Onunla konuşmam gerek. Daha eve gelmedi. Ceketini çıkar ve oturma odasına gel. | Open Subtitles | لم تعد بعد، اخلع معطفك و تعال إلى حجرة المعيشة، سأعد لك شراباً |
Sonra senin şapkanı takar, Ceketini giyer, gerisini ben tırmanırım. Kimse anlamaz." | Open Subtitles | ثم أرتدى معطفك وقبعتك وأكمل الطريق لن يلاحظوا الفرق أبداً |
Melly sana yeni Ceketini yaparken, ben de uysun diye bunu yaptım. | Open Subtitles | بينما ميلاني كانت تحيك لك سترتك الجديدة كنتُ أنا أحيك هذا ليتلاتم معها |
Yeni bir gömliğim vardı. Senin Ceketini giyiyordum. | Open Subtitles | كنت أرتدي قميصاً جديداً، وكنت ألبس سترتك |
Ceketini çıkartırken de bunu hissettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنني شعرت بأنني أحببت ذلك عندما خلعت له سترته. |
Bir çamur birikintisi mi var, geçeyim diye hemen Ceketini önüme sererdi. | Open Subtitles | لم يكن هناك بركة الطين لم يضع معطفه عليها حتى أستطيع أن أعبرها |
Ve sana bu pembe yeni güzel yatak Ceketini getirdim. | Open Subtitles | واشتريت لك هذه السترة الزهرية الجميلة المخصصة للنوم |
Tamam, ben Sıvı Adam'ın Ceketini alıp bir şeyler bulmaya çalışayım. | Open Subtitles | حسناً سأخذ سترة الرجل السائل لأرى ما أستطيع إيجاده سأحرق هذا |
Yargıç tam da seni sorgulayacakken görünüşe göre Ceketini almak için buraya yukarıya çıktın. | Open Subtitles | حينما كان القاضى على وشك استجوابك صعدت إلى هنا على افتراض أنك ستحضرين معطفك |
Bak, şu eşarbını çıkaralım ve Ceketini giydirelim, insanları korkutmak istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | اسمعي، سأخبرك بشيء، انزعي قبعتك، وارتدي معطفك نحن لا نريد إخافة الناس، أليس كذلك؟ |
Ona hemen kan vermeliyiz. Ceketini çıkart. | Open Subtitles | لا يوجد وقت لنضيعه، يجب أن ننقل دم لها حالاً أخلع معطفك |
Üşüseydim ben de alırdım Ceketini. | Open Subtitles | حسناً حسناً أعتقد أنى أن كنت متجمداً كنت سأخذ معطفك أيضاً |
Yeni bir gömliğim vardı. Senin Ceketini giyiyordum. | Open Subtitles | كنت أرتدي قميصاً جديداً، وكنت ألبس سترتك |
Küçük bayanın bu kadar çabuk dalması ve senin ayakkabılarını ve Ceketini çıkartacak zaman bulman. | Open Subtitles | تنزلق الشابّة فجأة . . وكان لديك الوقت لخلع سترتك وحذاءك |
O da Ceketini kayaların altında bırakıverdi. | Open Subtitles | و هي ببساطة تركت سترتك محشورة تحت بعض الصخور؟ |
Ben, göbeği çok büyük olduğu için Ceketini açık tutması gereken bir aptal bulmayı beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع مغازلة سمجة من شخص يبقى سترته مفتوحة لأن قضيبه أصبح عجوزاً للغاية |
paltocu kız, şu adamın Ceketini de kontrol et! | Open Subtitles | لا تعطي هذا الرجل معطفه الا بعد ان تفتشية |
- Ceketini giymekte olduğun tehlikeli ve gizemli yetişkin adam için bile mi? | Open Subtitles | ليس لرجُل كبير خطر وغامض الذي أعطاكِ السترة التي ترتدينها الآن ؟ |
Annem, evinde Ceketini bıraktığı şu adamla çıkıyordu. | Open Subtitles | أمي تواعد ذلك الرجل الذي يترك سترة في منزلها |
Bu ailede kimse sır tutamadığı için anlatmadım. - Hadi git de Ceketini giy. | Open Subtitles | حسنًا، هذا ما في الأمر، فلا يحتفظ أحد في العائلة هذه بالأسرار، هيا احضري معطفكِ. |
Ulusal Ceket Değiştirme Günü olduğu için arkadaşımın Ceketini giyemez miyim? | Open Subtitles | ألا يمكن أن أرتدي معطف صديقي لأنه يوم تبادل المعاطف الوطني؟ |
Sadece kaybettiğini sandığın deri Ceketini bulduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أخبرك أننى وجدت المعطف الجلد الذى ظننت أنك فقدته |
- Ceketini çıkarmana yardım ediyorum. | Open Subtitles | انا فقط احاول ان اساعدك لكي تنزع الجاكيت ، حبيبتي |
Ceketini sıkıca kavradı -- kanı gizlemek için bağladı. | TED | شددت على سترتها في الحقيقة، هي شدت سترتها بإحكام حولها لتغطية الدم |
Ceketini alabilir miyim? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ آخذَ سترتكَ لَك؟ |
Neden Ceketini çıkartıp biraz kalmıyorsun? Ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | لم لا تخلعين سترتكِ وتبقين قليلاً؟ |
Ceketini sanki bir Noel paketiymiş gibi çıkardı. | Open Subtitles | خلعت معطفها فبدت كما لو أنها هدية عيد الميلاد |
Ama senden rehber Ceketini teslim etmeni istiyorum. | Open Subtitles | .. لكنني أحتاجك أن تسلم جاكيت المرافق الخاص بك |