Bu zor ama intikam asla barış getirmez. | Open Subtitles | لكن علينا ان نتعلم ان نغفر هذا صعب ولكن الانتقام لن يحقق السلام |
Allah olduğunu düşünen biri için Bu zor. | Open Subtitles | هذا صعب خاصة عندما تشعر أنك الله المسيطر |
Biliyorum, Bu zor. Kendini hasta edemezsin. | Open Subtitles | ،أعرف أن هذا صعب لا يمكن أن تصيب نفسك بالمرض |
Bazen Bu zor oluyor ama hiçbir yere gittiğim yok. | Open Subtitles | أحياناً يكون هذا صعباً, ولكن أنا لست ذاهبة لأي مكان |
Bu çok zor. Kesinlikle Bu zor bir yol. | TED | إنه صعب في الواقع. وهو بالطبع الطريق الأصعب. |
biliyorum Bu zor, OK? biliyorum. ama bizim senin orda neler oldugunu anlatmana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا صعب , أنا أعلم هذا نحن بحاجة لأن تخبرينا مالذي يحصل هناك |
Yani Matt'le ayrıldınız, bu ağır, Bu zor. | Open Subtitles | إذن انتٍ ومات انفصلتم هذا صعب ، هذا شديد |
Bak, Bu zor biliyorum ama bu soruları sormak zorundayım. | Open Subtitles | أنظري .. أنا أعرف بأن هذا صعب و لكن ينبغي لنا أن نسأل هذه الأسئلة |
Bu zor çünkü cinsel hayatım hakkında konuşmaktan hoşlanmam. | Open Subtitles | هذا صعب لأني لا أحبّ التحدث عن حياتي الجنسية |
Ayna olmadan Bu zor olur değil mi? | Open Subtitles | هذا صعب بدون مرآه .. أليس كذلك؟ |
Tatlım, biliyorum Bu zor. | Open Subtitles | فيبي، عزيزتي، أعرف أنّ هذا صعب. |
Son üç yılda yaşadıklarını unut. Bu zor olmayacaktır. | Open Subtitles | أمحي أخر ثلاث سنوات من حياتكِ , لن يكون هذا صعباً |
Bu zor olur. Onlara Surrey'de iş bulmaya çalıştım. | Open Subtitles | سيكون هذا صعباً, حاولت أن أجد لهم عمل بمنزل في سيري |
O kadar heyecanlıyım ki, yani 1. ve 2. sınıflar kolaydı... ..ama sosyal bölümler, bölme Bu zor olacak. | Open Subtitles | أنا متوتر جداً الصف الأول والثاني كانا سهليّن لكن الدراسات الإجتماعية والقسمة سيكون هذا صعباً |
Bu zor çünkü, dalgayı özel bir guruba satacaksın, anladın mı? | Open Subtitles | إنه صعب لأنك ستبيعه لطائفة معينة من الناس، أتفهم؟ |
İyi dayanıyor. O çok güçlü. Ama Bu zor oluyor. | Open Subtitles | إنها متماسكة جيدا إنها قوية مع أن الأمر صعب |
Bak, biliyorum Bu zor bir durum. | Open Subtitles | متى وأين أستطيع وضع ذراعي على زوجتي. اسمع، أعلم أنه صعب. |
Biliyorum Bu zor olmalı... ama kendini bütün bu olanlardan duygusal olarak arındırmalısın. | Open Subtitles | اعرف ان هذا صعبا ولكن يجب ان تفصل نفسك عاطفيا من كل هذا |
Bak, Bu zor ama, hepimiz aynı kasabada yaşıyoruz ve er ya da geç birbirimizle konuşmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | انظر ، هذا أمر صعب المراس و لكنّنا جميعاً نعيش في نفس البلدة الصغيرة و سيتحدث كلانا لبعضنا البعض عاجلاً أم آجلاً |
Ama sen Bu zor işin altından kalk, o gün bayram olur. | Open Subtitles | لكنك إن ربحت كما سأراهن عليك فسيكون ذلك يوم سعدي |
Birini önemsediğinde Bu zor oluyor. Program yüklendi. | Open Subtitles | . أعتقد أن ذلك صعب عندما تهتمين حقاً بأمر شخصاً ما . البرنامج حُمِل |
Eğer kendine gelirse Bu zor olabilir. | Open Subtitles | لو عاد إليه وعيه، سيكون ذلك صعباً |
Tamam, Bu zor bir şey. Sana hak veriyorum. | Open Subtitles | حسنا ,هذا قاسي سأعطيك هذا |
Bu zor ama bunu yürütebilmemizi isterim. | Open Subtitles | وهذا صعب ، لكنني أحب أن أعمل معكِ |
Sert kış şartlarıyla mücadele vermekle meşguller daha çok ve Bu zor koşullara zekice yöntemlerle cevap veriyorlar. | Open Subtitles | هم مشغول جدا بالظروف الشتائية القاسية وهم يردّون على هذا التحدي في بعض الطرق المبدعة. |
Seçmen şapka Bu zor günlerde güçlü ve cesur olmamızı öğütledi. | Open Subtitles | قبعة التـّصنيف طلبت منـّا التـّحلي بالشجاعة والقـوّة في هذه الأوقات العصيبة. |
Bu zor! | Open Subtitles | الجزء القاسي من العمل |