Bizi bulsa bile aracıyla bizi takip edemeyecek. | Open Subtitles | لن يستطيع اللحاق بنا بالسيارة حتى لو عثر علينا. |
Kutuyu bulsa bile anahtar olmadan çalıştıramaz. | Open Subtitles | لو عثر على الصندوق ، فالمفتاح هو كل ما يقف في طريقه |
Hotch Jane'i bir an önce bulsa iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل لهوتش ان يجد جاين وبسرعة |
Eric trafik kameralarında bir şey bulsa da şu işi bir aydınlatsa. | Open Subtitles | أأمَلُ ان يجد "ايريك" أي كاميرا طرق او شئ ما هنا لنعطي بعض الوضوح لهذا الأمر. |
- Biri bulsa ve "Biz bulduk." dese inanacağım "Bütün bunlar oldu." diye. | Open Subtitles | إن وجد أحدهم هذه القناني، وقال "وجدناهم" فحينئذٍ سأصدّق أنّ كلّ هذا قد حدث حقاً |
Yani, karısını bulsa bile ne olacak ki? | Open Subtitles | أعني حتّى إن وجد زوجته، فماذا عندئذٍ؟ |
Tomardaki bilgi yokluğunda da, Gözyaşı Taşı'nı bulsa bile çatlağı kapatmak için kullanamayacak. | Open Subtitles | و من دون علمه بمَ تحويه اللـّفيفة، و حتى لو عثر على "حجر الصدع." لن يتسنَ له إستخدامه لغلقّ الشقّ. |
Çünkü eğer birisi varlığımızın büyük bölümü boyunca keyfini sürdüğümüz o doğal yeteneği yeniden kurmak için bir yol bulsa, -- 1970'lere kadar tadını çıkardığımız gibi -- bunun sosyal ve fiziksel, ve politik, ve zihinsel yararları hayret verici olurdu. | TED | لانه ان استطاع احد ان يجد طريقة لاستعادة القدرة الطبيعية وان نستمتع بوجودنا الى اقصى حد التي بدأنا نفقده منذ عام 1970 وان نستفيد من المزايا الاجتماعية والفيزيائية والسياسية والعقلية التي يمكن ان تكون مبهرة |
Biri oğlumu bulsa iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل ان يجد شخص ما إبني |
Boşuna masraf yapma çünkü Ana'yı bulsa bile, geri sepetler. | Open Subtitles | لأنه إن وجد "آنا" ، فسوف تعيده إلى هنا |