Bu fikirleri test etmek için ilk deneme sahnesinde ne yapabileceğimizi düşünüyorduk. | TED | والآن لتجربة هذه الأفكار، كنا نفكر فيما سنقوم بفعله كمشهد أول لتجربتها، |
Biz düşünüyorduk da tekrar bir evin olsun ister misin? | Open Subtitles | كنا نفكر بأن هل تود أن يكون لك بيت مجددا؟ |
Bugün dalgalarda bir kaç saat fazladan kalabiliriz diye düşünüyorduk? | Open Subtitles | لقد كنا نفكر في تقضية وقت إضافي في الماء اليوم |
Dünden önce, onun 53 yaşında silahsız bir adam olduğunu düşünüyorduk. | Open Subtitles | قبل يوم أمس، ظننا أنه في 53 من عمره وغير مسلح. |
Ben bu alana başladığımda, her 10.000 kişiden dördünde otizm olduğunu düşünüyorduk, yani oldukça nadir bir durum. | TED | عندما بدأت في هذا المجال, كنا نعتقد بوجود أربعة أفراد مصابين بالتوحد في كل عشرة آلاف شخص, حالة نادرة جدا. |
Bob ve ben bu tasarımı yaptığımızda, bilgisayarları birbirine bağlayan bir sistem kurduğumuzu düşünüyorduk. | TED | عندما قمنا بوب وأنا بهذا التصميم، اعتقدنا بأننا كنا نبني نظام يربط الحواسيب ببعضها. |
Biz de, düğün hediyeniz olarak pastayı sizin yerinize almayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نفكر ربما هديتنا لزفافكم ستكون ان نحضر لكم الكعكة. |
İş çıkışı bir şeyler içmek için dışarıya gitmeyi düşünüyorduk. | Open Subtitles | لقد كُنّا نفكر في الخروج بعد العمل للحظي ببعض المشروبات |
Aslında aramızdaki ilişki o kadar kötüye gitti ki o Kore'ye gitmeden önce ayrılmayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | فى الواقع ، لقد ساءت الأمور بيننا كثيراً قبل أن نذهب إلى كوريا مباشرة كنا نفكر فى الإنفصال |
Seni tekrar kullanmayı düşünüyorduk çünkü. | Open Subtitles | كنا نفكر باستخدامك مرة أخرى لذلك لم نخبرهم. |
Gizleyebileceğimizden daha fazla para harcadığımız için bunu halka açıklama tarihi olarak bütçenin yayınlanmasını düşünüyorduk. | Open Subtitles | نحن كنا نفكر دائماً بنشر خبر ما عن ميزانية الدولة منذ ان انفقنا الكثير من الاموال التى من الصعب إخفائها |
Ben de bizimkinden iyi hangi iş vardı ki dedim. O zaman öyle düşünüyorduk. Para lazım olunca banka soyuyorduk. | Open Subtitles | هذا ما كنا نفكر به عندما نحتاج إلى المال نذهب لسرقة مصرف آخر |
Biz onun şekil değiştiren olduğunu düşünüyorduk ama bu olamaz çünkü onu gümüş mermi ile vurdum ve bir şey olmadı. | Open Subtitles | ظننا في البداية أنه مخلوقٌ يدعى بالمتحول لكنه ليس كذلك لأن أطلقت عليه رصاص مصنوع من الفضة و لم يؤثر عليه |
Priya Vulchi: Dört yıl önce gerçekten de ırkçılığı anladığımızı düşünüyorduk. | TED | بريا فَلتشي: قبل أربع سنوات، ظننا أننا فعلاً نفهم العنصرية. |
Biz kainat teorisinin ikiye ayrılabileceğini düşünüyorduk. Birincisi, kanunlar. | TED | لقد كنا نعتقد أن نظرية الكون من الممكن تقسيمها إلي جزئين الأول, , وهو القوانين |
Bu şekilde davalarla ilgilenmiyorduk ve konunun bundan çok daha büyük olduğunu düşünüyorduk. | TED | لم يثر إهتمامنا هذا النوع من المشاكل و اعتقدنا أن هذه القضية أكبر من ذلك |
Bir süredir, birazcık değişiklik yapmanın vakti geldiğini düşünüyorduk. | Open Subtitles | كنا نفكّر أن الوقت حان لنحفّل الأجواء قليلاً |
Nasıl bir tedavi gördüğünü düşünüyorduk ya, yanılmışız. | Open Subtitles | تعرف كم إعتقدنا بأنّه كان مرور بالمعالجة؟ نحن كنّا خاطئون. |
Tüm resif balığı çeşitliliğinde biraz durumu kontrolümüze aldığımızı düşünüyorduk aslında öyle değilmiş. | TED | كنا نظن أننا قادرين على التعامل مع التنوع الحيوي للأسماك على جميع الشعاب المرجانية، ولكنه غير واضح. |
Cuma öğleden sonraydı, sanırım Paskalya Cuması'ydı o öğleden sonra mahkemeye dönmüştük ve bir bakıma neşeliydik çünkü beraat edeceğini düşünüyorduk. | Open Subtitles | صباح الجمعة ، كنت أعتقد أنها جمعةٌ جيدة رجعنا من قاعة المحكمة في وقت بعد الظهر وكنّا مبتهجين لأننا أعتقدنا |
Bir risk sermayesi grubuna üyeyim. Bankaya yatırım yapmayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | أنا جزء من مجموعة ذات رأس مال، نحن نُفكّر في الإستثمار بالمبنى. |
Saçma olduğunu düşünüyorduk ama bakın şimdi neredeyiz. | Open Subtitles | حسبنا أنه من السخافة و مع ذلك كنا كذلك |
İşimizi görecek miktarın yılda 150,000 ağ olduğunu düşünüyorduk. | TED | فكرنا بأن الرقم المطلوب للإنتاج كان 150000 ناموسية سنوياً. |
Biz de bizi sevmediğini düşünüyorduk, Jack. | Open Subtitles | ونحن إعتقدنَا أنت لَمْ تَحْببْنا، جاك. |
Yetimhanemize yaptığınız bağış için size teşekkür etmek amacıyla uğramayı düşünüyorduk ama bu şanslı fırsatı size kişisel teşekkürlerimi iletmek için kullanabilir miyim? | Open Subtitles | نحن ننوي زيارتكما لنشكركما على هبتكما للميتم لكن هل لي أن أستغل هذه الفرصة السعيدة لأعبر عن شكري الخاص؟ |
Onun kirli bir narkotik dedektifi olduğunu düşünüyorduk. Meğer aynı zamanda bir psikopatmış. | Open Subtitles | كنّا نظنّ أنّه مُجرّد مُحقق قذر بمُكافحة المُخدّرات، لكن اتّضح أنّه مُختلّ عقلياً أيضاً. |
Alaska'da. - Bir şehirdir diye düşünüyorduk. | Open Subtitles | إنّها في "ألاسكا"، إنّها مدينة أو هذا ما اعتقدناه على الأقل. |