| Ne bulacağımızı bilmiyorum; ama o kutuların içinde ne olduğuna bakmak zorundayız. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا سنجد ببحثنا, ولكن يجب أن أرى مابداخل هذه الصناديق. |
| Doğuya doğru gidersek karides bulacağımızı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أننا لو إتجهنا للشرق سنجد بعض الجمبرى، إلى اليسار إتخذ اليسار |
| Kaluza ve Klein, eğer milyarlarca kez küçülebilseydik, uzayın her yerinde, çok küçük ve kıvrımlı bir boyut bulacağımızı belirtmişlerdir. | Open Subtitles | استطعنا أن ننكمش ملايين المرات, سنجد بُعد واحد إضافى مُلتف صغير جداً موجود فى كل نقطة فى الفضاء. |
| İnsanlar bize Münir'i bulacağımızı söylüyordu. Ama asla bulamadık. | Open Subtitles | وكان الجميع يطمئنوننا بأننا سنجده ولكننا لم نجده أبدا |
| - Daha değil, ama burada bulacağımızı sanmıyorum, operasyon odasına geri dönelim, birbirimize destek olalım, hayatta kalmanın bir yolunu bulalım. | Open Subtitles | ولكن أشك في أننا سوف سنجده سنعود إلى غرفة العمليات سنتكاتف معا ونجد طريقة لنربح |
| Türler arası yaratığı birlikte bulacağımızı söylemişti. | Open Subtitles | قال أننا سنعثر علي الكائن متحور الأنواع معاً لا أبه للصفقة التي عرضها عليكَ |
| Karadul olsun, olmasın galiba o kadını nasıl bulacağımızı buldum. | Open Subtitles | حسناً، أرملة سوداء أم لا، أعتقد أنّي أعرف كيف سنجدها. |
| Çocuklar, kurdu ya da artık neyse... Nasıl bulacağımızı biliyor musunuz? | Open Subtitles | اذا،يارفاق هل حقا تعرفون كيف نعثر على الذئب ام ماذا ؟ |
| Bayan Doyle'un kamarasında bulacağımızı hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أشك اننا سنجد شيئا فى كابينة السيدة دويل |
| Gördüğüm şu ki; idamdan önce,suçlu olmadığına dair kanıt bulacağımızı umarsak,sadece daireler içinde koşturup durmuş olacağız--- yapmadığına dair kanıt. | Open Subtitles | فمن وجهة نظري نحن ندور حول أنفسنا إن ظننا أننا سنجد دليل لتأجيل الحكم قبل تنفيذ الإعدام دليل على أنه لم يرتكب الجريمة |
| Buradan gidince güvenli bir yer bulacağımızı söylebilseydim keşke. | Open Subtitles | اتمنى ان يكون بمقدورى اخباركم اننا سنجد ميناء امن بعد مغادرتنا هنا |
| Zaman bulacağımızı düşünerek erteledik durduk, ve--ve şimdi zaman bulacağız. | Open Subtitles | , أجلنا الامر لأننا ظننا أن امامنا وقت . . و الآن سنجد وقت |
| Cesedini bulacağımızı biliyordu. Daha derin araştıracağımızı biliyordu. | Open Subtitles | كانت تعرف بأننا سنجد جثتها و سنقوم ببحث أعمق |
| Eninde sonunda bir yol bulacağımızı biliyorum | Open Subtitles | حسنا من الجيد معرفة هذا التقدير لديك جياد للعرض ولديك جياد للعمل وأنا متأكد أننا سنجد طريقة لنمضي بها |
| Her yere girebilir. Sadece onu nasıl bulacağımızı bilmiyorum. | Open Subtitles | يمكنه الوصول إلى أي مكان لكن لا أعلم أين سنجده |
| Yani katilin kurbanı orada bıraktığını ve bizim onu bulacağımızı bildiğini, söylüyorsun. | Open Subtitles | اذن الذي تقوله بانه ترك هناك, مع عمله بأننا سنجده. |
| Gideceğimiz yerlerde ne bulacağımızı bile bilmiyoruz.... ...ve attığımız her adımı anlık kararlar vererek atmak zorundayız. | Open Subtitles | . و نحن لا نعلم عما سنجده بأي مكان نذهب إليه . و ايضاً علينا الإرتجال يومياً خُطوة بخُطوة |
| Ben yaşadığım sürece başka kral bulacağımızı sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أعتقد أننا سنعثر على ملك جديد في حياتي كلّها |
| Onu bulacağımızı biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف اننا سنجدها هناك شىء واحد متاكد منة |
| Nehri tarayacağız, ama bu akıntıyla cesedi bulacağımızı pek sanmıyorum. | Open Subtitles | سنقوم بمسح النهر, ولكن مع تيار المياه الحالية قد لا نعثر على الجثة |
| Beraber beni normale döndürmenin bir yolunu bulacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أننا سوية يمكننا إيجاد طريقةً لجعلي طبيعية |
| Şimdi bulacağımızı nerden çıkardın? | Open Subtitles | وما الذي يجعلك تظنين بأننا قد نجده الآن؟ |
| Kadim Parşömenler, sizi bugün bu kasabada bulacağımızı söylüyordu ve işte buradasınız. | Open Subtitles | اللـّفيفة المُقدسة ، أخبرتنا أننا سنجدكِ فى هذهِ المقاطعة اليوم ، و ها أنتِ. |
| Sam, babamı bulacağımızı biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | سام أنت تعلم أننا سوف نجد والدنا أليس كذلك؟ |
| bulacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | -أعلم أننا سنفعل |
| Tüm bunlar iyi güzel de, ama onun şu anda bulunabileceği yerler hakkında... daha işe yarar bir bağlantıya ihtiyacımız var... ve onu nerede bulacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | هذا حسنآ وجيد لكن نتطلّب صلة أكثر للعملية أين مكان وجودة بالحاضر |
| Tüm istediğimiz O'nu nerede bulacağımızı bilmek. | Open Subtitles | كل ما نريد معرفته هو أين يمكننا إيجاده |
| Onları nasıl bulacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف سنجدهم. |
| Çünkü deliği ve çakmağı bulacağımızı biliyorlardı. | Open Subtitles | لأنّه علِم بأننا سنجِد مكانه أسفل المنزل وفيه الولّاعة. |