"bunu söylediğim için" - Traduction Turc en Arabe

    • لقول هذا
        
    • لقول ذلك
        
    • لقولي ذلك
        
    • لقولي هذا
        
    • على هذا كلّما
        
    • أن أقول هذا
        
    • يغضبك كلامي
        
    • لقولى هذا
        
    • على ذلك ما
        
    • لإخبارك بهذا
        
    • لإخبارك هذا
        
    • لأني قلت ذلك
        
    Baba Bunu söylediğim için özür dilerim. Artık çok yaşlısın. Open Subtitles أبي أنا آسفة لقول هذا,و لكنّك رجل مُسٍنّ
    Bunu söylediğim için üzgünüm. Sen kaliteli bir parça değilsin, aptal! Open Subtitles انا اسف لقول هذا , و لكنك لا تملك مؤهلاتبرينستون,أيهاالأحمق.
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama, buraya ayak bastığımdan beri, sanki herkes beni kandırıyormuş... gibi içimde rahatsız edici bir his vardı. Open Subtitles .. أنا آسفة لقول ذلك .. ولكن لدي ذلك الشعور الحقير أن الجميع يعبث بي منذ أن وصلت هنا
    Bunu söylediğim için biraz aptal hissediyorum ama sadece bir anlığına India'nın işi için aday olduğumu düşündüm. Open Subtitles اشعر بسذاجه لقولي ذلك لكن لثانيه ظننت اني احد المتقدمين لوظيفة " انديا"
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama benim birşey yapmam için çok geç. Open Subtitles آسف لقولي هذا, لكن الوقت تأخر بالنسبه لي لأفعل أي شيء لأبنك
    Olay şu ki Bunu söylediğim için, istersen cezamı verebilirsin ama makâmın yükseldikçe daha beter görünüyorsun. Open Subtitles لكن النقطة هي، ويُمكنك قطع رأسي على هذا كلّما صعدت إلى أعلى، كلما بدوت بشكل أسوء
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama anneniz hala tehlike altında. Open Subtitles آسف لأن علي أن أقول هذا لكن الوالدة ما تزال في خطر كبير
    Bunu söylediğim için beni öldürebilirsin, ancak benim inandığım şey bu. Open Subtitles ولكن يجب السماح لنا بالوصول إليها أو عدم الوصول إليها بإرادة حرة يمكنك قتلي لقول هذا ولكن هذا ما أؤمن به..
    Bunu söylediğim için kusura bakma ama, Choi Yoon Pal, sana güveniyorum. Open Subtitles انا اسف لقول هذا ولكن، تشوي يون بال، انا اثق بك
    Şu an ki durumumuzda fikir bolluğu içinde olduğumuzu sanmıyorum ve Bunu söylediğim için beni bağışlayın ama bu fikir içimi rahatlattı. Open Subtitles لا أعتقد انه في حالتنا هذه نملك خيارات واعذرني لقول هذا
    Bunu söylediğim için üzgünüm, bebeğim ama durumu bu noktalara sen getirdin. Open Subtitles أسفة لقول هذا صغيرتي لكنكي نوعا ما جلبتي هذا لنفسك
    Bunu söylediğim için kusuruma bakmayın ama eşiniz düşük yapmış. Open Subtitles أنا آسفة لقول هذا ، لكن زوجتك فقدت حملها
    Bunu söylediğim için kendimden iğreniyorum ama Sally, feminizm bazında First Lady'i savunan bir kadın olduğunu ve bunları söylediğini duysa kanalı değiştirir. Open Subtitles لقد تقيأت في فمي قليلا لقول هذا لكن كلانا نعلم ان سمع جمهور سالي امرأة يدافع عن السيدة الأولى بناء علىنصرة المرأة ,
    Bunu söylediğim için bağışlayın ama bu ülke kızım gibi birine sahip olduğu için şanslı, öyle değil mi? Open Subtitles .. المعذرة لقول ذلك ولكن أعتقد أن الدولة محظوظة بها أليس كذلك ؟
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama oğlunun başına gelenlerin üzücü gerçeği, belki de umabileceğinin en iyisidir. Open Subtitles آسف لقول ذلك ولكن الحقيقة المؤلمة هي أن ما حدث لابنك ربما يكون الأفضل فيما تمنيته
    Pekala, Bunu söylediğim için beni öldürecek ama... o harika bir kadın ve harika bir polis. Open Subtitles حسنًا, ستقتلني لقول ذلك ولكن إنها رائعة كامرأة و كشرطية
    Bunu söylediğim için gerçekten üzgünüm. Open Subtitles اسفة جدا لقولي ذلك
    Bunu söylediğim için üzgünüm. Open Subtitles آسفة لقولي ذلك
    Tutkulu, beni destekliyor ve ilham veriyor. Bilmiyorum, dediğim gibi, Bunu söylediğim için kendimi salak gibi hissediyorum ama... Open Subtitles انها عاطفية وداعمة وملهمة اشعر بالغرابة لقولي هذا
    Tamam, Bunu söylediğim için beni öldürür ama kardeşim senden hoşlanıyor. Open Subtitles حسناً, هو قد يقتلني لقولي هذا ولكن أخي معجب بك
    Olay şu ki Bunu söylediğim için, istersen cezamı verebilirsin ama makâmın yükseldikçe daha beter görünüyorsun. Open Subtitles لكن النقطة هي، ويُمكنك قطع رأسي على هذا كلّما صعدت إلى أعلى، كلما بدوت بشكل أسوء
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama anneniz hala tehlike altında. Open Subtitles آسف لأن علي أن أقول هذا لكن الوالدة ما تزال في خطر كبير
    O... o Bunu söylediğim için beni affet, belki hiç de yeri değil. Open Subtitles معذرة لقولى هذا, فأنا حتى لا أملك الحق لقوله
    Bunu söylediğim için hayatım boyunca pişmanlık duyacağım. Open Subtitles و سأندم على ذلك ما حييت
    Bunu söylediğim için üzgünüm, efendim ama Portage Yolu, 4. mildeki mülkün gecikmiş olan üç yıllık bir vergisi bulunuyor bunu ne kadar kısa zamanda halledebilirsek o kadar iyi olur. Open Subtitles حسنٌ، أنا متأسفٌ لإخبارك بهذا الأمر ولكنّها متخلفة بدفع ضريبتها لسنوات 3 على ملكية تبعد 6 كيلومترات عن شارع بورتيج
    Bunu söylediğim için üzgünüm ama ormanda bir ceset bulundu. Open Subtitles أنا آسف لإخبارك هذا لكن تم إيجاد جثة في الغابة
    Hayır. Bunu söylediğim için üzgünüm. Open Subtitles كلا ، لا أعتقد و أعتذر لأني قلت ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus