyorum.... o olmadığına inandığımı düşünmesine rağmen.. | Open Subtitles | أؤمن أن الحاكم (براون) عنده قلب رغم أنه يظن أنني لا أملك قلباً |
The Sun, "Kraliyet Ailesinin de bir kalbi olduğunu gösterin" diyor. | Open Subtitles | "أثبت أن ثمة مشاعر في العائلة المالكة"، صحيفة "ذا صان" |
Böylece Dreiberg'ün önü mü açıldı? Manhattan'ın kırılabilecek bir kalbi mi var? | Open Subtitles | ألدى (مانهاتن) أصلاً قلب ينفطر؟ |