| Buraya gelin, buraya gelin. bunu yapmasına müsaade edecek misiniz? | Open Subtitles | تعال هنا ، تعال هنا هل ستتركه يفعل هذا ؟ |
| Size ne dedim? Lütfen! Bana bunu yapmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | هذا ما أخبرتكم عنه أوه,أرجوكم,لاتدعوه يفعل هذا بى |
| - bunu yapmasına izin veremeyiz. - KatıIıyorum, efendim. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع ان ندعه يفعل هذا انت تعلم باني اوافقك يا سيدي |
| Hikayesine bağlı kalıyor. Eğer cinsel olarak birlikteyseler bunu yapmasına imkan yok. | Open Subtitles | إنّه متمسّك بروايته، مُحال أنْ يفعل ذلك لو أنّهما على علاقة جنسيّة. |
| Demek istediğim, birinin sana bunu yapmasına izin vermezsin, bunun alternatifi hiç bir şey görmemiş gibi davranmak olur. | Open Subtitles | أقصد, أنه لا يمكنكِ أن تتركي أحد يفعل ذلك لكِ و الخيار الآخر سيكون أن تتظاهري أنّكِ لم ترِ أي شيء |
| Jennifer, bunu yapmasına nasıl izin verdin? | Open Subtitles | جينيفر , كيف سمحت لة بفعل هذا ؟ |
| Bunu ona yapamam ve benim evimde olduğu sürece de bunu yapmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أسمح له بذلك ولن أسمح بفعل ذلك في هذا المنزل |
| Bayan! Köpeğinizin bunu yapmasına izin veremezsiniz! | Open Subtitles | سيدتي , لا يمكنك أن تدعي كلبك يفعل هذا هنا |
| Hayır, bunu yapmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا , لا يمكُنُك أن تسمح لهُ أن يفعل هذا. |
| Jason, bunu yapmasına izin vermek zorunda değilsin. | Open Subtitles | جايسون.. انت لست مضطرا لأن تتركة يفعل هذا بك |
| Henry, bunu yapmasına müsade edemezsin. | Open Subtitles | هنري, لا يمكنك أن تدعه يفعل هذا |
| Evet, sana bunu yapmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنكي أن تدعيه أن يفعل هذا بك |
| bunu yapmasına izin var mı? | Open Subtitles | إنتظر ، هل حقاً سستركه يفعل هذا ؟ |
| Nasıl olur da rahibin bir sözü bana bunu yapmasına neden olur? | Open Subtitles | كيف جعلته كلمه واحدة من الكاهن يفعل ذلك بي ؟ |
| Bir zencinin beyaz birine bunu yapmasına asla izin vermezler. | Open Subtitles | انهم لن يسمحوا ابدا لزنجى ان يفعل ذلك بزميل ابيض . |
| Ve bir aktörün bunu yapmasına izin veren başka bir yönetmen tanımıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي, لا أعلم أي مخرج آخر يسمح لممثل أن... أتعلمي, يفعل ذلك. أتعلمي؟ |
| Ona doğru bakıyorum. bunu yapmasına izin vermeyecektim. | Open Subtitles | وعندما أنظر إليه لم أكن سأدعه يفعل ذلك |
| Dwight'a ne yaptığını gördüm, ve Jesseye de bunu yapmasına izin vermicem. | Open Subtitles | لقد رأيت ما فعله بـ " دوايت " ولن أدعه " يفعل ذلك مع " جيسي |
| Eddie, sana bunu yapmasına izin veremezsin. Tanrı vergisi yeteneğin var. | Open Subtitles | لا تسمح لها بفعل هذا بك أنت موهوب |
| Hiç kimsenin çocuğuna artık bunu yapmasına izin vereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أعتقد أن أحداً ...سيسمح لأطفاله بفعل هذا |
| - Jake'le bana evi gezdirdi. - bunu yapmasına izin veremem. | Open Subtitles | واعطتنى جيك ,وقامت بتوصيلى الى المنزل وانا لم أسمح لها بفعل ذلك |
| Ama yalan söyledim. bunu yapmasına izin veremem. | Open Subtitles | لكنهذهِكانتكذبة، لا يُمكنني أنّ أسمح له بفعل ذلك. |
| Onun bana bunu yapmasına izin verirsen Mara'nın olabileceğinden çok daha kötü biri olursun. | Open Subtitles | . إن تركته يقوم بهذا لي ." ستكونين أكثر شكراً مما كانت عليه " مارا |
| bunu yapmasına izin veremeyiz. Kadınlarla çektirdiği resimlerine ne oldu? | Open Subtitles | لا يمكننا أن نسمح له بذلك ماذا عن صورته مع تلك الفتاة؟ |
| bunu yapmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لايمكنك السماح له بالقيام بذلك انه انتحار جماعي |