dedin. Dolayısıyla, bugünün gazetecilerinin, denge konusundaki o tavsiyeye aldırmadıkları görüşünde misin? | TED | لذا، هل تشعرين أن الصحفيين اليوم لا يراعون هذه النصيحة بخصوص التوازن؟ |
bugünün diplomatik posta paketini bir fırsat bilip bunu sana gönderiyorum. | Open Subtitles | انا استغل الفرصة كى ارسل لك هذا فى حقيبة اليوم الدبلوماسية |
Dün gece yeteri kadar uyuyamadım hepsi bu. - bugünün işleri, lütfen? | Open Subtitles | فقط لم انم جيد الليلة الماضية, هل استطيع أخذ شغل اليوم, رجاء؟ |
Demin yönetmenle konuştum. Tamamdır, bugünün işi bitti. | Open Subtitles | تحدثت إلى المخرج انتهينا من التصوير لليوم |
Pekala, bence yarının adamı, bugünün gündemini öğrenmeli. | Open Subtitles | حسناً ،أعتقد أن رجل الغد يحتاج برنامج لليوم |
Bunda utanacak bir şey yok evlât. bugünün geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | ليس هناك خزي في ذلك عَرفتُ أن هذا اليومِ سيَأتي |
bugünün ve geleceğin Genovia kraliçelerini etkileyen bu kanunun kaldırılmasını teklif ediyorum. | Open Subtitles | أعلن تغيير قانون الزواج الخاص بملكات جنوفيا ، في الحاضر وفي المستقبل |
Bu da bugünün nükleer enerji seviyesi üzerine | TED | هذه زيادة أربع أضعاف فوق مستوى الطاقة النووية هذه الأيام |
Üniversitedeki bir dersle ilgili bir tartışma yapıyoruz. bugünün hayalini yıllardır kuruyordum! | Open Subtitles | نحن نتجادل حولة محاضرتنا الجامعية لقد حلمت بهذا اليوم منذ وقت طويل |
bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? | Open Subtitles | هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟ |
Belki de çok geç saatte olduysa bugünün gazetesinde yazmaz. | Open Subtitles | ربما كان الوقت متأخراً ولن نجد شيئاً في صحف اليوم |
Pekala, içeri girin, arkadaşlar. Hoşça vakit geçirin bugünün avına bakın. | Open Subtitles | حسناً، تعالوا ايها الشباب استمتعوا بوقتكم القى نظرة على صيد اليوم |
Senin için zor bir dönem olduğunu biliyorum ama bugünün tadını çıkartmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت أوقاتاً صعبة عليك لكنني أريدك أن تحاول الاستمتاع بهذا اليوم |
bugünün ziyaret günü olmadığını biliyorum, ama benim tek boş zamanım... | Open Subtitles | أعلم أنه ليس يوم الزيارة اليوم لكنه وقت الفراغ الوحيد لدي |
Ben Joey Tribbiani, ve işte bugünün en iyi hikayeleri. | Open Subtitles | أنا جوي تريبياني و هذه هي الأخبار الرئيسية لليوم |
Ben Joey Tribbiani, ve işte bugünün en iyi hikayeleri. | Open Subtitles | أنا جوي تريبياني و هذه هي الأخبار الرئيسية لليوم |
bugünün, başkanlığımın en parlak başarısı olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان المفترض لليوم أن يكون الإنجاز المُتوِِّج لرئاستى |
40 yıldır bugünün gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | إنتظرتُ مدى 40 سنةً لهذا اليومِ للمَجيء ،الآن إلى هُنا |
Açık olmak gerekirse, ben gazeteciyim, teknolojist değilim, ve yapmak istediğim kısaca bugünün ve geleceğin nasıl görüneceğine dair bir resim çizmek. | TED | الآن حتى نكون واضحين، أنا صحفي ولست تكنولوجيا، وبالتالي ما أود القيام به باختصار هو رسم صورة لما سيكون الحاضر والمستقبل عليه. |
bugünün ergenleri nadiren yalnız. | TED | حسناً المراهقون هذه الأيام نادراً ما يكونون وحيدين. |
bugünün duyguları, sensiz, geçmişteki duyguların ölü kabuğundan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | ... بدونك ... عواطفي الحاضرة ستصبح كالجلد الميت عواطف ماضية |
bugünün benim maaş günüm olması gerekiyordu biliyorsun. | Open Subtitles | كان يفترض باليوم أن يكون يوم الدفع، وأنت تعلم ذلك. |
bugünün gübre günü olduğunu bilseydim, alarmı daha erkene kurardım. | Open Subtitles | لو علمت انه يوم الاسمده لظبط المنبه باكراً |
Ama bugünün kabadayıları daha çok hasar yaratabiliyor. | Open Subtitles | يمكن أن يسبب مستبدوا هذا العصر أضراراً تفوق ما مضى |
Onların planı, gelecekteki savaşı kazanmak için bugünün sistemini bozup kontrolü ellerine almaktı. | Open Subtitles | خطتهم أن يفسدوا ويتحكموا بالحاضر كي يكسبوا المستقبل |
Saçma. bugünün Aron amcanın isim günü olduğunu gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | هراء ، أنت تعرف تماماً بأنه هذا يوم إبلاغ أسماء المشترين للعم آرون |
bugünün perspektifinden 60 yıl uzaktaydım. | Open Subtitles | من منظور وقتنا الحالي. لقد ابتعدت لمدة 60 سنة |