Sahip olduğun bu kadar borçla muhtemelen seneye de gidemezsin. | Open Subtitles | حسنًا، وبمقدار الديون التي لديك ربما لا العام القادم أيضًا |
borçla ve bu yerin üzerindeki tahsilat zorunluluklarıyla, bir ay işler kötü giderse kendimizi sokakta buluruz. | Open Subtitles | مع تراكم الديون والفائدة المُرتفعة على هذا المكان سنكون في الشارع ما إذا مرّ علينا شهراً كهذا |
İnsanlar gidip dört yıl boyunca Homer'ı okuyorlar sonra da bir ton borçla ve iş umudu olmadan mezun oluyorsun. | Open Subtitles | الناس يذهبون ويدرسون هوميروس لمدة أربع سنوات وبعدها يتخرجون بطن من الديون وبدون إحتمالة لوظيفة |
Ben de o borçla,Gelecek Endüstrileri imparatorluğunu kurmayı başardım. | Open Subtitles | وأنا بنيت إمبراطورية صناعة المستقبل بأكملها من ذلك القرض الغير أناني |
O borçla dükkânı satın alıp buraya taşınmasaydık | Open Subtitles | لو لم نأخذ ذلك القرض ونشتري المتجر وننتقل إلى هنا |
Ve hala bu kadına borçlandığı borçla kıyaslandığında seninkiler hiçbir şey. | Open Subtitles | ومع ذلك لا شيء مقارن بالدين الذي تستحقه منك هذه المرأة |
borçla yaratılabilir, örneğimizi derinleştirdikçe daha net olarak anlayacağız. | Open Subtitles | توجد بالدين أوبالمسؤولية،سوف تصبحأكثر وضوحابإستمرارنافيهذاالتمرين. |
O kadar borçla çok zor. | Open Subtitles | بالكاد، مع كل ماعندي من الديون |
Kredi kartı çıkarmak iyidir ama kötü olabilecek bir yığın borçla da karşılaşabilirsin. | Open Subtitles | من الجيد الحصول على بطاقة ائتمان ولكن يمكن أن يصل الأمر إلى الديون والذي سيكون سيئًا- حسنًا، أي نوع من الديون |
Fort Knox'u borçla ölen biri olarak mı tanımladık şimdi. | Open Subtitles | (قمنا حقاً بتسمية (فورت نوكس بشخص مات في الديون |
- Tecrübelerime göre, bazen insalar borçla hediyeyi karıştırabiliyorlar, ya da tam tersi. | Open Subtitles | -من خلال خبرتي ، في بعض الأحيان من الممكن أن يسيء الناس فهم القرض على أنه هدية والعكس صحيح |
borçla alakalıydı. | Open Subtitles | -كانَ الأمر بشأن القرض ، و (كوني) كانت مُتأثرة . |
Sonra da şirketi, üzerine bindirdikleri borçla birlikte kelepir fiyatına satıyorlar. | Open Subtitles | ثم يبيعون الشركة المثقلة بالدين بسعر زهيد |