Ne kadar aptalca da gelse, sen doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | و رغم قسوة ذلك على نفسى ، إلا أنك فعلت ما اعتقدت أنه كان صحيحاً |
Yaptıklarına dövündüğünün farkındayım lâkin bizi kurtarmak için doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تمقت أفعالك. ولكنك فعلت ما تعتقد أنه الصواب كي تنقذنا. |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد كنت فقط تفعل ما ظننت إنه صحيحاً |
Çünkü şu anda düşündüğün şeyi düşüneceğini biliyordum. | Open Subtitles | ؟ لانني كنت اعرف ما تفكر به الان |
Sen doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد فعلت ما ظننته صواب |
Peki, o zaman ona olduğunu düşündüğün şeyi söyleme, çünkü söylersen, davayı bıraktıracak. | Open Subtitles | حسنٌ، لا تخبره بما تعتقد لأنّك إذا فعلت ، سيجعلك تسقط القضية |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap. Sonuna kadar sana arka çıkacağım. | Open Subtitles | عليك أن تفعل ماتظنه الصواب سأدعمك تماماً |
Gladys, doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | غلاديس , عليكِ فعل ما تظنين أنه صائباً |
Sanırım artık doğru düşündüğün şeyi yapmanın zamanı. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أنه حان الوقت لتقوم بما تراه صواباً |
Sen bir karar verdin. Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد قمتِ بنداء الواجب ، لقد قمتِ بما تعتقدين أنّه الصواب |
- O konuda endişelenme. Az önce doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın ve bunu takdir ediyorum. | Open Subtitles | فعلت ما اعتقدت أنه صائب وأقدر لك ذلك |
Sana az önce önerdiğimi düşündüğün şeyi ben asla söylemem. | Open Subtitles | انظر ، ما اعتقدت أنني كُنت أقترحه من قبل ما كُنت لأقترح ذلك الأمر مُطلقاً ... |
Oh, senin bildiğimi düşündüğün şeyi bildiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أننى أعلم ما تعتقد أننى أعلمه |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap. | Open Subtitles | افعل أيّ كان ما تعتقد أنّه صائب |
En iyisini düşündüğün şeyi yapman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تفعل ما تعتقد أنه صحيح. |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد كنت تفعلين ما ظننت أنه صحيح |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | فعلت ما ظننت انه صائب |
Alec doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | (آليك) فعلت ما كان يتعين عليك فعله ما ظننت أنه العمل الصائب |
düşündüğün şeyi yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل ما تفكر به |
düşündüğün şeyi dileme. | Open Subtitles | لا تتمنى ما تفكر فيه |
O dönemde doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت ما ظننته الأفضل في ذلك الوقت. |
Belki de sen en hayırlısı olduğunu düşündüğün şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | ربما تفعل ما ظننته الحل الأمثل. |
Yani, evet. Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | أعني ، أجل ، كُنت فقط تقوم بما تعتقد أنه صحيح |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | افعــــل ماتظنه انـــــــــه صحــيح |
Ona ne şüphe! Burada kalmak bir şey, buradan kurtulmak başka bir şey. En iyisi olduğunu düşündüğün şeyi yap. | Open Subtitles | بالتأكيد افعلي ما تظنين أنه الأفضل |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap. | Open Subtitles | قم بما تراه صواباً |
Sen de doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | إذن أنت تقومين بما تعتقدين أنه الصواب |