Bu bisikleti al, patlak yeri tamir edip geri getir, kendininkini alırsın. | Open Subtitles | خذ هذه الدراجة و اصلح ما فسد ثم أعيدها و خذ دراجتك |
Ne kötü düştüm. Bir de bisikleti görsen, yüzümden daha beter durumda. | Open Subtitles | يا لها من جولة لعينة,لحسن الحظ الدراجة تبدو بأفضل حال من وجهي. |
Hey, şoför, daha hızlı sürmen gerekiyor. bisikleti bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أنت, أيها السائق, عليك أن تسرع علينا أن نجد الدراجة |
Elektriği olmayan bir barakaları var, suları akmıyor, kol saati yok, bisikleti yok. | TED | لديهم كوخ لاتتوفر به الكهرباء، أو الماء الجاري، لا ساعة معصم، لا دراجة. |
Ama sonunda babam onu attı ve yerine bana bir erkek bisikleti getirdi. | Open Subtitles | لكن بعدئدٍ قام والدي برميها وأحضر لي بدلاً عنها دراجة هوائية خاصة بالأولاد. |
O bisikleti o kadar çok sürmek istedim ki, ama sonra birdenbire, | Open Subtitles | اردت ان اركب تلك الدراجه مره أخرى ..هذا ماحدث ، و بعدها |
Dağ bisikleti sürmek olsun, kitap okumak olsun ya da bir oyun oynamak olsun farketmez. | TED | لا يهم إن كان الأمر يتعلق بركوب الدراجة على الجبال، أو قراءة كتاب، أو لعب لعبة ما، |
Mikro krediler ona bisikleti verdi, biliyorsunuz | TED | القروض الصغيرة هي التي أعطتها تلك الدراجة. |
O yaz kendime bir yarış bisikleti aldım ve her gün işe bisikletle gittim. | TED | اشتريت دراجة سباق في ذلك الصيف، وكنت استخدم الدراجة كل يوم للذهاب للعمل. |
babam sana o bisikleti almamalıydı. nasıl başa çıkacağını bilmiyordun. | Open Subtitles | لم يكن على أبى ان يقدم لك الدراجة لم تستطع التعامل معها |
bisikleti yoldan çeksen iyi olur. Karanlıkta biri ona çarpabilir. | Open Subtitles | بني ، من الأفضل أن تبعد الدراجة من هنا من الممكن أن يمر عليها أحد في الظلام |
bisikleti almadan önce iki kere kalp krizi geçirdim. - Ondan sonra? | Open Subtitles | أُصبت بنوبتان قلبيتان قبل أن أشتري الدراجة |
Hayatında gördüğün en iyi bisikleti almamın seni sinirlendireceğini düşünememiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أن جلب أفضل دراجة لك سيجعلك غاضبة جدا |
Şimdi ise tek gereken bisikleti olan bir kişi ve akıllı bir telefon. | TED | الآن، كل ما نحتاجه هو شخص واحد على دراجة بهاتف ذكي. |
Seni onunla gezdiremem, çünkü bisikleti bile zor sürüyorum. Ama ne yapabiliriz bir bakalım.'' | TED | أنا لا يمكنني أن آخذك في جولة عليها لأنني بالكاد أستطيع قيادة دراجة هوائية، ولكن دعنا نرى ما يمكننا القيام به. |
Bu acıdan kurtulmamı sağlayana, o bisikleti veririm. | Open Subtitles | سوف اعطي الدراجه للشخص الذي يجعل هذا الالم يختفي |
Gelin, bilet alın ve bisikleti üzerinde fotoğraf çektirin. | Open Subtitles | تعال اشتري تذكرة واحصل على صورة مع دراجته |
Eğer bisikleti hemen getirmezlerse, hemen gidiyorum. | Open Subtitles | إذا هم لا يرجعون الدرّاجة أنا سأرحل الآن. |
Sana bir şey anlatayım... Ona, bu küçük bisikleti aldım, tamam mı? | Open Subtitles | دعني أخبركَ أمراً، اشتريتُ لها درّاجة صغيرة |
- Birkaç saniye önce bisikleti park ettiğimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما اتينا بالدراجة منذ بضع ثواني؟ |
Charles'ın önünde küçük bir sepeti olan bir bisikleti var. | Open Subtitles | تشارلز لديه دراجه هوائيه ولها سلة بالمقدمة |
Evet, bir çok ortak noktamız var. Açıkça ikimiz de bisikleti çok seviyoruz. | Open Subtitles | أجل، لدينا الكثير من الأمور المشتركة على ما يبدو، كلانا يحب الدراجات الهوائية |
Yoksa kadın bisikleti almakla mı meşguldünüz? | Open Subtitles | أو كنتِ مشغول تشترين دراجات نسائيه ؟ ماذا ؟ |
Ona ders vermeye karar verdim bisikleti çalındı sansın diye bisikleti ben aldım. | Open Subtitles | لذا، قرّرت تعليمه درساً و أدعه يظنّ أن درّاجته قد سرقت |
O bisikleti çaldığında ben de oradaydım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ هناك عندما سَرقَ تلك الدراجةِ. |
Ben'in ilk iki tekerlekli bisikleti. | Open Subtitles | نجاح باهر، والدراجة أول طفل بن الكبير في. |
Verandada duran kilitsiz bir çocuk bisikleti ve bir kaydırak görüyor ve düşünmeden biniyorlar. | TED | واكتشفوا دراجة طفل غير مُقفلة ودراجة على الرواق وبكل حماقة قفزوا عليها. |