Dünyanın dört bir yanından kadınları dinlediniz, bazı şeylerin niçin gerçekleşmesi gerektiğini anlattılar. | TED | لقد استمعتم للنساء من جميع أنحاء العالم يتحدثن عن سبب حدوث الأشياء، |
Bütün bunları öğrendiğim o ilk senede, dünyanın dört bir yanından liderler küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için ortak bir hedefte karar kılmak adına Paris'te bir araya geldi. | TED | في نفس السنة التي تعلمت فيها لأول مرة حول كل هذه الأمور، اجتمع القادة من جميع أنحاء العالم في باريس لتقرير الهدف المشترك للحد من الاحترار العالمي إلى أقل من درجتين. |
Ülkenin dört bir yanından gelen bir yığın dolusu teknisyen raporu var. | Open Subtitles | كان لدي كومة كبيرة من التقارير الميكانيكية المتأخرة من كل أنحاء البلد |
İnsanlar muhteşem kreasyonlarını göstermek için dünyanın dört bir yanından San Diego'ya geliyor. | TED | يسافرُ الناس إليه من كل أنحاء العالم ليعرضوا إبداعاتهم المدهشة على أرض سان دييغو. |
Dünyanın dört bir yanından yetenekli bilim insanları arıyoruz, bu protein tasarım devrimine hız kazandıracak ve birlikte beş büyük zorluğa yöneleceğiz. | TED | إننا نبحث عن جذب علماء موهوبين من أنحاء العالم لتسريع ثورة تصميم البروتين، ولنصبح أكثر تركيزًا على تحديات خمسة كبرى. |
Böyle bir cenneti yaratmak için dünyanın dört bir yanından altın topladı. | Open Subtitles | جمع أطناناً منه من حول العالَم لبناء هذه الجنّة على ظهر السّفينة. |
Dünyanın dört bir yanından girişimci gruplarının önünde konuşma yapıyordum. İkinci sınıftayken, şehir çapında bir konuşma yarışmasını kazandım | TED | في حدث كنت أتكلم فيه أمام مجموعات من رجال الأعمال من جميع أنحاء العالم عندما كنت في الصف الثاني ، ربحت مسابقة خطابة |
...Dünyanın dört bir yanından gelen ünlü sanatcıların burada olmasından onur duyduğumuz için minnettarlığımızı şehrimizin bu anahtarlarını vererek gösteriyoruz, anahtarları Doğu Alman Bayan Olimpiyat Takımı takdim edecek. | Open Subtitles | ,من جميع أنحاء العالم كضيوفنا نود أن نعبر عن أمتنانا بعرض هذه المفاتيح لمدينتنا ,لكم |
Bununla birlikte, kurtulmak için göstereceği en küçük bir çaba devasa ağın dört bir yanından çok sayıda örümceği davet etmeye yarar. | Open Subtitles | رغم ذلك فإن أقلّ محاولة لتحرير نفسه لا يعمل إلاّ على جذب العديد منهم من جميع أنحاء الشبكة العملاقة. |
Karan, meşhur oldunuz. Ülkenin dört bir yanından telefon yağıyor. | Open Subtitles | أنتم يا شباب أصبحتم مشهورين، مكالمات تأتى من جميع أنحاء البلد |
Turistler bu olağanüstü eserleri ve ortaya çıkan buz şehri görmek için Çin'in dört bir yanından buraya akın ediyorlar. | Open Subtitles | يتوجه السياح لحربين من جميع أنحاء الصين لرؤية المنحوتات المدهشه، ومدينة الثلج لقد نشأت على ان تصل لجميع الانحاء. |
Ülkenin dört bir yanından öğrenciler, doğadan alınan bu eski bilgileri öğrenebilmek için buraya akın ediyorlar. | Open Subtitles | طلاب من جميع أنحاء البلاد ياتون هنا للتعلّم حافة المعرفة القديمة إشتق من العالم الطبيعي. |
Garaj yolundan yürüyorduk çünkü arabalar geçip duruyordu, araçlar Georgia'nın dört bir yanından öğrenci getiriyordu. | TED | سرنا إلى أعلى ممر السيارات بسبب وجود السيارات القادمة، السيارات التي تجلبُ الطلبة من كل أنحاء جورجيا. |
Adliye Sarayları Amerika'nın dört bir yanından gelecek çiftlerin işini görebilmek için hava karardıktan sonra da açık olacak. | Open Subtitles | المحاكم ستظل مفتوحه بعد الظلام لكي تلائم العديد من الأزواج من كل أنحاء أمريكا |
Binlerce kişi bugün burada bir araya gelecekler. Dünyanın dört bir yanından tarihe tanıklık etmeye geldiler. | Open Subtitles | الآلاف من الناس يجتمعون هنا اليوم، جائوا من كل أنحاء العالم ليشهدوا التاريخ، |
Hayatım boyunca nefret ettiğim kadınlar dünyanın dört bir yanından beni kıskanmak için geliyor. | Open Subtitles | النساء اللاتي كرهتهن طوال حياتي سيتجمعون من أنحاء العالم ليغارو مني |
- Şu an CNN, VTV, Fox Haber ekipleri ve ülkenin dört bir yanından gelen blogcular otelin dışında beklemeye başlamıştır bile. | Open Subtitles | حاليا، فرق من السي إن إيه والفي تي في وفوكس نيوز ومدونون من أنحاء البلاد يتواجدون خارج الفندق، متظرين. |
Dünya'nın dört bir yanından binlerce insan küresel bir ilki başarmak için toplandılar: İlk kitlesel fonlu hastaneyi inşa ettik. | TED | تداعى الآلاف من حول العالم لإنجاز ما سيكون الأول عالميا: بنينا أول مستشفى على الإطلاق يبنى بالتمويل الجماعي. |
Ama yuvalama zamanında, okyanusun dört bir yanından Ascension Adası'na gelirler. | Open Subtitles | لكن في عَشْعَشَة الوقتِ، يَجيئونَ إلى الصعودِ مِنْ جميع أنحاء المحيطِ. |
Ülkenin dört bir yanından, ve NY ailelerinden patronlar ve ukalalar geliyordu. | Open Subtitles | الزعماء والحكماء جميعا جاوءا من كل انحاء البلاد .وكل عائلات نيويورك ايضا. |
Bu hafta sonu çocuklarım memleketin dört bir yanından beni ziyarete geliyor. | Open Subtitles | سوف يقوم الاطفال بزيارتى فى نهاية هذا الاسبوع من جميع انحاء المدينة |
Dans bizi de bir araya getirdi, dünyanın dört bir yanından. | Open Subtitles | الرقص جلبنا سوياً أيضاً. من كلّ أنحاء العالم. |
Böylece dünyanın dört bir yanından tasarımcılar ürünlerini insan sağlığı ve ekolojik sağlık bakımından milyonda bir parçacığına kadar analiz edebilirler. | TED | وهكذا بإمكان المصممين في كل أرجاء العالم تحليل منتجاتهم وصولأ الى أجزاء من المليون لما يتعلق بصحة الإنسان والبيئة. |