"bok gibi" - Traduction Turc en Arabe

    • كالقذارة
        
    • مثل القذارة
        
    • كالحثالة
        
    • في حالة مزرية
        
    • بحالة مزرية
        
    • بحالة سيئة
        
    • بحقارة
        
    • مثل القرف
        
    • كالغائط
        
    • كالقمامة
        
    • مثل الفضلات
        
    • مثل البراز
        
    • تشبهين الحمقى
        
    • بحالٍ مزرية
        
    • إنها سيئة
        
    Ama bu, başkasının ona bok gibi davranmasını istiyorum demek değil. Open Subtitles لكن هذا لا يعني انني أريد أن يعامله اي شخص كالقذارة
    Bence Space Flakes'in tadı bok gibi. Open Subtitles أعتقد أن رقائق الفضاء مذاقها مثل القذارة
    Bu hippi mallar onlara bok gibi davrandığımız için alıyor zaten. Open Subtitles في حين ان عاشق الجاز يشتريها لنا مجاناً مقابل معاملتة كالحثالة
    Bunu yanlış anlama ama bok gibi görünüyorsun. Open Subtitles لا تأخذي هذا الطريق الخاطيء ولكنكِ تبدين في حالة مزرية
    Siktir, kadın, bok gibi görünüyorsun. Git temizlen. Open Subtitles تباً يا امرأة ، أنتِ تبدين بحالة مزرية لعينة اذهبي ونظفي نفسكِ
    Ve şu anda sayende kendimi bok gibi hissediyorum tamam mı? Open Subtitles و تجعلنى أشعر بحالة سيئة الأن ، حسناً؟
    Buraya gelirken, nereye gittiğinizi ona söylediniz mi? Demek istediğim... bok gibi hissediyorum. Open Subtitles عندما جئت الى هنا, هل أخبرتها بوجهتك؟ عجباً يا رجُل, اشعر بأني كالقذارة.
    Bütün gün orada oturup, 23 yıl önce kızartılmış tavuk gibi kokan bu bok gibi perişan hâldeki evinin yanından geçenlere surat asıp duruyorsun! Open Subtitles تجلسين هناك وتعبّسين على وجه كل من يمرّ بجانب بيتكِ الذي يبدو كالقذارة
    Bu ordu malı sigaraların sorunu, tadlarının bok gibi olması! Open Subtitles مشكلة هذه التموينات أن طعمها كالقذارة
    bok gibi görünüyorsun. Hastanede olmalısın, Frank. Open Subtitles أنتَ تبدو مثل القذارة, يجب أن تكون في المَشفي.
    Maaş çok kötü, bir artısı yok ve müşteriler bok gibi davranıyor. Open Subtitles الراتب سيء ولا يوجد منافع والزبائن يعاملوننا مثل القذارة
    Ikincisi de o cocuk, gercekten iyi bir insan ve ben butun hayati boyunca ona bok gibi davrandim. Open Subtitles ثانيًا، ذلك الرجل، حقًا شخص جيد... وانا عاملته مثل القذارة طوال حياته
    Kendimi bok gibi hissederek geliyorum, sadece onaylanmak istiyorum, ve sen bana çok negatif yaklasiyorsun. Open Subtitles أشعر بأنني كالحثالة ..بسبب ما شهدته و و أنت تعطيني شعوراً سلبياً
    Kendin dışında, yolunu tıkayan hiçbir şey yok. bok gibi görünüyorsun. Open Subtitles ليس هناك شئ في طريقك باستثناءك تبدو في حالة مزرية
    Özel yaşamın seni ilgilendirir. Ama bok gibi görünüyorsun. Open Subtitles أنت تعلمين أن حياتك الشخصية هي حياتك الشخصية و لكنك تبدين بحالة مزرية
    Bu sefer bok gibi görünmüyorsun. Open Subtitles أنت لا تبدو بحالة سيئة هذه المرة
    Çünkü "Peter'a bok gibi davranmak" olduğuna yemin edebilirim. Open Subtitles أكاد أن أقسم بأن الكعك المفضل لديه هو " عامل بيتر بحقارة "
    - Burada yaşamak bok gibi. - Az evvel küfür etme demedim mi ben sana? Open Subtitles المعيشة هنا مثل القرف ماذا قلت لك عن الشتائم للتو؟
    Yani otobüste giderken bok gibi kokmak gerektiğine dair bir kural mı var? Open Subtitles أقصد هل هو قانون أن تكون رائحتك كالغائط
    Ben bok gibi yola düşmüşken yukarıda oturmak hoşuna mı gidiyor? Open Subtitles أنت تستمتع بالجلوس هناك وأنا هنا كالقمامة بالطريق؟
    bok gibi görünüyorsun, doktoru görmelisin Open Subtitles تبدو مثل الفضلات يجب عليك أن ترى مساعد الطبيب
    Ama, bok gibi kokuyor. Open Subtitles رائحتها مثل البراز
    - bok gibi görünüyorsun. Open Subtitles و تشبهين الحمقى
    Vay anasını. bok gibi görünüyorsun. Open Subtitles بحق المسيح، تبدين بحالٍ مزرية.
    - Bir planım var. - Evet. bok gibi bir plan. Open Subtitles لدي خطة - حسناً، إنها سيئة -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus