Aslında benim araştırmam da Riley'yi destekliyor. Dracula saklanacak bir tip değil. | Open Subtitles | في الحقيقة رأيي يدعم رأي رايلي دراكولا ليس من النوع الذي يختبئ |
Kendisi kötü haberleri pek iyi karşılayan bir tip değildir. | Open Subtitles | إنه ليس من النوع الذي يتقبل الأخبار السيئة بشكل بسيط. |
Adamdan bilgi almayı düşünüyorsan tam olarak ruhunu sana açacak bir tip değil. | Open Subtitles | إن كنتَ تتوقّع الحصول على معلوماتٍ من المريض فهو ليس من النوع المتعاون |
İhanet edecek bir tip olmadığını biliyorum ama her ihtimale karşı kendimi sigortalattım. | Open Subtitles | اعلم أنك لست من النوع الذي يخون لكن, لقدّ آمنت نفسي فى القضية |
Sonra her şeyi sattım ve taşındım, işte o zaman o mankafanın evlenilecek bir tip olmadığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | وبعد ذلك بعد ان بعت كل شئ و انتقلت هنا قرر الأحمق أنه ليس من النوع الذي يتزوج اووووه |
Seni Tokyo'yu hiç terk edemeyecek bir tip sanıyordum. | Open Subtitles | اتخذتِ خطوة كبيرة لم أتصورك من النوع القادر على الرحيل عن طوكيو |
Anneninkine, biliyorsun, o çiçekler çizecek bir tip değil... | Open Subtitles | سأذهب لأرى أمي، أنها ليست، من النوع الذي يرسم الورود |
Hiç de kıskanç bir tip değilimdir. | Open Subtitles | انت كذلك دوما انا لست من النوع الغيور اطلاقا |
Djura da asabi bir tip. Gel, seninle bir kahve içelim. | Open Subtitles | وجورا من النوع العصبي لنحتسي قدحاً من القهوة |
Şey, buralarda dolanan köylü bir tip var. | Open Subtitles | حسناً, هنالك ذلك من النوع المحلّي يتجول بالأرجاء |
Bize yalnızca bir salak bir kilolu ve orta yaşlı adam, ve bilimle ilgilenen inek bir tip veriliyor. | Open Subtitles | نحصل على شاب منطوي رجل سمين في متوسط العمر من النوع المنكب على العلم |
Bir Gangster, uyuşturucu satıcısı, bulaşmak istemeyeceğin bir tip... | Open Subtitles | رجل عصابات و تاجر مخدرات من النوع الذي لا تريده أن يلاحقك |
Sen paylaşacak bir tip değilsin. | Open Subtitles | أنت لست من النوع الذى يتشارك مع الاّخرين فى خاصته |
Annen, birazcık normal bir tip ve ufak dozlarda sorun olmaz. | Open Subtitles | أمك من النوع المسالم، ولا بأس بذلك في جرعات صغيرة |
Ama sen, kıskanç bir tip değilsin, değil mi? | Open Subtitles | ولكنك لست من النوع الذى يغير أليس كذلك ؟ |
Tabi ki, Eğer paranoyak bir tip olsam benim yüzümden olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | بالطبع لو كنت من النوع المذعور، لاعتقدت بأنَّ هدوئكِ بسببي |
Kıskanç bir tip olmadığını biliyorum fakat tenyama göre kardeşinle en az bir gece geçirmeliymişim. | Open Subtitles | أعرف بأنّك لست من النوع الغيور و لكنّ دودتي الشريطية تخبرني أنّه عليّ أن أقضي على الأقل ليلة واحدة مع أخيك |
Sadece akranlarının tasdik edeceği bir tip değilsin. | Open Subtitles | أنت لست من النوعية المعترف بها من قبل نظرائك |
Biraz idealist bir tip gibi gelmişti -- bilirsiniz biraz havalı bir tip. | Open Subtitles | جاء مصادفه من أحد الرجال الذين يتصفون بالمثالية. تَعْرفُ، قليلاً موقفِ؟ |