Bu tarz suçların cezasız kalmasına izin vermeyeceğim ve umut ediyorum ki böyle bir olay bir daha çocuklarımızın başına gelmesin. | Open Subtitles | لن أسمح أن تمر هذه الجرائم دون عقاب و آمل أن لا شيء كهذا سيحدث لأولادكم |
Öylece bu olayın cezasız kalmasına izin vermeyeceğimin farkındasındır. | Open Subtitles | تعرف انى لا استطيع ان اسمح بفوات هذا دون عقاب |
Bu yapılan vahşetin cezasız kalmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تدعوا هذا العمل الوحشىّ يمضى من دون عقاب |
Durant bunun cezasız kalmasına izin vermeyecek. | Open Subtitles | دورانت لن يمسح لهذا ان يمر بدون عقاب |
Robb neden yaptığını anlıyor ama bir kral ve adil bir lider olarak bunun cezasız kalmasına izin veremez. | Open Subtitles | روب) متفهم لعمله هذا) ولكن كملك وقائد لا يستطيع ان يجعل هذا يمر بدون عقاب |
Yine de bu, alınması gereken bir risktir daha kötüsü ise suçlunun cezasız kalmasına izin vermektir. | Open Subtitles | مع ذلك، إنها مخاطرة لابد من مواجهتها عندما تكون الجريمة الأكبر هي السماح للمذنب بالفرار دون عقاب |
Meslekten biri öldürüldüğü zaman... katilin cezasız kalmasına göz yummak mesleki kifayetsizliktir... hem de diğer tüm dedektifler açısından. | Open Subtitles | وعندما يقتل احد اعضاء منظمتك,يكون... ا. سيئا لعملنا ترك المجرم بفلت دون عقاب, |
Ama Molly kocası gibi kabına sığmayan öfkeli biri olduğundan haksızlığın cezasız kalmasına sessiz kalamadı. | Open Subtitles | لكن (مولي) كانت شخصاً عنيفاً طائش , وحماسية للغاية كزوجها و ليست أمرأة تترك العدالة تذهب من دون عقاب |