"bir sakıncası" - Traduction Turc en Arabe

    • ضرر من
        
    • مانع في
        
    • تمانع أن
        
    • تمانع بأن
        
    • تمانع في
        
    • تمانع لو
        
    • تمانعين أن
        
    • هذا يناسبك
        
    • مانع إذا
        
    • أدخلتُ نفسي
        
    • أتمانع إذا ذهبت
        
    • تمانع فى
        
    • تمانعي إذا
        
    • تَتدبّرُ إذا
        
    • تُمانعين فى
        
    - Bunu söylememin bir sakıncası yok sanırım. Rachel 'la Ross 'un bebekleri olacak. - Ne? Open Subtitles لا ضرر من إخبارك الأن رايتشل و روس سوف ينجبا طفل
    Ne hakkında konuştuğunuzu Söylemenin bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل لديك مانع في إخباري بما كنتم تتحدثون عنه ؟
    Beyler, bana ne yaptığınızı söylemenizin bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانع أن تخبرني ما الذي تفعلونه يا سادة
    Güzel, o zaman bu anı yakalamamın bir sakıncası yoktur. Open Subtitles جيد إذا أنت لا تمانع بأن أصور هذه اللحظة للأجيال القادمة
    Uh, dinle, burası aslında benim yetki alanım değil, fakat ortalıkta dolaşmamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles إنه ليس من اختصاصي لكن هل تمانع في خطف نظرة ؟
    Resmi açıp Dedektif Bell'e göstermemin bir sakıncası var mı? Open Subtitles منذ يومين. هل تمانع لو استخرجتها كيّ اُري المحقق بيل؟
    Yanımda misafilerim var, umarım derse katıImalarının bir sakıncası yoktur. Open Subtitles لدي بعض الزوار هنا معي وأعتقد أنِك لا تمانعين أن يحضروا مع الصف
    Muhtemelen ama konuşmanın bir sakıncası yok, değil mi? Open Subtitles ‏‏على الأرجح، ‏ولكن لا ضرر من التحدث عنه، صحيح؟
    Sormanın bir sakıncası yok. Open Subtitles لا ضرر من السؤال
    Etrafa bakmamızın bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل لديك مانع في أن نلقي نظرة هنا؟
    Etrafa bakmamızın bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل لديك مانع في أن نلقي نظرة هنا؟
    Af edersin dostum, silahı bırakmanın bir sakıncası var mı? Open Subtitles المعذرة يا صاحبي, هل تمانع أن ترمي سلاحك وتستدير؟
    Güzel, o zaman bu anı yakalamamın bir sakıncası yoktur. Open Subtitles جيد إذا أنت لا تمانع بأن أصور هذه اللحظة للأجيال القادمة
    Başka bir şey daha yoksa gitmemin bir sakıncası yoktur umarım! Open Subtitles إذا لم يكن هناك أي شيء آخر، ي 'الل لا تمانع في أن ترك، أليس كذلك؟
    Aslında, senin işyerine doğru gidiyordum. Birliktre yürümemin bir sakıncası var mı? Open Subtitles فى الحقيقة, انا كنت فى طريقى لمكتبك هل تمانع لو اصطحبتك اثناء السير ؟
    Listeye göz atmamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانعين أن ألقي نظرة على هذه القائمة ؟
    Bu şekilde silahı tespit edebiliriz. Tabii senin için bir sakıncası yoksa. Open Subtitles لنرى إذا كنا نستطيع تحديد السلاح إذا كان هذا يناسبك
    Sadece seni rahatlatmak istiyorum, Charlie. Sana Charlie dememin bir sakıncası var mı? Open Subtitles لذلك أنا فقط أريدك أن تريحي عقلك ياتشارلي ألديك مانع إذا دعوتك تشارلي؟
    Televizyon izlememin bir sakıncası var mı? Open Subtitles أتمانع إذا ذهبت لمشاهدة التلفاز
    Şu ısrarcı tiplerden biri değilim. Ama tekrar aramamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles لست من هؤلاء الذين يضغطون كثيراً و لكن هل تمانع فى الإتصال بك مرة أخرى ؟
    Aslına bakarsak, yumurtalarımı değil de bıçakla eve girmeni konuşmamızın bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانعي إذا تحدثنا عن اقتحامك المنزل باستخدام سكينة؟ و ليس عن بيضي؟
    Biraz burada kalmamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles تَتدبّرُ إذا أنا فقط تَدلّى هنا لقليلاً؟
    Bunu test etmemin bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تُمانعين فى أن أختبِر هذا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus